|
 |
 |
 |
 |
|
'Barışa Türk lokumu'
Eski İsrail Dışişleri Bakanı Peres: Türkiye'nin Ortadoğu barışında konumu, barışa Türk lokumu. Türkiye, Müslüman alemi için gerçek çözüm.
Ortadoğu barışının simge isimlerinin başında geliyor Şimon Peres. 1994'te kendisine Nobel Barış Ödülü'nü kazandıran barış çabalarına hayatını adadığını her fırsatta dile getiren İsrail ana muhalefet İşçi Partisi'nin lideri Peres, kısa bir ziyaret için Türkiye'deydi. CHP'nin davetlisi olarak geldiği ziyarette Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le görüşen, İstanbul'da konferans veren Peres'e Ortadoğu barışından Filistin "devletine", Türkiye'nin arabuluculuğundan Kıbrıs'a kadar birçok konuda soru yönelttik. İşte İsrailli liderin sorularımıza verdiği yanıtlar:
* GÜL, DENGE ADAMI
Ankara'da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le görüştüm. Görüşme hem dostane sohbetti, hem de siyaset içeriyordu. Birbirimizi uzun süredir tanıyoruz zaten. Bence o iyi düşünen bir Bakan. Yaratıcı ve denge adamı. Sohbetten büyük keyif aldım. Bir çok sorunu yüzyüze konuştuk.
* TÜRKİYE ÇOK ÇALIŞTI
Sayın Gül bu sohbette Türkiye'nin arabuluculuk teklifini gündeme getirmedi. Ama ben Türkiye'nin çok önemli bir oyunculuğa soyunduğunu söyledim. Bundan da çok hoşnut olduğumuzu bildirdim. Türkiye'yle bu denli iyi ve sıcak ilişkilerimiz var. Türkiye'nin de Araplar'la böyle ilişkisi olması çok iyi. Araplar'ın bizim düşmanımız gibi görünmesini istemeyiz. Eğer Türkiye bu konuda yardımcı olacaksa memnun oluruz. Türkiye zaten çok çalıştı bu konuda. . .
* GERÇEK ÇÖZÜM
Bu ve geçen yıl Türkiye İsrail ilişkilerinin doruğa çıktığı bir dönemdi. Zemin hazırlanmıştı bugünlere adım adım gelindi. Zaten ilişkiler hep yukarı çıktı. Türkiye'nin Müslüman alemi için gerçek çözüm olduğunu sanıyoruz. Çünkü camiyle devleti ayırmak gerekir. Ama aynı zamanda cami ile modernliği de birleştirmek lazım. Hem dini, hem modern olunabilir. Türkiye, Ortadoğu barışı için "Golden Horn" olabilir. Yani tam merkezde olup fikir alış verişi yapabilir. Konuyla ilgili tarafları teşvik edici olabilir. Medyamız bu arabuluculuk teklifini kesinlikle abartmıyor. Ben bütün bu gelişmelerden sonra Türkiye'nin barış için konumunu, "barışa Türk kolumu" diye adlandırabilirim.
* DİYALOG OLMALI
Suriye Devlet Başkanı "Ben barış istiyorum", "Kudüs'e gidebilirim" ya da "İsrail Başbakanı'nı davet etmek istiyorum" demeli. Bu girişim psikolojik olarak duvarları yıkar. İsrail'le barış yapmak isterken Türkiye'ye gelmesi tabii ki çok güzeldi ama İsrail'e gelmeliydi. Tüm Arap dünyası diyaloğa açık olmalı. Kimse kimseyi bir şey yapmaya zorlamıyor. Suriye ise "Barış istiyoruz ama sizinle görüşmeyiz" diyor. Bu nasıl iştir. .
* FİLİSTİN DEVLETİ
Filistin konusu Suriye'den biraz farklı. Biz artık Filistin devleti mantığını kabul ettik. Ülkemdeki aşırı sağcılar dahi bu konuda hemfikir. Herkes "Filistin devleti olmadan barış olmaz" demeye başladı. Bu gün İsrail'de herkes bu devletin kurulmasını kabul etmiş durumda. . .
* ZAMAN KALMADI
Tabii bu devletin yüzölçümü ve haritaları konusunda düşünce farklılıkları var. 67 haritası ve devlet olmaları artık bir dünya meselesidir. Ancak geçmişin hatalarını tekrar etmeyiz. Diğer yandan tarafların çok zamanı da kalmadı. İsrail'de nüfus tehlikesi, Filistin'de ise terör tehlikesi var. Şimdi biz bu sorunları nasıl aşacağımızı düşünüyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
