|
|
|
|
|
|
80'Lİ YILLARIN STARI BANU ALKAN OLDU
1960'larda 27 Mayıs Anayasası'ndan sonra özgürlük ortamında yeni yönetmenler çıktı. Metin Erksan'ın Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü alması çok önemli. Bir taraftandan da popüler Türk sineması ciddi anlamda büyüdü. Şu anki rakamlarla karşılaştırılamayacak kadar çok fazla film çekildi ve çok fazla seyirci geldi. 70'lerin başında politik bir dönem başlıyor ve Yılmaz Güney vakası var. Güney, 70'lerin b a ş ı n d a kendi filmlerini yönetmeye başladı ve 'Umut' adlı filmiyle tüm Avrupa'da büyük bir başarı kazandı. Güney'i başka yönetmenler de takip etti. Ali Özgentürk, Erden Kıral, Şerif Gören, Zeki Öktem gibi yönetmenlerin yer aldığı genç Türk yönetmenler kuşağı ortaya çıktı. Hepsinin ortak özelliği politik olmalarıydı. Politik yeni Türk sineması 80'e kadar devam etti. 70'lerin ortasında televizyonun gelişiyle Yeşilçam çöktü ve seks filmleri başladı. 80'li yıllarda ihtilalden sonra sansür vardı. Bu nedenle çok fazla film çekilmedi. Seks filmleri yasaklandı, politik filmler de çekilmedi. O dönemlerin starları Banu Alkan ve Serpil Çakmaklı. Türk sineması açısından 80'ler çok zevksiz, tatsız tuzsuz bir dönem. 90'lar ise yepyeni bir dönem. Özellikle 1995 yılından sonra yeni bir Türk sinemasının gelişi var. Amerikalı, Berlin in Berlin gibi filmlerle başlayıp 'İstanbul Kanatlarımın Altında' adlı filmle devam eden 'Eşkıya'yla çıkışa geçen yepyeni bir Türk sineması var. Hala da o sinema devam ediyor. Şu an Türk sineması çok iyi durumda. 'Okul', 'Hababam Sınıfı' ve 'Vizontele Tuuba' filmleriyle Türk sineması gişede umduğunu buldu. Artık Türkiye'de yerli filmler yabancı filmlerden daha çok seyrediliyor. Bunun somut bir kanıtı bu üç film. Mehmet Açar Sinema Dergisi Gen. Yay. Yön
|
|
|
|
|
|
|
|
|