kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Sinema
    Çizerler
    Teknoloji
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Hem nalına hem mıhına bir öfke

İspanyollar için, benzer acıları tatmış insanlar olarak üzülmekle mi yetinelim, yoksa yüzbinlerce insanı "kör şiddette karşı" sokaklara döken "vicdan dayanışması" na gıpta mı edelim? Yoksa yoksa... Orada, benzer milyonların kendi hükümetlerinin angaje olduğu bir savaşa karşı çıkmak üzere de sokağa döküldüklerini mi hatırlayalım?.. Ya da "terörün katliamı"na öfke duyarken, o insanların her iki tepkilerini, patlayan öfkelerini hatırlayıp "insani duygular" ı ezen resmi savaş, işgal gibi tutkular ile onun öteki yüzü haline gelen terörü aynı anda mı nefret konusu yapalım?
Masum insanların işe, okula giderken, her günkü olağan hayat akışlarının bir saniyesinde "kitle imha tuzağı"na yakalanmaları... İstanbul'da ya da Madrid'de veya New York'ta ya da Kazablanka'da, farklı dinlerden, farklı etnisitelerden insanların bir anda "aynı" olmaları... Her yerde, hepimizin başına gelebileceği korkusu, bu acımasız şiddete karşı aynı insani öfkeleri yaratsa da... Şunun da farkında olmalıyız ki, yeryüzü artık karşılıklı "acı ihracı" ölçüsünde de küreselleşmiştir. Madrid bir anda Bağdat olabilmekte... İstanbul bir kalemde Filistin'e yahut İsrail'e dönüşebilmektedir. Tüm vahşi, sinsi, vicdansız veçhelerine rağmen, "terör" bunu tek başına beceremez. Bizzat, adı "terörle mücadele" diye konmuş olan bir "medeniyet hali" de, başka insanların, halkların, başka tarihlerin ve kültürlerin hayatlarına, değerlerine kastettiği... Ve bunu "küresel öncelik ile küresel koalisyon" olarak sunduğu ölçüde, her tarafı savaş alanı haline getirir. Güçlerini, imkanlarını ve sözde demokrasi ile özgürlük ve barış anlayışlarını, silahların tahakkümlerine teğelleyenler... Halklarının duyarlılıklarını, başka halkların hissiyatını ihmal edenler... Ne kadar önemli değerler adına hareket ettiklerini iddia ederlerse etsinler, eşitsiz güçlerini dünyanın her yöresine dayatmakta tereddüt etmeyenler... Milyonlarca insanı da hedef haline getirmektedir. Bu elbette "terör vahşetinin mazereti" olamaz... Ancak, genel olarak şiddet ortamının pekişmesinin sorumlularından biri olarak da ihmal edilemez. Bugün, insanlığın keşfetmesi ve buluşması gereken asıl toplu tavır... "Şiddet ve tahakküm ihracı"nın her türüne... İster adı "terör" olsun... İster "güvenlik, özgürlük, demokrasi, medeniyet" kılıklı devlet şiddetleri ve küresel tahakküm girişimleri olsun... Aynı anda, aynı biçimde karşı durabilmektir. Dünya giderek kafayı yeme, sebep sonuç ilişkilerini yitirme, tavuğun mu yumurtadan yumurtanın mı tavuktan çıktığı noktasında korku ve her türlü şiddete teslimiyetle sürüklenme eşiğinde. "Kendi ülkesinin güvenliği" gerekçesiyle başka ülkeleri, başka bölgeleri, başka insanların hayatlarını ve değerlerini işgal hakkı gören "Buş" zihniyetlerin yörüngesinde... Bambaşka ülkelerde, ilgisiz ve kendi halinde insanların hayatlarına kasteden terör çılgınlığının sorgulaması yeterince yapılamaz. İnsanlık; yaşama hukukunu hiçe sayan teröre karşı, kendi güçlerini "uluslararası hukuk" saydıranların tahakkümü ve saretinde ne güvenlik, ne huzur, ne adalet ufkuna sahip olabilir. "Küresel ortak vicdan ve akıl" artık birbirinin kimyasal şartı, şartlı refleksi olan resmi tahakkümlere de, terör şiddetine de aynı anda tavır alınabilmesiyle oluşur. Madrid'den Bağdat'a, İstanbul'dan Kudüs'e, Filistin'den Kazablanka'ya, New York'tan Moskova'ya, uyanması gereken insanlık ruhu budur!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ayinesi fiştir kişinin!   / 15-03-2004
 Hem nalına hem mıhına bir öfke   / 14-03-2004
 Demokrasiye ve vatandaşa taciz ateşi!   / 12-03-2004
 Gücün gemlenemez küstahlığı   / 11-03-2004
 İktidar tutkusunun erkek kokusu   / 10-03-2004
 Üç büyüğün nevi şahsına münhasırı   / 09-03-2004
 Demokrasi dediysek...   / 08-03-2004
 "Adamım" meselesi biraz tuhaf!   / 07-03-2004
 Bir başka kökten dincilik (2)   / 05-03-2004
 Bir başka kökten dincilik   / 04-03-2004
MEHMET TEZKAN
AKP'ye değil, oy farkına bakalım..
AKP yüzde kaç oy...
EMRE AKÖZ
Türkler'e güven olmaz
Hepsini Fişleyeceksin!Fişleme...
UMUR TALU
İşte böyle, hem nalına hem mıhına!
İspanya'da 200 kişiyi...
MUHARREM SARIKAYA
Seçim sonrası senaryoları
Ankara'da batılı ülkelerin...
Sırada Kim Var?
Amerika, İngiltere, İspanya ve İtalya'da hükümetler Irak savaşına...
Askerlerimizi çekiyoruz
Çiçeği burnunda İspanya Başbakanı Zapatero'nun ilk açıklaması genel...
Hakan yanlış yaptı
Hakan yanlış yaptı
"Bizim dönemde Hakan Şükür Ümit Karan olayı aile içinde çözülürdü.
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Sinema | Çizerler | Teknoloji | On
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.