Sen de mi Sergen!

Beşiktaş'ı anlatabilmek için bir tek şey söyleyeceğim: "Sergen Yalçın'ı izlerken gözlerime inanamadım!"
Biliyorum, "Sen ne anlatıyorsun?" diyeceksiniz. İnanamadığım nokta şu; Sergen Yalçın bile ayağındaki topu tutamadı. Önündeki takım arkadaşına pas atamadı. Hani elinden daha iyi kullandığı sol ayağı var ya, işte onunla da üç metre öteye aşırtma dahi yapamadı. Bir tek örnek vereyim; ceza sahasına girdi, vücut çalımını da attı. Top sağ ayağının önünde, vursa gol ama o Tümer'e bıraktı. İşte o an "Sen de mi Sergen?" dedik.
Ayrıca "Sen de mi Tümer Metin?" diyoruz ve devam ediyoruz. Tümer Metin'i anlatmak istiyorum. Hani Beşiktaş'ın oyun lideri olarak taktim ettiğim Tümer Metin'iAyağına aldığı topla önce sahayı boyuna kullandı, sonra da o topu rakibe verdi. Ne bir verkaç, ne bir şut denemesiBir tek pozisyona girdi, onda da topu ağlara yolladı. Hakem buna "Ofsayt" dedi, ben demiyorum. Oyundan çıktıktan sonra yardımcı hakemi formasından çekip kırmızı kart görmesi ise akıl alır gibi değil.
Başa dönelim. Rıza Çalımbay'ın Ankaragücü'sü klasik 4-4-2 oynadı. Savunmada adam markajını ön plana çıkardı. Hücumda çoğaldı. Bu toplama takımın oynadığı futbol ve mücadeleye saygı duyuyoruz.
Lucescu kazanmak için ikinci yarıyı bekledi. Serdar Topraktepe'yi hücuma çıkarması, İbrahim Üzülmez'i oyuna alması doğru bir değişiklikti. Ama Adrian İlie'yi de, Sinan Kaloğlu'nu da geç oyuna aldı yani Beşiktaş'ı korkak ve kişiliksiz bir takım yaptı. İşte Lucescu'ya eleştirimiz bu. Elbette İlhan Mansız gidince Beşiktaş'ın sistemi değişecekti, değişti de. Ancak Lucescu maça her müdahalesinde geç kaldı.
Futbol tuhaf oyun. Serdar Topraktepe'nin attığı golde Ankaragücü kalecisi Zafer Özgürtekin hata yaptı. Tamam, bu bireysel hata, olabilir ama Beşiktaş'ın yediği golde Beşiktaş takım olarak hata yaptı. Hem de inanılmaz basitlikte bir hata. Hüseyin Kartal neredeyse 5 kişinin arasından topa vurdu. Şampiyonluğa oynayan Beşiktaş böyle goller yerse şampiyon olamaz.
Bu maçtan çıkan üç mesaj var: Birincisi, Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor. Lucescu çok radikal kararlar almak zorunda. Yani Beşiktaş'ta bu Fener korkusuna (Fener bizi geçerse ve şampiyon olamazsak) son verilmeli. Özellikle takımın starları sanki gönülsüz oynuyorlar. Elbette orta sahada Frederico Giunti'nin olmayışı büyük kayıp ama tek mazeret Giunti olamaz.
İkinci mesajı hep beraber tartışalım. Beşiktaş'ın her maçı hakemlerin test maçı oluyor. Daniel Pancu'ya üç kere sert faul yapıldı, hiçbirine faul kararı verilmedi. Oysa Ankaragücü'nün sert ve tekmeli futboluna prim verildi. Ve üçüncü mesaj: "Türkiye Ligleri'nde Beşiktaş'ın çocukları antrenör" diyorlardı. Yani Beşiktaş'a kıyak yapılacağı söyleniyordu. Rıza Çalımbay, Beşiktaş'ın 2 puanını aldı. Dikkat!