kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

CHP ve gelecek

Pazar günkü yazı, CHP'nin 3 Kasım seçimiyle sonuçlanan süreçten gerekli dersleri çıkaramadığı sonucuyla bitmişti. Bunun anlamı, CHP'nin 21'inci yüzyıl Türkiye'sine uygun siyasetleri, hele hele sol siyasetleri üretmede başarısız kalacağıydı. Bu durum ise Türk siyaseti ve demokrasisi açısından büyük bir zaaf oluşturuyor.

Tam da bu nedenle CHP ile ideolojik olarak alış verişi olmayan yazarlar dahi, partinin güne uygun siyasetler üretme eksikliğini dile getirerek parti liderliğini bu yönde teşvik etmeye çalıştı. CHP adlı partinin asla adam olamayacağına inanan çok. Bugünkü yönetimin felsefesi ve yaklaşımlarıyla partinin bir dönüşüm gösteremeyeceğine inananların sayısı ise daha çok.

Bu nedenledir ki, CHP'nin yerel seçimden de yenilgiyle çıkacağı beklentisi ülkeye hakim. CHP'nin sorunu muhakkak ki parti yönetiminin beceriksizliği, ideolojik dar görüşlülüğü ve siyaset üretmedeki yetersizliğiyle sınırlı değil. Doğru yaptıklarını bile anlatamamadaki eşsiz beceriksizliği de değil partiyi bugünkü hazin konumunda tutan. En azından bunların neden kadar sonuç da olduklarını söylemek mümkün. Partinin tarihsel özellikleri, örgütünün ufkunun hizipçilik sonucu dapdar bir hale gelmesi gibi nedenler, siyaset üretilmesini engelliyor. Ayrıca bugünkü yönetime ağırlığını koyan zihniyet ve ekibin yönetimde kalmasına yol açıyor.

Değişimden rahatsız olanlar
Daha temelde, Türkiye'deki yerleşik seçkinlerden sola açık olanlarının ve partinin tabanını oluşturmuş olan kesimlerin dünyada ve özellikle Türkiye'de siyasetin değişmesinden rahatsız olması var. Avrupa'da şekillenen üçüncü yol, Soğuk Savaş sonrası ve küreselleşme dönemi bağlamında sol bir siyasetin nasıl olması gerektiği sorusunu sorarak yola çıkmıştı. Dünyada solun tarihsel olarak dayandığı sınıfların ve kesimlerin toplumsal ve siyasal ağırlıklarının azaldığı saptaması, arayışı tetiklemişti. Hem solun siyasi felsefesinin ana kavramları olan adalet ve eşitliğin küresel bir dünyada nasıl sağlanacağı sorusu sorulmuş, hem de bu kavramların bilgi çağı ekonomisindeki yükselen sınıflara nasıl taşınacağı dert edilmişti. Bu arayış her şeyden önce piyasa ekonomisiyle daha barışık ama neo-liberal politikalara teslim olmayan bir ekonomik politika anlayışını şekillendirmeyi gerektiriyordu.

Umutsuz vaka görüntüsü
Türkiye'de de benzer arayışlar için en azından bir zemin vardı. Ancak dünyadaki benzer arayışların ötesinde Türkiye'de ayrıca toplum merkezli bir siyaset dili ve özgürlükleri merkeze yerleştiren bir söylemin mutlaka öne çıkarılması gerekiyordu. Böylesi bir yeniden tanımlamada devlet gene önemli bir rol oynayacak olsa da, işlevi ve ağırlığının yeniden belirlenmesi gerekecekti. Geçmişe göre daha çoğulcu ve özgürlükçü siyaset arayışları geliştirilmesi de bu bağlamda şarttı. Bir diğer deyişle Türkiye'de sosyal demokrasinin siyasal anlamda liberalizmi benimsemesi gündemde olmalıydı. Dış politikada da olayların Soğuk Savaş sonrasına uygun bir perspektifle değerlendirilmesi gerekiyordu. Üstelik dış politika ile iç politika arasındaki etkileşimin artması oranında bu yapılmadan, Türkiye için ön açıcı siyasetler üretmek imkansızdı. Fuat Keyman'ın deyişiyle CHP bu alanda da "devletmerkezci siyaset anlayışının güvenlik söyleminin sözcülüğünü yapmayı tercih etti". Bugün varılan noktada Türkiye'deki sosyal demokrat hareketin ciddi bir silkinmeye ihtiyacı vardır. Bunun, umutsuz bir vaka gibi görünen ama içinde halen bazı canlı organizmalar barındıran CHP ile gerçekleşip gerçekleşemeyeceği, yerel seçim sonrasının başlıca sorusu olacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Dönmüyorum"   / 12-02-2004
 Irak politikasının geleceği   / 05-02-2004
 Araplarla Kürtlerin mücadelesi başladı   / 02-02-2004
 Çıkarmanın Ardından   / 01-02-2004
 Vietnam'ın gölgesi   / 29-01-2004
 Zirvelerin ötesi   / 25-01-2004
 CHP ve gelecek   / 22-01-2004
 Kapıdaki yumurta   / 18-01-2004
 Karnaval başlarken   / 15-01-2004
 Karar zamanı   / 14-01-2004
SOLİ ÖZEL
Güç kayması
Annan planı ortaya çıktıktan sonra...
Bitsin bu çile
Bitsin bu çile
Sezonu mayıs ayının başında bitirmek için kış ortasında maç...
Aslan'ın yüzakı
Aslan'ın yüzakı
Danimarka maçı kadrosuna çağırılan tek G.Saraylı olan Orhan Ak,...
AKP'de 621 aday tamam
AKP'de 621 aday tamam
Erdoğan, partisinin Diyarbakır, Gaziantep ve Samsun büyükşehir...
Yolun sonu göründü
Yolun sonu göründü
Başbakan Erdoğan "Tüm mücadelemiz aynı istikamette sürecek" dedi,...
İstanbul'da normale dönüş
İstanbul'da normale dönüş
İstanbul'da iki gündür etkili olan kar yağışı hızını keserken kentte...
Doğa'nın sessiz dramı
Doğa'nın sessiz dramı
Doğa Toksoy henüz 8 yaşında. İşitme ve konuşma engelli. Geçtiğimiz...
Altın Ayı Fatih Akın'ın
Almanya doğumlu Türk yönetmen Fatih Akın'ın filmi 'Duvara Karşı' tam...
Kaçak mazot için istasyon kurdular
Gemilerden ucuza aldıkları mazotu, istasyonlara kayıt dışı satan 9...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.