kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

İçinde "hayat" yok çoğu hayatların!

On dört yaşındaydım. Tren İstanbul'a yaklaşırken sağ tarafımda denizi gördüm. İzmit körfezinin suları o zaman daha kirlenmemişti... Öyle; masmavi, sessiz ve dingin uzanıyordu... Bundan böyle "deniz"le haşırneşir olmak mesleğim olacaktı. Oysa, ne bir kez bile kulaç atabilmiştim sularında; ne de ufacık bir sandalın küreklerine asılabilmiştim beyaz köpüklü dalgalara karşı. Yabancıydım yani denizlere; İstanbul'a yabancı olduğum kadar. İstanbul ne kadar gurbetse bana, deniz de kocaman bir yalnızlık demekti serin ve karanlık sularında. Sonra her "liseli" gibi bir şiir defterim oldu benim de Kendi mısralarımı karaladığım. Lakin "hakiki bir şair"in iki satırlık dizesi, baş sayfayı süsledi kocaman bir deniz resminin altında yıllarca: "Denizi görmeyen şehirde Nasıl yaşanır söyle!..."

***

Denizi tanımadan denizci oldum ama çok sürmedi keşfetmem; denizsiz bir hayatın imkansızlığını... Deniz; dingin sularında masum sevdalara, dalgalı kalkışlarında arsız ve günahkar maceralara davetiye çıkartan bir kışkırtıcıydı hayatımızda. Başı yoktu ve sonu görünmezdi asla. Hayatın kendisi gibi.... Sanki "uçsuz-bucaksız" ve sanki bitmeyecekmiş gibi gelirdi görünmez ufuklarda. (Hiç ölmeyecekmişiz gibi yani!) Denizde başınızı geriye çevirip baktığınızda "baş"ı yoktu işte. Geride bıraktığınız limandan daha geride olanı da vardı belki... Yolculuğa ilk başlananı; ama ondan da "evvel"i, mutlaka... Gözlerinizi ufka diktiğinizde ise; varılacak bir liman varsa da uzakta, hep ondan sonrası da vardı ötede, ondan da ötesi hatta... Yine de başı-sonu olmadan, o "an"da demir atılan liman, denizin kokusu içinize çekilerek yaşanan "asıl" limandı... Önünüzde uçsuzbucaksız uzanan suların, hayalleriyle süslediği o "an"dı. O... Hayattı işte... Ve derdi ki size: Ne dün yaşanabilir yeniden... Ne mümkündür yarını yaşamak şimdiden. Ama, bugünü dibine, en derinine kadar yaşarken de; vazgeçemezdiniz sınırsız ufukların sunduğu hayallerden... O da... Denizdi işte... Deniz!.. Başı olmadığı ve sonu görünmediği için; menzilini hiç bilmediğimiz "hesapsız-kitapsız" yolculuklara çıkartırdı bizi, her günün şafağında. Ve aşkta, ve işte, ve bedelsiz dostuklar ve pervasız arkadaşlıklarda; "sonsuz" ufuklarını "emsal" gösterirdi durmadan hayata... Ve şair, haklı olarak derdi ki: "Denizi görmeden Nasıl yaşanır söyle!"

***

Pencereden dışarı bakıyorum... Seçim otobüsleri geçiyor sokaklardan... Kocaman "aday" resimleri, flamalar, bayraklar... Hoparlörlerden yüksek volümlü şarkılar yükseliyor... Anlaşılmaz "ihtiras"ların bozuk ve akordsuz melodileri sanki... Ya da öyle geliyor kulağa belki, seslerin ölçüsüz tınısından... Ama bir şey var işte... Yıllar önce söylemişti "çok bilmiş" biri: Bu ülkede içinden "aşk" geçmeyen evlerde yaşıyor milyonlarca kişi... Ve yine bu ülkede içinden "hayat" geçmeyen hayatlar yaşıyor kimileri... Sanki... Bu sokaklardan "hayat" geçmiyor gibi, art ardına seçim otobüsleri geçerken gürültülerle... Ya hayal denizlerinde ıslanmamışlar hiç! Ya bir kere bile deniz görmemişler hayatlarında!.. Ya da yazmamışlar o "garip" şairin satırlarını, on dört yaşlarının şiir defterlerine!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İçinde "hayat" yok çoğu hayatların!   / 25-03-2004
 23 bin insan öldü!   / 23-03-2004
 Madrid dersleri   / 18-03-2004
 Beş yıl sonra...   / 16-03-2004
 Kara ölüm rüzgarları   / 13-03-2004
 Ayılık var hamurunda!...   / 11-03-2004
 Kırık aşklar zamanı   / 09-03-2004
 Uyan Türkiye, dayan dede!   / 06-03-2004
 BOP Hope!..   / 04-03-2004
 En dı Oskar gooz tuu!....   / 02-03-2004
ERGUN BABAHAN
Merkez Grubu'nun duruşu
SABAH ve atv'nin durumunu merak...
ERDAL ŞAFAK
Ve perde inerken...
Yarın muhtarından belediye...
MANSUR FORUTAN
Adayımı açıklıyorum!
Büyüklerimiz belediye seçimlerinde...
ALİ KIRCA
Deniz ne yana düşer usta? (x)
Seçim "yasaklar"ıyla...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Cem Yılmaz'ın üşüdüğü an!
Cem Yılmaz, geçen gün...
REFİK DURBAŞ
Fişlemenin kimlik boyutu
Sosyal bir varlık olarak insana...
SAVAŞ AY
Yangınlı bir doğum günü nöbeti!..
Yalnızken ne kadar da...
HINCAL ULUÇ
Polisten olumlu adımlar..
İstanbul Emniyet Müdürü...
Hagi'si yok derdi çok: 0-1
Hagi'si yok derdi çok: 0-1
İlk yarısı golsüz biten maçın 65. dakikasında eski G.Saraylı Evren,...
F.Bahçe sevinmesin
F.Bahçe sevinmesin
"Hakem hataları bizi 6 puan geriye düşürdü ama eskisi gibi oynarsak...
Saatlerinizi ileri alın sandığı kaçırmayın
Saatlerinizi ileri alın sandığı kaçırmayın
Bu gece yarısı saatler bir saat ileri alınacak ve oy kullanma süresi...
Protestocu köylüye Vali'den rest: İmamı muhtar atarım
Denizli'nin Honaz İlçesi'ne bağlı Aşağıdağdere köylüleri,...
Polisle sahil güvenlik arasına çinekop girdi
Polisle sahil güvenlik arasına çinekop girdi
Sarıyer'de deniz polisinin botuna baskın düzenleyen 8 kişilik Sahil...
BM 'İsrail kınansın' dedi, Amerika yine veto etti
BM 'İsrail kınansın' dedi, Amerika yine veto etti
BM Güvenlik Konseyi'ne verilen 'İsrail, Şeyh Yasin'in öldürülmesi...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.