|
|
|
|
|
|
Darbenin Sonucunda Herkes İçine Kapandı
1960'lı yıllar bir geçiş dönemiydi. 70'li yıllar sınıf bilinci yaratmak arasından önemli katkısı olan yıllardı. Sınıf bilinci köylülere kadar aşılandı. Siyasi kaygılar ön plandı idi. 80'ler darbe ile bu kaygıyı kırdı. İnsanlar daha çok özel hayatlarına yöneldiler, içe kapandılar ve hedonist bir kültür anlayışı hakim oldu. Tüketimi ön plana çıkaran kültür ve anlayış diğer kaygıların önüne geçti. Para kültürlü ve eğitimli olmanın önüne geçti. Artık 90'lara geldiğimizde Nurdan Gürbilek'in deyimi ile artık özel yaşamlarımızı vitrinlerde yaşamaya başladık. Hayatımız bir vitrin haline dönüştü. Bu 2000'lerde artık gördüğümüz itiraf türleri, BBG gibi özel hayatımızı başkalarının gözü önünde yaşanması sorun olmaktan çıktı. Halbuki 60'larda 70'lerde bir mahremiyet önemliydi. Şimdi bunu kaybettik. Televizyon insanları birbirleriyle hiç bir şekilde görüşemeyecek, birbirlerinin hayatları hakkında bilgi sahibi olamayacak insanları birbirinden haberdar etti. Türkiye'de televizyon tek kanallı dönemlerinde eğitim aracı olarak kullanılıyordu. Bugün bu kadar çok kanalın olduğu yerde farklı hayat tarzlarının, farklı kimliklerin, farklılıkların ortaya çıkmasını bekleriz. Ama gariptir ki bütün kanallar dizilerinden, programlarına kadar birbirinin eşi gibi. Doç Dr. Arus Yumul Bilgi Üni. Sosyoloji Böl. Başkanı
|
|
|
|
|
|
|
|
|