kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Küresel güvenlik mantığının demokratikleşmesi

Dünyanın geleceği için iki noktada yeni bir felsefe geliştirme ihtiyacı ortada duruyor. Irak krizi sonrasında ortaya çıkan çatlakları gidermek üzere politik açıdan ve bunun tamamlayıcısı olarak güvenlik açısından yeni bir felsefe geliştirilmesi ve buna bağlı "siyasal pratikler"in ortaya koyulması gerekiyor.
Irak savaşı ile Transatlantik ilişkilerde ortaya çıkan çatlak, savaş sonrasında sürdürülebilir bir duruma işaret etmiyor. Hatta çatlağın giderilmesinde geç kalınması, başka semptomların ortaya çıkmasına yol açıyor ve dünya sisteminin politik omurgasının "zedelenmesine" dönük gelişmeleri işaret ediyor.
Bu nedenle Brüksel'deki NATO parlamenterler toplantısının esas gündemini yukarıdaki soruların cevaplarının aranmasına dönük hazırlıklar teşkil ediyor. Haziran ayında İstanbul'da yapılacak olan NATO toplantısında bu konularda kararlara varılması sağlanmaya çalışılacak.

***

ABD ve Fransa-Almanya hattı arasındaki Irak Savaşı'na dönük görüş ve tutum ayrılığı, savaşın bitmesiyle sona ermiş olmadı. Tam tersine savaşla beraber ortaya çıkan "çatlak", bundan sonrasına dönük tereddütleri de artırdı. Savaş, bir şekilde Transatlantik'in beraber hareket edemediğinin tescili anlamına geldi. Üstelik bunun tescil edildiği konu herhangi bir konu da değil; küresel düzeyde etkiler yaratan ve artçı depremleri önümüzdeki on yıllar boyunca da sürecek bir konu. Böylesi küresel bir konuda ortaya çıkan çatlak, bundan sonrası için Transatlantik güç ilişkilerinin işlevinin ciddi biçimde sorgulamasını gerektiriyor doğal olarak.
Irak zemininde ortaya çıkan tartışma temel bir "politik" tartışmaydı.. ABD Irak'taki diktatörlüğü iş başından uzaklaştırmak için bilinen yöntemleri ve mekanizmaları kullanmak yerine, BM ve NATO'yu bir kenara itme pahasına kendi tutumunu yürürlüğe koydu. Fransa-Almanya hattı açısından buradaki çelişki, Irak'a demokrasi götürmek adına, uluslararası sistemin değerlerinin ve bunları temsil eden kurumların bir kenara itilmesidir. Ayrıca, demokrasi götürmek adına şiddete başvurulması da bir başka çelişki olarak ortaya koyuldu Fransa-Almanya hattı tarafından.
Buna karşılık ABD, AB tarafından ortaya koyulan demokrasi perspektifinin, herhangi bir ülkedeki insan hakları ihlallerine göz yummak anlamına geldiğini, diktatörlerin bundan yararlanarak uluslararası sistemi oyaladıklarını öne sürdü. Demokrasi perspektifinin diktatörlüklere göz yummak anlamına gelmemesi gerektiği, ABD'nin argümanlarının önde geleniydi..
Bu çerçevede ortaya çıkan temel bir politik görüş ayrılığı, ABD'nin uluslararası mekanizmaları bir kenara iterek hareket etmesini engellemedi. Ayrıca, ABD'nin Fransa-Almanya dışındaki kimi küçük AB ülkelerini de yanına çekerek siyasal açıdan olmasa bile sayısal açıdan AB'yi kendi yörüngesinde hareket ettirebileceğinin ipuçlarını vermesi, NATO ve BM'den sonra AB'yi de belli oranda pasifleştiren etkiler yaratabileceğini gösterdi.
Neredeyse, bir diktatörü devirmek uğruna sistemi kökten sarsabilecek krizlerin ortaya çıkması, "sistemin kodları" ve "güvenlik mantığı" üzerine yeniden düşünmeyi zorunlu hale getirdi.
***

Gündemi oluşturması gereken sorular pek çok merkezde biçimlendikten sonra Brüksel zemininde kristalleşiyor, cevaplar ise İstanbul'da aranacak. Fakat soruların ortaya koyulma biçimi bile çok zorlu bir süreçle karşı karşıya olunduğunu gösteriyor.
Bu sürecin başarıyla atlatılabilmesi için, öncelikle işin felsefesi üzerinde durmak gerekmektedir. AB cephesinin kendi politik değerlerini sadece Avrupa coğrafyasının değerleri olarak konumlandıran Avrupa-merkezcilik'ten tümüyle arınması zorunludur. Bu siyasi değerlerin AB içindeki küçük ülkelere dönük yüzü ile büyük ülkelere dönük yüzü arasında farklılıklar olduğu bir şikayet konusu olarak küçük ülkeler tarafından yükselen seslerle dile getiriliyor artık. Kendi içinde bile böyleyken, AB'nin dünya sisteminin tüm unsurları için bu değerleri işlevselleştiren bir perspektif ve siyasal pratikler bütünü üretmesi için ciddi çaba göstermesi büyük bir sınav olarak duruyor önünde..
Öte yandan ABD'nin güvenlik pratiklerini yeniden şekillendirmekten önce Transatlantik'e ruh veren güvenlik mantığını tazelemesi işin omurgasıdır. Güvenlikten, zengin ülkelerin güvenliği veya bunların himaye ettikleri enerji havzalarının güvenliği anlaşılmamalıdır sadece. Güvenlik mantığı demokratikleşmelidir; siyasi gücüne bakmaksızın demokratik devlet düzenine sahip tüm ülkelerin ortak güvenliğini öngören bir güvenlik felsefesi oluşturulmalıdır.
Bu konuya devam edeceğiz..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 NATO ve Büyük Ortadoğu   / 18-02-2004
 Küresel güvenlik mantığının demokratikleşmesi   / 16-02-2004
 BM'nin siyasi reenkarnasyonu   / 15-02-2004
 Dış rekabet mi iç kutuplaşma mı?   / 13-02-2004
 Ticaret siyasetin yerini aldı mı?   / 11-02-2004
 Merkezsiz güç   / 09-02-2004
 Kıbrıs, iç siyaset, muhalefet   / 08-02-2004
 Merkezde derinleşen Türkiye   / 06-02-2004
 Büyük Ortadoğu? (III)   / 04-02-2004
 Büyük Ortadoğu? (II)   / 02-02-2004
ERDAL ŞAFAK
Bu geziye dikkat
Ankara'nın şu sıralar geleni gideni pek...
AHMET HAKAN COŞKUN
'Süryani' imiş!
9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde...
MEHMET BARLAS
Mutlu olmak, bir diskçalar mesafede...
İki hafta önce...
ÖMER ÇELİK
İyi yaşam ve yerel perspektifler
Türkiye için önemli bir...
SAVAŞ AY
Televizyon günahkarmış!...
Kötü giden her şeyin...
REFİK DURBAŞ
Yayınevleri 'korsan' değildir
Korsan yayıncılığı...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Çizgi filmin gücü...
Çizgİ deyip geçmeyin.
Bazen...
HINCAL ULUÇ
Barlas aldı götürdü..
Mehmet Barlas 1950'lerde dansı...
Bir uyarı da şifo'dan 0-0
Bir uyarı da şifo'dan 0-0
Ligin ikinci yarısındaki 4 maçta iki galibiyet, bir yenilgi, bir...
Mondi hazır da... 2-1
Mondi hazır da... 2-1
UEFA sınavı öncesi defansı tel tel dökülen G.Saray, Necati ve Prates...
Şimdi sıra gönül yolunda
Şimdi sıra gönül yolunda
Seçim kampanyasını kendi bölgesi Siirt'te açan Başbakan Erdoğan,...
Kanlı siyaset
Kanlı siyaset
Adana Yumurtalık'ta AKP'den aday adayı olan Emine Koçak Memili'nin,...
"Ne sağcıyım ne de solcu" devri kapandı
Güçbirliğinin Ümraniye adayı Arif Sağ ile Esenyurt'ta yeniden aday...
'Beni neden bıraktın Ozan?'
'Beni neden bıraktın Ozan?'
İzmir'de yanan kafeteryanın garsonu Ozan Denizgezen, Müjde'yi...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.