|
|
Şık giyinmek için zevk sahibi olmak yeterli
Türkiye'de artık dünyaca ünlü markalarla yarışabilecek markalar var. Herkesin stilini yaratması için her imkan ülkemizde mevcut. İnsanın şık ve stil sahibi olması için büyük bütçelere ihtiyacı yok.
DİLEK HANİF Son birkaç haftadır ne kadar yoğun çalıştığımızdan bahsettim size. Geçen hafta içinde nefes almaya ihtiyacım olduğunu hissettim. İş yerimden biraz uzaklaşıp, farklı şeyler düşünebilmek için kendimi Nişantaşı sokaklarına attım. Kendime izin verince, önce hala yeni yıl heyecanını taşıyan vitrinlere baktım, sonra mağazalara içlerinde ne var ne yok diye girip çıkmaya başladım. Alıcı gözle, mağaza mağaza gezince, ülkemizde alışveriş yapmanın da ne kadar keyifli ve kazançlı olduğunu bir kez daha anladım. Özellikle Nişantaşı'nda, ne ararsanız buluyorsunuz. Üstelik, her keseye uygun imkanlar da mevcut. Mağazalarda, Avrupa standartlarında bir servis anlayışıyla hizmet veren personeller var. Profesyonel hizmet, alışverişi keyfe dönüştürüyor. Gardropların temel eksiklerini tamamlamak, tarzınızı küçük farklılıklar ile süsleyebilecek değişik parçalar edinmek için indirim dönemi ideal. Bir yandan kendinize küçük hoşluklar yapabilir, bir yandan da her zaman kullanabileceğiniz, gelecek kış sezonu için alışveriş yapabilirsiniz.
TÜRKİYE TEKSTİL CENNETİ Hatırlıyorum da, kısa bir dönem öncesine kadar yurtdışına gitme imkanı olanlar, kısa seyahatlerinde vakitlerini, sokak sokak gezip, ülkemizde bulunmayan markaların mağazalarında geçirirdi. Çoğu zaman keyifle bir kahve içecek, gittikleri ülkenin tadını çıkaracak vakit bulamazlardı. Neyse ki, bu günler geçmişte kaldı. Artık kendi ülkemizde, herşeyi yurtdışındaki kadar çeşitli ve uygun fiyatlarla buluyoruz. Dünyaca ünlü markalar dışında, ülkemizde üretilen, kendine özgü koleksiyon tasarlayan, yabancı birçok markayla yarışabilecek Türk markaları sayesinde, ülkemiz bana göre bir tekstil cenneti. Her kesimden insanın kendi stilini yaratabilmesi için her türlü imkan mevcut Türkiye'de. Her zaman inandığım ve sık sık dile getirdiğim gibi, insanın şık giyinebilmesi için büyük bütçelere ihtiyacı yok. Stil sahibi olmak, çok paralar harcayarak hazırlanmış gardıroplardan geçmiyor. Stil bir insanın jestlerinde, konuşmasında, kültüründe ve ruhundadır. Stil sahibi olmak, giydiğine kendinden birşeyler eklemeyi ve doğru taşıyabilmeyi gerektiriyor. Kıyafetiniz üzerinizde size ait duruyorsa stilinize uygundur, ruhunuzu yansıtır.
BİRÇOĞU YAKIN DOST Günümüzde birçok marka, tasarımcı imajları için stillerine, konseptlerine, ruhlarına yakın buldukları aktris, müzisyen, sporcu ile çalışıyor. Chanel için Nicole Kidman, Vanessa Paradis; Armani için Milla Jovovich reklam kampanyalarında konseptlerini yansıtan yüzler oldu. Mösyö Yves Saint Laurent ve Catherine Deneuve gibi isimler, yıllarca yan yana anıldı. Çoğu moda tasarımcısı için, bu ünlü simalar aynı zamanda 'yakın arkadaş'tı. Ve bu isimler, her davete dostları olan bu modacıların tasarımları ile katılır ve davetlere de genellikle beraber giderdi. Bir zamanlar manken Stella Tennant podyumlarda, davetlerde Karl Lagerfeld'in tasarımlarını taşımasının yanı sıra, modacının ilham kaynağı olarak da anılırdı. Bu kadınların hepsi tarzları ile dikkat çekici, giydiklerini iyi taşıyan, çizgileri düzgün iletebilen kişilerdi... Modacılar en yakın dostlarını, markalarının yüzü haline getirmekte haksız değiller yani. Nişantaşı sokaklarındaki kısa alışveriş kaçamağım, aklıma yine modayı, modacıları düşürdü gördüğünüz gibi. Ve şimdi izninizle son hazırlıkları kontrol etmek için atölyeme geri döneceğim. Haftaya Paris'te koleksiyonumu sunacak mankenler ve defileyi gerçekleştirecek ekiple çalışmalarımızı paylaşacağım sizlerle... Ve sanırım heyecandan ölüyor olacağım... Sevgiyle kalın...
|