|
 |
 |
 |
 |
|
Şu andan sonra seyircinin bana ayak uydurması önemli
Çocuklar Duymasın'da 'Meltem'i oynayacak Zeynep Tokuş eleştirilere cevap verdi: Ben Meltem'i kendime göre yorumlayacağım. Benim ayak uydurmamdan çok seyircinin tepkisi önemli....
Pınar Altuğ'un 'Çocuklar Duymasın' dizisinden özel hayatındaki sansasyonlar nedeniyle ayrılması üzerine yerine kimin oynayacağı meselesi Türkiye için 28 Mart yerel seçimlerinden de, Kıbrıs görüşmelerinden de daha mühim mevzuydu, malum! Memlekette Meltem avı başladı; önce Hülya Avşar'a önerildi rol, ardından Arzum Onan'ın adı geçti. Kimse devam eden bir dizide önemli bir karakterin yerine geçmeyi, böyle bir rolü üstlenmeyi göze alamadı. Senaryo gereği Meltem'in Amerika seyahati de uzadıkça uzadı mecburen.
Allah'tan dizinin senaristi Birol Güven, Zeynep Tokuş isminde karar kıldı da millet olarak derin bir 'oh' çektik, kuşlar kadar hafifledik. Bilkent Üniversitesi grafik bölümü mezunu Tokuş, 1998'de Türkiye güzeli seçildi. Yarışmanın ardından Deli Yürek dizisinde Kenan İmirzalıoğlu'yla başrol oynadı; onunla bir aşk da yaşadı. Vizontele'de köylü kızı olarak çıktı karşımıza sonra. 2000 yılında evlenerek Amerika'ya yerleşti. Döndükten sonra Behzat Uygur'la Hırçın Menekşe isimli dizide oynadı. İddialara göre dizinin yönetmeni ile bir ilişki yaşadı ve bu aşk uğruna eşini bıraktı. Polemikler de işte bu noktada başladı. Tokuş'un hayatındaki bu karışıklıklar "Pınar'ın suçu neydi peki?" yorumlarının yapılmasına neden oldu. İddialardan biri de Tokuş'un rolü alır almaz "Özel hayatına dikkat et" sözüne uyarak sevgilisini terk ettiği şeklindeydi. Tüm bu iddialar üzerine "yeni Meltem"le konuşmak farz oldu. O ise "Her şeye göğüs germeye hazırım. Yeter ki bu iş tutsun, Allah utandırmasın" diyor.
* Nasıl cesaret ettiniz bu kadar oturmuş bir dizide fenomen olmuş bir karakterin yerine geçmeye? Sürekli karşılaştırma yapılacak..
Bu benim de en büyük kaygımdı. Meltem karakteri Pınar'ın başarıyla üstlendiği ve sevdirdiği bir karakterdi. O yüzden ekstra zor bir durum bu benim için. Ama teklif gelince bu sevilen dizinin bir parçası olmak istedim. Ekipteki herkes bu anlamda bana çok yardımcı oluyor; ben de endişelerimi böyle böyle eritmeye başladım. Ve de seyircilerin iyi niyetine çok ihtiyacım var. En başta muhakkak yadırgayacaklardır ama elimden gelenin en iyisini yapacağım. Kabullenirlerse ne âlâ...
* Polemikler bile yapıldı; biri 'Pınar Altuğ'un yerini doldurur' dedi, biri 'dolduramaz' dedi. Tedirgin olmadınız mı?
Bu bir oyuncu için soru işareti gerçekten. Ama dizinin bir karakterin üzerine yoğunlaşmaması benim için avantaj. Dizinin yan hikayeleri ve karakterleri çok kuvvetli. Dizide başrol yok zaten. Ona güveniyorum.
* Arzum Onan ve Hülya Avşar bir başkasının yerine geçmeyi istemedi. Sizinki deli cesareti mi?
Teklifin bir tek Hülya Avşar'a gittiğini duydum. Ama şöyle düşünüyorum; bu cesaret edilmeyecek kadar da büyük bir şey değil. Aşılması imkansız bir durum değil. Ben bu konuda çok bilgili değilim ama dışardan baktığım zaman, oyuncu değişikliğini seyirci zaman içinde kolay kabullenebiliyor. Hatta dramalarda bile bunun çok örneğini görüyoruz, sonuçta diziler devam edebiliyor.
* Oyunculuğunuza bu kadar çok mu güveniyorsunuz?
'Oyunculuğuma güveniyorum' çok iddialı bir laf olur ama ben benden istenileni en iyi şekilde yapmaya çalışacağım diyebilirim.
* Sizi hep ağlak ve duygusal rollerde izledik. Meltem biraz daha farklı, belki komediye yakın bir karakter. Size uyacak değişiklikler yapılacak mı Meltem'de?
Meltem karakteri çok belirli, köşeleri çok çizilmiş bir karakter zaten. Bunu her oyuncu farklı yorumlar. Çünkü her oyuncunun yüzü farklıdır, tonlaması farklıdır. Sitcom'da duygu geçişleri daha net, daha keskin, daha ritmik, daha belirgin, daha hızlı filan oluyormuş. O anlamda değişiklikler  çıkabilir.
* Mesela nasıl "Mutfak!" diyeceğinizi merak ediyorum ben..
Bu da başka bir duygu. Benim ayak uydurmamdan çok bunlara seyircinin nasıl ayak uyduracağı önemli. Çünkü ben elimden gelenin en iyisini yapacağım ve yönetmenimiz 'tamam bu iyidir' dediği ana kadar çekmeye hazırım.
* Bu saatten sonra ben kendi karakterimi oturtacağım Meltem'e diyorsunuz...
Zaten böyle olur, başka türlüsü olamaz. Meltem karakterini oynayan Pınar'ı başkası oynayamaz. Meltem karakterini başkası oynayabilir ama Pınar'ın aynısı asla olamaz. Kimse de aynısını beklemez zaten.
* Pınar Altuğ'un diziden ayrılma şeklini onaylıyor musunuz?
O dönemde ben Şile'deydim; Hırçın Menekşe dizisi için. İstanbul'a gelmiyordum bile. O yüzden sağımdan solumdan duyduklarım dışında bir şey bilmiyorum. Görüyorum ki, bir yerde tadı kaçmış. Bence Pınar için de öyle oldu, bu taraf için de öyle oldu. İnanıyorum ki Pınar şimdi daha mutlu. Bu durumda her halükârda iyi olduğunu düşünüyorum. Zaten böyle bir şeyden mutlu olmasaydı, o da böyle bir karar almazdı herhalde. Bu anlamda hepimiz için hayırlı olmuştur diye ümit ediyorum.
* Pınar Altuğ'un özel meselelerden dolayı diziden ayrılmaya zorlandığı söylendi. Diziye başlamadan önce siz özel hayatınız konusunda uyarıldınız mı?
Birol Bey'le aramızda hiç böyle bir konu geçmedi. Ne özel hayatımı sordu, ne medeni durumumu... 'Böyle bir rol var, düşünür müsün' dedi. Aramızda hiçbir sözleşme yoktur, anlaşmamız şifahidir. Herhalde bu konuları kurcalamak keyifli geliyor insanlara.
* Eşinizden ayrı yaşadığınız, resmi olarak boşanana dek de isminizin özellikle kamuoyuna açıklanmadığı söylendi...
Ben boşanalı zaten 7 ay oldu.
* Peki böyle bir şey istenmiş olsaydı tepkiniz ne olurdu?
Özel hayat evet bence önemlidir. Bana bunu bir yapımcı, bir yönetmen söylemedi, bu benim kendi düşüncem. Çünkü seyircinin karşısına bir karakterle çıkıyorsunuz. Ben mesela Meltem diye bir karakteri canlandıracağım. Zeynep olarak kendi hayatımla ön planda olsam, o zaman 'Zeynep oynuyor' bu rolü derler. Vizyonu bozulur Meltem karakterinin. O yüzden bence oyuncuların geri planda durmaları gerekiyor. Çok gözükmemeleri, hatta kendi kıyafetleriyle bile çok gözükmemeleri gerek. Bunlar hep diziyi ve yaptığınız işi besliyor.
* Pınar Altuğ'un yaşadıkları sizin başınıza gelse; yani aşk hayatınız iş hayatınızın önüne engel konulsa hangisini seçerdiniz?
Aşkın kazandırdıkları elbette çok daha fazla. Bu işler gelip geçici, yarın kimse suratınıza bakmayabilir. Gerçekten sevdiğiniz birini bulduysanız kaçırmamak lazım. Hayatınız boyunca yanında olacağına inandığınız birini bulduysanız bunun kazançları, işi kaybetmenin yanında çok çok büyük.
* Birol Güven'in 'Özel hayatına dikkat et' sözüne uyarak yönetmen sevgilinizden ayrıldığınız öne sürüldü. Buna ne diyorsunuz peki?
Kimseden ayrılmadım çünkü kimseyle birlikte değildim. Bu da tamamen bu dönemde çıkan bir şey. Bu işe başladım diye böyle bir şey olması hoş değil benim adıma. Çünkü ben bu işe başlayınca özel hayatımla ilgili konuşmak durumunda kaldım. Daha evvelden 'bununla birlikte misiniz, kocanızla kavga mı ettiniz, kocanızı çok mu seviyorsunuz' gibi sorulara hiçbir zaman cevap vermedim. Sorulduğunda hiç konuşmam.
* Çünkü 'Pınar Altuğ'un suçu neydi?' soruları sorulmaya başlandı...
Bu rolle birlikte bunları konuşmak zorunda kalma ihtiyacı beni üzüyor. Çünkü daha evvel konuşmadım, prensiplerimden vazgeçmek istemiyorum. Çok merak ediliyor diye cevap vermek istemiyorum. Yalan da deseniz, doğru da deseniz o malzeme oluyor. Ve ben hiçbir şekilde bunun malzeme olmasını istemiyorum.
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
