Sanatçı sporcu gibi yaşamalı
Funda Arar, son albümü "Sevda Yanığı" ile bir buçuk sene aradan sonra tekrar hayranlarıyla buluşmanın heyecanını yaşıyor.
Müzikseverler Funda Arar'ı, Necip Fazıl Kısakürek'in şiiri "Kaldırımlar" la tanıdı. Arar, Kaldırımlar şarkısındaki güçlü sesi ve başarılı yorumuyla dikkatleri üzerine topladı. Alagül albümüyle yakaladığı başarısını, son albümü "Sevda Yanığı" ile yakalayan Funda Arar, bir buçuk yıl aradan sonra 12 yeni şarkısıyla tekrar hayranlarıyla buluşmanın heyecanını yaşıyor. Arar ile "Sevda Yanığı" üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
* Müziğe nasıl başladınız?
Klişe bir laf olacak belki ama, küçük yaşlarda başladım. Çocuk yaşta hangi sanat dalına karşı eğiliminiz varsa belli oluyor bu, benim de o yaşlarda ortaya çıktı bu ilgim. Allah'tan sanata saygıyla bakan, önem gösteren ve anlayışlı bir ailem vardı ve beni hep teşvik ettiler. İlkokul üçüncü sınıfta mandolin ve solfej dersleriyle başladım. Liseden sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümü'ne girdim. Ardından öğretmenlik yaptım. Aynı zamanda gece çalışması da yapıyordum. Şarkı söylemeyi hiç bırakmadım. 2000 yılında TMC firması ile tanıştık ve ilk albüm çıktı, böylece müzik hayatına atılmış oldum.
* Son albümünüz 'Sevda Yanığı'ndan bahsedebilir miyiz?
'Sevda Yanığı' benim üçüncü solo albümüm. Şarkıların büyük bir çoğunluğu Febyo Taşel'e ait, yine Burcu Tatlıses'in sözleri var. Aslında Alagül albümüyle aynı ekip diyebilirim. Müfide İnselel diye bir arkadaşım var, onun çok güzel iki şarkısı var, Fikret Kızılok şarkısı var, benim şarkılarım var. Alagül'den beri aynı kemikleşmiş bir ekiple çalışıyoruz, yeni isimler de katılıyor tabii ki aramıza. Bu iş gerçekten bir ekip çalışması. Ne istediğinizi bilen, anlaşabildiğiniz insanlarla çalışmanız çok önemli, o zaman daha başarılı işler ortaya çıkıyor.
* Albüme ilgi nasıl?
Gayet güzel, yaklaşık 4 ay oldu çıkalı ve hâlâ satış listelerinde. Daha önceki yıllara göre kıyaslarsak albüm satışlarında inanılmaz bir düşüş yaşanıyor, gerek korsan albümler gerek ekonomik kriz albüm satışlarını çok etkiledi. Eskiden 250-300 bin satış beğenilmezdi, şimdi o rakamlara ulaşmış albümleri yapımcılar 'inanılmaz sattı' diye değerlendiriyorlar. Ben telif yasasının bir an önce çıkmasını istiyorum, büyük kayıplara neden oluyor. Bu işten yapımcılar, söz yazarları, besteciler, aranjörler herkes ekmek yiyor, herkesin bir kazancı var.
* Başarınızı neye bağlıyorsunuz? Sizce sadece iyi bir sese sahip olmak başarıyı getirir mi?
Çok iyi bir ses bence yetmez başarılı olmak için. Kendinizi geliştirmek, okumak, çok farklı müzikler, tarzlar dinlemek çok önemli. Bunun dışında hayatınıza, yaşantınıza önem vermeniz lazım. Uykusuzluk, kötü hayat, sürekli içki içmek tarzında bir yaşantı sizin sanat yaşamınızdaki zamanı muhakkak kısaltacaktır. Bir sanatçı bence sporcu gibi yaşamalı, disiplinli olmalı. Biraz da şans var, doğru insanlarla karşılaşmak çok önemli. En önemlisi 'ben oldum' dememek, bunu dediğiniz anda düşüşünüz başlıyor.
* Siz çok medyatik bir insan değilsiniz, kendini magazin basınından bilinçli olarak mı uzak tutuyorsunuz?
Biraz bilinçli, bir de ben öyle bir yapıya sahip bir insan değilim. Normal hayatımda da çok fazla her şeyimi açığa vuran bir insan değilim. Çok fazla özel hayatınızla gündeme gelmek, çok fazla magazin basınının karşısında olmak bir sanatçıyı yıpratır. Magazine asla karşı değilim, bu bizim işimizin bir parçası zaten. Ben yaptığım işe ve sesime güveniyorum, çok fazla gereksinim duymuyorum ona buna laf atmaya ya da polemiklere girmeye, her gün başka insanlarla ismimin anılmasına. Hayatımda da böyle çalkantılar yok, eskiden çok fakirlik çektim gibi öykülerim yok.
* Seslendirdiğiniz şarkılarla tarzınızı oturttunuz ama ilerde sizi farklı tarzda şarkılar söylerken de dinleyebilir miyiz?
Ben farklı tarzları okumayı çok seviyorum. Gırtlak ve ses yapım birçok farklı tarzları okumaya müsait. Sahnede caz, sanat müziği ve halk müziği, İngilizce sözlü pop müzik okuyorum. Bunu albüme de taşımayı istiyorum.
* Albümlerinizde eski şarkılara da yer veriyorsunuz, bunun sebebi nedir?
Ben o şarkıları dinleyerek büyüdüm, onları kendim okumaktan çok zevk aldığım için albümde de yer almalarını istedim. Şöyle konuşmalar çok oldu, artık herkes cover şarkılar yapıyor, bunda ticari bir amaç var mıdır diye... Yok demek çok yanlış olur ama tamamen bir ticari mantıkla bakıp o şarkıları koymuyorum. Zaten böyle düşünsem, ilk çıkış parçam cover şarkılar olur.
* Kendi tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?
Ben sound'umu birazcık rock kokan içinde doğu enstrümanları olan, Arabic yaylıların olduğu, perküsyonların olduğu bir tarz olarak yorumluyorum. Albümün yüzde 99'u akustik. Şu anki tarzım bu, o akustik tınıyı çok seviyorum.
ZEYNEP GÜLER
|
