|
|
|
|
|
|
Oyunculuk zehir gibi kanıma işledi
* Siz stilistlik okumuşsunuz, sonra mankenlik yapmışsınız. Dizi oyunculuğu, tiyatro, sinema denemesi derken; hayatınızdaki bu geçişleri nasıl bu kadar hızlı yapabildiğinizi merak ettim... Ben Ankaralıyım. İstanbul'a gelişim ise gerçekten cahil cesaretidir. Çok bilinçsizce, sadece kalbimden öyle geçtiği, ona inandığım ve onun iyi olacağını hissettiğim için böyle bir şey yaptım. Zihin hep karışınca ikilem oluyor insanda. Çünkü insanın genelde kalbi başka bir şey yapmak istiyor, zihni başka bir şey söylüyor. Bunun bocalamasına ben de sık sık düşüyorum. Bir şeyler öğrenip görmeye başladıkça daha çok düşünmeye başlıyorum. Bilmeyince zihin çok fazla karışamıyor ama bilince bir şeyler söylüyor, o zaman ikilemde kalıyor insan. Ama gene de hayatımdaki önemli kararları genelde kalbimle vermeye çalışıyorum, zihnimi kapatmaya çalışıyorum.
* Bu kadar iş değiştirmek neden? Başarısız mı oluyorsunuz, aradığınız şeyi mi bulamıyorsunuz? Aslında hiç öyle bir şey olmadı. Hepsi tesadüf eseri gerçekleşti ve hepsinde de bir hayır vardı benim için. Stilistlik yapmamış olmamın sebebi, tamamen tesadüfidir. Ben İstanbul'a bile mesleğimi yapmak için gelmiştim. Ama sonra biraz para biriktireyim, öyle yapayım derken bu işlere girdim. Mankenlikten tek niyetim biraz para biriktirebilmekti ama beceremedim. Zaten 3 ay kadar sürdü. Sonra Deli Yürek'e başladım. Sonra bu oyunculuk zehir gibi kanıma işledi ve artık yapabilecek bir şeyim yoktu. Başka bir şey denemek bile istemiyordum. Şu anda kalbimin sesi beni hep burada kalmaya zorluyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|