kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

İstikamet bellidir...

Fransa Dışişleri Bakanı'nın, Türkiye'nin AB üyeliği hakkındaki görüşleri bize neyi düşündürmeli?
AB içinde Türkiye'nin üyeli- ğine mütereddit bakanların içine düştüğü ikilemi göz önünde bulundurmalıyız her zaman. "İdeolojik" olarak Avrupa kıtasının kültür "kök"lerinden gelmeyen her ülkenin AB üyeliğine karşı olmak ile AB değerlerine ait standartları yerine getirmiş bir ülkeyi reddetmenin anlamsızlığı arasında kalma ikilemi bu.
Kuşkusuz, AB, statüsü gere- ği bir "siyasi değerler birli- ği" olsa da, bunun AB coğrafyasındaki herkesin kafasında böyle yer ettiği anlamına gelmiyor bu.
AB'nin temsil ettiği değerlerin ancak belli bir dinin ve belli kültürel kodların şemsiyesi altında işleyeceğini düşünen çok sayıda kanaat önderi var.
Bunların karşısında daha da fazla miktarda düşünürün ve siyasetçinin, AB'yi gerçek anlamıyla bir siyasi değerler birliği olarak algıladığını ve bunun dışında bir statüyle AB'nin yaşamasının imkansız olduğunun bilincinde olduğunu da biliyoruz.


AB'yi belli bir dinin ve kültürel kodların siyasi organizasyonu gibi düşünenler de bunu yüksek sesle ifade etme konusunda çok ısrarcı olamıyorlar, çünkü, bunun kabul edilmesi demek, AB'nin temsil ettiği de- ğerlerin coğrafya ve din düzeyine inerek, evrensel niteliğinden boşanması demektir. Oysa AB, temsil ettiği değerlerin evrensel bir nitelik taşımasından, belli bir din ya da coğrafya ötesi etki yaratma gücünden dolayı bir cazibe merkezidir. Bunun geri- sine düştüğü andan itibaren herhangi bir evrensel etki yaratması söz konusu olamaz.
Öte yandan AB'nin kendi içinde tam bir bütünselliğe kavuşmuş olduğu ya da her anlamıyla kurumsallaştığı da söylenemez.
Büyük ülkelerle küçük ülkeler arasındaki ilişkilerde hala güçlü olanın diğerlerinin kaderini yönlendirmeye çalıştığı kadim yasanın işlemesi, çoğu krizi canlı tutuyor.
İç ve dış ilişkilerin nasıl olması gerektiğine dair en berrak kurallara sahip AB'de bile, gücün kuralları biçimlendirerek kendine bir yol bulması kolaylıkla mümkün. Bu nedenle AB'nin sadece belli bir kültürel kod temelinde kendi içine kapanması demek, bir krizler yumağı ile baş başa kalması ve hatta "çözülme" sürecini tetiklemesi demektir. Bu nedenle Türkiye ve daha sonra da Rusya olmadan AB "reşit" bir birlik olamaz.
Bu zaafların yanı sıra, sadece Avrupa coğrafyasına sıkışmış ve belli bir dinin ya da kültürel kök değerlerin temsilcisi durumuna indirgenmiş bir AB'nin dünya üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağını belirtmek gerekir.
AB, gücünü evrensel değerlerle yönetilen bir birlik olma yolunda yeryüzündeki en kayda değer siyasi organizasyon ve entegrasyon biçimi olmaktan almaktadır.
Bunun başka kültürlere dönük "dışlayıcı" bir tutumla biçimlenmesi demek, AB'nin tüm siyasi reflekslerinin işlevsizleşmesi anlamına gelecektir.


Bu bakımlardan, Fransa Dışişleri Bakanı'nın sarf ettiği sözlerin, bu büyük stratejik denklem içinde zayıf bir taktik olmaktan öte anlamı yoktur.
Unutmamak gerekir ki, AB'nin temsil ettiği değerler, AB'nin kendisinden çok büyüktür. Türkiye reform sürecini devam ettirdiği müddetçe bu de- ğer sistemi ile derinlemesine buluşacak ve aslında çok daha büyük bir stratejik denklemin merkezine yerleşecektir.
Bunun somut olarak AB hedefi ile buluşması güçlü bir ihtimaldir. Bu ihtimal gerçekleşmezse, Türkiye'nin kendi yerli değerleri ile evrensel de- ğerler arasında kurduğu ilişkinin yarattığı sinerji, çok büyük kapıların açılmasını sağlayacaktır.
Şu ya da bu siyasinin söylediği söz değil, çok daha ciddi olumsuzluklar bile Türkiye'nin istikametini değiştirmesi için dikkate alınacak unsurlar değildir. İstikamet bellidir. AB'nin kendisinden çok daha büyük olan siyasi değerler, Türk Devleti'nin müktesebatının parçası haline gelmiştir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Güçlü demokrasi   / 18-04-2004
 İstikamet bellidir...   / 11-04-2004
 Dünya düzeninin düğümü...   / 09-04-2004
 En stratejik beşeri kaynak: Siyasi irade   / 05-04-2004
 Yalın bir tablo   / 02-04-2004
 Hangi parti değil, hangi siyaset kazandı?   / 31-03-2004
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (3)   / 24-03-2004
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (2)   / 22-03-2004
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (1)   / 21-03-2004
 Halkları korumak   / 17-03-2004
ERGUN BABAHAN
Yeni çağın köleleri
Bölgemizin en büyük terör gücü...
ERDAL ŞAFAK
Türkiye'yi küçümsemeyin
Fransız sağının ihanetiyle 15...
AHMET HAKAN COŞKUN
Aşırı nezaket korkutur beni
Bülent Arınç'ın bir...
MEHMET BARLAS
Yeni kuşak politikacılar Turgut Özal'ı örnek...
ÖMER ÇELİK
Süpermarket ülkeler
Değişim dinamiklerine sırt dönerek...
ÖMER LÜTFİ METE
Şaron'a Manavgat abdesti!
Tam da Bush tarafından...
REFİK DURBAŞ
Lozan Antlaşması ve Annan Planı
Son günlerde Lozan...
SAVAŞ AY
Güneydoğu'nun Kapadokya'sı Hasankeyf'ten...
Karadeniz ihtilali: 1-1
Karadeniz ihtilali: 1-1
Hücumda organize olamayan ve net fırsatları değerlendir emeyen...
Saracoğlu karardı
Saracoğlu karardı
Karşılaşma 1-1 sürerken ve F.Bahçe kötü oynarken, 78. dakikada bir...
Eller mesir macunu için havaya açıldı
Eller mesir macunu için havaya açıldı
Manisa'nın adını dünyaya duyuran mesir macunu, 464. kez Sultan...
Erdoğan en güçlü 100 isim arasında
Erdoğan en güçlü 100 isim arasında
TIME dergisinin her yıl geleneksel olarak yaptığı "Dünyanın En Güçlü...
Dünyanın geleceği eğlencede
Dünyanın geleceği eğlencede
Reklam Verenler Derneği As Başkanı, işadamı Caner Tunaman "Dünya...
Bu Türkler de çok oluyor!
Bu Türkler de çok oluyor!
Aslında bir-iki kişi değiller... Amerika'da yaşayan Türk...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.