|
|
|
|
|
Annem hep benim içimde
|
|
Pop Star'daki farklı tarzıyla fanatikleri oluşan Bayhan anne-babasını anlattı...
"Çocukken annem beni çok severdi. İntiharından sonra uzun yıllar onu rüyamda gördüm. Şimdi görmüyorum ama annem her zaman benim içimde, benimle yaşıyor."
"Babam bizi bırakıp gittiğinde her gece ağladım. Hayatta anne babadan önemli bir şey yoktur."
*** Doktor olmayı hayal ederdim
Beş yaşında annesi gözlerinin önünde zehir içip intihar etti. Yedi yaşında Almanya'da boks antrenmanı çıkışı çarpan bir araba on metre uzağa fırlattı, günlerce hastanede yattı. Belki kendi acıları, belki başkalarının acılarını dindirme isteği Bayhan'a o yıllarda doktor olma hayalleri kurduruyordu.
23Yaşındaki Bayhan Gülhan hakkında geçen pazar günü "O bizden biri ama tarzımız değil" diye yazmıştım. Hala da öyle düşünüyorum. Bir çoğumuzun görmek istemediği bir yüz Bayhan. canım ondan da popstar olur muymuş' diyenlere inat bir yetenek... İngilizce şarkıyı yorumladığı geceki kadar gerçek aslında. Tarzı arabesk ya da pop ne farkeder? Bayhan, farklı tarzıyla popstar'dan çıkan bir yetenek, bu kesin. Bayhan ile yaklaşık 3 saat süren bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşinin bölümleri zaman zaman televizyonda yayınlanıyor. Pazar gününden sonra sizlerden o kadar çok mail, faks ve mektup aldım ki, söyleşinin tamamını yayınlamaya karar verdik. İşte size acıları, sevinçleri, umutları, korkularılarıyla bir star namzeti: Bayhan Gülhan
*Seni eylülden beri izliyoruz ama merak ettiğim bir sürü detay, birleşmemiş parçalar var... Öncelikle 1980 yılında Adana'da doğdun. Kaç yaşına kadar orada yaşadın? 5 yaşına kadar yaşadım.
*Peki anne-baba figürünü hatırlıyor musun o dönemden? Onlar senin için neler ifade ediyordu 5 yaşında? Dün gibi hatırlıyorum. Almanya'ya gitmeden önceydi. Talihsiz bir olay yaşamıştık, canlı olarak tanık olmuştum. Annem zehirlenmişti.
*Neden zehirlendi? Bilmiyorum.
*Bir şeyden mi, neden yani? Herhalde... Sonra babam beni Almanya'ya götürdü.
*Nasıl yani, çok anlayamadım. Annen zehirlendi, hastaneye mi kaldırıldı? Biraz anlatır mısın? Baştan alabilir miyiz? Bunu anlatmam belki mümkün olmayabilir. Çok özür diliyorum. (Bu sorudan sonra röportajı kesmek zorunda kaldık. Bayhan çok özür dileyerek, aslında bunları anlatmasının doğru olup olmayacağını sordu. Neye göre doğru kime göre doğru? Peki niye çekiniyordu? Amcaoğlunu öldürdüğü ortaya çıktıktan sonra bir çok kişi tarafından özür dileyerek insanların duygularıyla oynuyorsun" diye eleştiriler almış. "Sen anlatmazsan günün birinde yine ortaya çıkacak nasıl saklayabilirsin ki?" dedim. Hak verdi ve röportaja devam edebildik.)
*Hatırlayabildiğin kadar, 5 yaşın gözüyle anlatabilir misin? Çocukken belki en küçükleri ben olduğum için çok seviliyordum annem ve ablam tarafından. Biraz şımarıktım. Annem bana evde yiyecek bir şey yokken bir yerden sıcak süt bulup ekmek ve şekerle karıştırıp yedirmişti, en son hatırladığım şey bu. Ve o gün benim yanımda zehir içtiğini hatırlıyorum. O dönemde herhalde mahallede çok fare vardı. Cam şişenin içerisinde sarı bir sıvı satıyorlardı o herhalde zehirdi.
*Zehir olduğunu nasıl anladın? Zamanla anladım. Onun ne olduğunu bilmiyordum, sonraki yıllarda olayı tamamen kavradım.
*Zor bir soru ama neydi gördüklerin? Parasızlık dışında annenle baban arasında problemler mi vardı? Başka bir ailenin yaşamaması gereken olaylar olmuştur mutlaka. Malum o dönemde Almanya'ya işçiler gidiyordu. Babam da gitmişti. Nihayetinde biraz kıskançlık meselesi olsa gerek, bir kopukluk olmuştur. Sebebini ben de tam olarak bilemiyorum.
*Babanın başka bir kadınla ilişkisi mi vardı? Hayır. Annem kıskanıyordu. Başkalarının ne dediğine aldırmamak gerek. Annem mutlaka komşuların dolduruşuna gelmiştir. O olayın gerçekleşmesinin sebebi de benim kanaatime göre başkalarının sözlerine aldanmak.
*Yani annen kıskançlık yüzündenmi intihar etti? Herhalde öyle. Zehiri içti, bana da ikram etti, belki bizleri de beraber götürecekti. Son bir yudum aldı, bağırarak dışarı çıktı ve bir kamyona binip gitti. Onu en son böyle hatırlıyorum. Beş yaşındaydım.
*Nasıl oldu da sen içmedin peki? Yani 5 yaşında bir çocuksun ve annen içmen için bir şey veriyor. Annem verdi ama ablam engelledi, ben çocuğum tabii ne olduğunu bilmiyordum. Ablamın o zamanlar aklı biraz daha fazla eriyordu bir takım şeylere. Annemi en son öyle hatırlıyorum.
*Bu ağır bir yük tabii kolay değil... Ne kadar ağır olsa da bunları yaşamışız. Yaşanmamış hiçbir şey şu zamana veyahut bir sonraki zamana götürülemiyor, değiştirilemiyor. Önemli olan artık geride kalanlara ve ileride birarada yaşayacağım insanlara bir takım örneklerde bulunmak, yanlış yapmamaları için.
*Rüyanda anneni görür müsün? -Yok.
*Hiç görmedin mi? Gördüm ama artık görmüyorum. *Görmek istemiyor musun? Bir kızgınlık mı var? Bilmiyorum. Bazen görüyorum. Zaten o her zaman içimde yaşıyor. Her annenin olduğu gibi...
*Peki baban annenin intiharını nasıl karşıladı? Olaydan sonra babaanneme teslim edildiğim için gelişmelerden haberim olmadı. Şu zamana kadar babamın hala annemi düşünüp ve geçmişi yaşadığını görüyorum yani.
*Ne zaman Almanya'ya gittiniz? Annemin ölümünden iki üç ay sonra. Bir gece yarısı babam bizi apar topar götürdü. Almanya benim için bir dönüm noktası oldu.
*Nasıl bir yaşam vardı orada? Ablan da sizinle birlikteydi değil mi? Bir de üvey annem onun kardeşleri ve iki çocuğu vardı.
*Üvey anneyle yaşamak nasıldı? Zordu fakat şimdiki düşüncelerime göre o yaşta bir çocuğun beyni çok taze. Kendisine ne sunulursa onu o şekilde kabul eder. Çocuktum daha beynim, kalbim tazeydi. Anne olarak sığınıyordum. Bana karşı iyiydi; belki babamı sevdiğinden.
*Resmi olarak evli miydi babanla? Tabii canım evliydi.
*Bu bana biraz garip geliyor. Annen fare zehiri içip gittikten üç ay sonra Almanya'ya gidiyorsunuz ve babanın evli olduğu bir başka kadın daha ortaya çıkıyor. Demek annenin kuşkulanıp kıskandığı kadar varmış. Yok, o manada değil. O dönemde yaşanıyor böyle olaylar. İnsanlar Almanya'ya çalışmaya gittiklerinde evlenmeye mecbur kalıyorlar. Belki evlilikleri formaliteydi. Babamın bir bildiği var diye düşünüyorum.
*Almanya'da nasıl yaşıyordunuz? Çocukluğumun en güzel dönemleri orada geçti. Okula gidiyordum, spora gidiyordum. Bu arada 7 yaşında trafik kazası geçirdim.
*Nasıl oldu? Babam boksa yazdırmıştı. Akşam antrenmanına gitmiştik. Dönüşte karşıdan karşıya geçerken çok hızlı bir araba geliyordu. Zıplamaya çalıştım, araba kalçama vurup 10 metre uçurdu. Birkaç ay hastanede yattım.
*Ne hayallerin vardı o zaman? Kendimi bildim bileli müzik vardı hayatımda. Kendimi keşfedemediğim zaman çocuk yaştayken çevrem beni keşfetmiş durumdaydı bana devamlı şarkı söyletirlerdi, iyi resim yapardım. Bir ara doktor olmak istiyordum.
*Neden? İnsanların sağlığı konusunda çok düşünüyordum. Bir insan hasta olduğu zaman rahatsızlık hissediyordum. Hasta insana çocuk aklımla belki bir yararım olur diye girişimlerde bulunuyordum.
*Annenin zehir içmesi, senin küçük yaştaki trafik kazan, bunların doktor olmayı istemende bir etkisi var mı? Onların da bir payı var elbette.
|
|
|
|
|
|
|
|
|