kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Poliste çok büyük bir değişim var
Poliste çok büyük bir değişim var
1000 Üniformalı erkeğin içinde sarışın bir kadın
Müthiş Polisler Yetiştiriyoruz

Polisin işi zor

Polis Akademisi'nin ilk sivil ve kadın Dekanı Prof. Tülin İçli anlattı

POLİSİ genç yaşta yetkiyle donatıp, eline silah veriyoruz. Halk da polise yardımcı olmalı.
KADIN polislerin sayısı artmalı. Kadınlar daha yapıcı oluyor.
POLİSE psikoloji ve insan hakları dersi veriyoruz.


***

Poliste çok büyük bir değişim var

Polis Akademisi'nin ilk sivil ve kadın dekanı Prof. Dr. Tülin İçli anlattı:"20 yaşında çocuklara sorumluluk ve silah verip gönderiyorsunuz, işleri hiç de kolay değil" önceliklle polisin psikolojisinin bu sorumluluğa hazır olması gerek. İşte bu yüzden biz akademide psikoloji, insan hakları derslerine önem veriyoruz..

Ankara'nın ne kadar soğuk olduğunu anlatmaya kelimeler yetmez. Gölbaşı yönüne doğru ilerliyoruz. O nasıl muhteşem bir kar manzarası. Başkent'i beyazlar sarmış. Evler oyuncak evlere benziyor. Göl bile çok daha romantik. Tepelere doğru tırmanıyoruz. Polis Akademisi'nin girişinde durup kimliklerimizi veriyoruz. Bugünkü Pazartesi Sohbeti konuğum Polis Akademisi'nin kadın dekanı Tülin İçli. Kadın dekanı diye özellikle söylüyorum çünkü akademinin tarihinde bir ilk. Sadece kadınlığı değil onu farklı kılan üstüne üstlük, o bir sivil. Yani Polis Akademisi öğrencilerinin hem kadın hem de polis olmayan bir dekanları var. Tülin İçli aslında sosyoloji okumuş. Akademiyle ilk kez kriminoloji dersi vermeye geldiği zaman tanışmış. "İlk derste ne hissettiniz?" diye soruyorum, gülümseyerek cevap veriyor. "Derste değil ama teneffüste değişik hissettim. Etrafımdaki herkes üniformalıydı, üstelik kız öğrenci de pek yoktu. Şöyle bir etrafıma baktım hem çok büyük bir güven içinde hissettim, hem de şaşırdım. Hoş bir duyguydu."

ÜNİFORMA DİSİPLİNİ
Tülin İçli ile fotoğraf çektirmek için dışarı çıktığımzda teneffüsün son dakikalarıydı. Etraf gerçekten de üniformalı erkek öğrenci kaynıyordu. Aralarında tek tük kızlara rastladık. Soğuk bir Ankara akşamüstü, öğrencilerle fotoğraflar çektirdik, rutin bir bayrak törenine katıldık. Dekan Tülin İçli, polis üniformaları içindeki çocukların arasında sarışın bir melek gibi. Yumuşak ama yeri gelince otoriter, açık fikirli, yenilikçi bir dekan. Tabii her şeyden önce bir eğitmen, bir anne. "Kendi çocuklarım gibi görüyorum onları" diyor. Şimdi Hacettepe'deki öğrencilerim kızacaklar ama söylemem lazım. Üniformalılar sivil öğrencilere göre çok daha disiplinli ve söz dinleyen, daha saygılılar." Tülin İçli bir saniye yerinde duramayan son derece aktif bir dekan. "Kıyafetlerinizi değiştirdiniz mi dekan olunca?" diyorum, başını sallıyor. "Tabii daha çok pantolon giyiyorum. Ama renkli giyinmekten çok vazgeçmedim. Ama biliyor musunuz üniformaya özenmiyorum değil."

SOSYOLOJİ ÇOK ÖNEMLİ
*Siz bir eğitmensiniz. Liseyi birincilikle, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nü ise ikincilikle bitirmişsiniz. Öğrenciliğinize dair hatırladığınız canınızı sıkan bir detay var mı? Yani yaşadığınız ama eğitmenken sizin asla uygulamadığınız birşeyler?
-Beni öğrenci hayatında en çok rahatsız eden tahta önünde adeta işkenceye dönen sözlülerdir. Bir gün bir öğretmenim beni tahtaya kaldırdı, hiç unutmam. Arkamda harita, o bir yer soruyor dönüp hemen göstermem gerekiyor. Çok da iyi yaptım ama o anı hiç unutamadım. Nasıl bir heyecan, nasıl bir stres. Bence bu tip şeyler insan hayatında çok büyük önem taşıyor. Bunun farkında olarak davranmak gerekiyor.

*Öğrencilere nasıl davranmak gerek? Otoriter mi yumuşak mı?

-Her ikisi de. Özellikle üniversitede bazı gençler özel hissetmek istiyorlar. Onu hissettirmek lazım. Bir kere derse çok iyi hazırlanmak gerek. İşinizi sevdiğinizi bu işi angarya olarak yapmadığınız hissettirmeniz önemli. Tabii bir de öğrencileri sevdiğinizi göstermeniz lazım.

*Ssoyoloji okudunuz ardından Amerika'ya "Suç Sosyolojisi" alanında master
yapmaya gittiniz. Nereden aklınıza geldi "Suç" konusu?
-O zamanki bölüm başkanı suç sosyolojisi çalışıyordu, bilinçli girmedim ama çok sevdim. Ayrıca sonra farkettim ki Türkiye'de uygulama yapılacak çok alan var.

*Bir sosyolog ne katabilir?

-Çok şey. Şimdiye kadar hukuğun alanıydı. Ama biliyorsunuz hukuk normatif bir bilim. Davranışın ortaya çıkış nedenlerini, koşullarını ya da cezanın ne kadar caydırıcı olup olmadığını araştırmaz bunlar hep sosyolojinin konusu

SUÇ HARİTASINI BİLMEK
*Türkiye'nin suç profili hakkında yaptığınız bir araştırma var mı?

-Var. Türkiye'ye ilk döndüğümde bir suç haritası çıkarmaya çalışmıştım. Bu haritalar bence çok önemli. Örneğin bir polisi bir yere atıyorsunuz, o bölgeye ait bütün bilgileri vererek yollamak başka, kulaktan dolma oranın yerel halkıyla konuşarak gitmesi başka. Halbuki gittiği yerde örneğin uyuşturucu suçu yaygın mı, silah taşıma alışkanlığı var mı gibi özel bilgileri önceden öğrenmesi gerekiyor.

*Suç haritasından biraz bahsedebilir miyiz?

-Örneğin silah taşıma alışkanlığının yoğun olduğu yerlerde, Karadeniz'de ateşli silahlar kullanarak adam öldürme yaygın. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da tırnak içinde namus ve şeref cinayetleri, töre daha çok. Bunun gibi bir çok gösterge var.

*Siz Uluslararası Kriminoloji Derneği'nin de üyesisiniz. Sayısız makaleniz ve kitabınız var. Sizce Türkiye suç kapsamında dünyanın neresinde?

-Aslında diğer ülkelere kıyasla çok iyi durumda ama bu bizde suç yok anlamına gelmiyor. Örneğin tam bir veri yok ama uyuşturucu kullanımının daha küçük yaşa düştüğünü, lise çağında yaygınlaştığını biliyoruz. Bazı meslekleri icra edenlerde çok daha yaygın.

POLİSTE DEĞİŞİM VAR
*Hangi meslekler bunlar?

-Yaratıcı diye nitelendireceğimiz meslekler. Sanatla uğraşanlarda, mankenlerde daha yaygın. Genelde ailenin kopukluğundan geliyor bunlar. Araştırmalarımıza göre aile sevgisi kopukluk yaşayan gençler üzerinde çok ama çok önemli.

*Siz Polis Akademisi'ne gelmeden
önce polise bakış açınız nasıldı?
-Hep çok seviyordum. Ben hem polisleri hem de doktorları en çok kahır çekenler olarak görürüm.

*Akademi'nin tarihinde ilksiniz.
Hem kadınsınız hem de sivil.
-Akademiye kriminoloji dersi vermeye geliyordum, dekan olarak atandığımı duyunca o kadar duygulandım ki anlatamam. Müthiş bir sorumluluk tabii. Aynı zamanda bana duyulan güven de beni çok onurlandırdı. "Hem kadınlar, hem de sivil akademisyenler adına çok başarılı olmak zorundayım" dedim, ilk gün kendi kendime.

*Poliste bir değişim var mı? Sizin gibi bir sivil akademisyenin üniversitenin başına gelmesi de değişimin bir göstergesi aslında.

-Büyük değişim var ama sadece bana bağlı değil. Akademi Başkanı Tuncer Yılmaz'ın benim buraya adapte olmamda büyük katkıları oldu. Buradaki öğrenciler gerçekten de çok iyi yetişiyorlar. Yurtdışında yüksek lisans doktorasını yapmış bir çok sivil öğretim elemanı var.

*Akademide hangi dersleri veriyorsunuz?

-Burada dört tane bölüm var. Çok fazla ders veriyoruz. Örneğin kültür derslerimiz var, hukuk dersleri, yakın savunma, beden eğitimi, silah dersi, vs.. Değişiyor tabii. Disiplin, trafik hukuku, kriminoloji, soruşturma, yazışma teknikleri, kamu yönetimi, personel yönetimi.

*İnsan hakları ya da psikoloji dersi
de veriyor musunuz?
-İnsan Hakları dersleri eskiden beri var. son zamanlarda psikoloji üzerinde duruyoruz. Gelişim, adalet, toplum ve suç psikolojisi alanında dersler veriyoruz. Zaman zaman öğrencilere psikolojik testler uyguluyoruz. Hepsi rehber danışmanları tarafından eğitiliyor. Bu dönem başlattığımız "Kriz Yönetimi" diye bir dersimiz daha var.

*İçeriği nedir?

-Toplumun kriz olarak kabul ettiği dönemlerde polisin ne yapması gerektiğine dair bir ders. Bomba patlaması, sosyal olaylar, yürüyüşler, terör, deprem...

*Öğrenciler buradan çıktıklarında
hangi görevde işe başlıyorlar?
-20-21 yaşında komiser yardımcısı statüsüyle mezun oluyorlar.

*Kaç tane kız öğrenciniz var?

-40 tane. Okulun toplamı 1043 öğrenci. Tabii kız sayısı az.

*Niye bu kadar az? Kızlar polis olmak istemiyor mu?

-Hayır çok başvuru var ama Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ihtiyaç sayısı bildiriliyor ve biz de onların verdiği kontenjana göre kız öğrenci alıyoruz.

*Bu sayı kızlar için niye kısıtlı?

-Çünkü kız öğrencilerin her görevde çalıştırılmayacağı gibi bir anlayış var. Ama ben öyle düşünmüyorum. Kızlar her alanda çalışabilirler. Zaten hiç zorlananı ve geri çekileni duymadım.Hatta kadın polisler işlerin biraz daha yumuşak ve nazik olmasını sağlarlar gibi geliyor bana. Akademide tüm bunları kızerkek öğretiyoruz. Halkla ilişkiler, dış dünya, tabii ki İngilizce.

POLİSİN İŞİN ÇOK ZOR
*Toplumda polise karşı bir bakış açısı var. Bu zaman zaman negatif olabiliyor. Akademiden çıkan polisler halkla iletişimsizliği ortadan kaldırabilecekler mi?

-Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sözcüsü olmadığım için onlar adına bir değerlerdirme yapamam ama akademisyen olarak hissettiklerimi söyleyebilirim. Emniyet büyük bir camia. Her camiada olduğu gibi burada da yanlışlar oluyor. Polisin işi aslında çok zor çünkü anlık bir karar vermesi gerekiyor. Düşünsenize başka hiçbir meslekte bu kadar önemli kararlar ani verilmez. Doktor bile değerlendirme için süre ister.

*Siz televizyonda örneğin suçluya müdahale edemeyen ya da yanlış müdahale eden polisleri gördüğünüzde ne hissediyorsunuz? Geçenlerde bir kişi halk tarafından linç ediliyordu, bir öteki karısı herkesin gözü önünde kaç yerinden bıçakladı.

-Ben bu konuda objektivitemi biraz yitirdim sanırım, polisin gözlüğüyle
bakıyorum belki de. O polislerin yetkisi o anda nedir onu bilmiyorum, insan hakları çerçevesinde onlara nasıl bir emir verildi onu da bilmiyorum. Ama üzülüyorum tabii seyrederken. Bakın biz burada polis yöneticisi yetiştiriyoruz. İşte o yüzden çok önemli verdiğimiz bütün dersler. Siz değişim var diyorsunuz çünkü halkın hissettiği bu değişim eğitimli polislerin devreye girmesinden ötürü. İşini bilimsel olarak yapan polis halkla çok daha iyi anlaşıyor.

*Basına yansıyan negatif ya da pozitif polis olaylarını derslerde değerlendirmeye alıyor musunuz?

-Zaten çocuklar kendileri gündeme getiriyorlar. Kendi aralarında uzun uzun tartışıyorlar. Doğrusu ne olmalıydı diye. Halkın istekleri çok ama polisin de işi zor. Bazen ilişkinin çok daha iyi kurulması gerekiyor. Bazen güler bir yüz, bir merhaba polis için müthiş bir motivasyon oluyor. Düşünsenize 20-21 yaşında müthiş bir sorumluluk veriyorsunuz, o kadar genç yaşta beline silah verip yolluyorsunuz. Bir kere öncelikle psikolojik olarak hazır olması gerekir. İşte bu yüzden psikoloji derslerine önem veriyoruz.

*Siz polis olabilir miydiniz? Bildiğim kadarıyla silahlardan pek hoşlanmıyorsunuz.

-Hoşlanmıyorum, sadece bir kez atış yaptım ama imkanım olsaydı çok iyi bir polis olurdum diye düşünüyorum. O sorumluluğu alabilirdim herhalde.

DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Talih kuşu zengini hızlı yaşadı, battı
 Prens Charles'ı polis sorguladı
 Suçun kanıtı SMS'lerde
 Sobanın kıyısında ölüme yattılar
 ''Ben Mehdiyim'' deyip Öldürdü
ERGUN BABAHAN
CHP'ye düşen görev
CHP içinde, taşralı, dar görüşlü...
ERDAL ŞAFAK
AB'nin bam teli
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, bu...
ÖMER LÜTFİ METE
TOBB'u taca atmayalım
Dün 2004 yılından beklentilerini...
REFİK DURBAŞ
Azmin zaferi...
BURGAZADA'DA 6 Ekim 2003'te çıkan...
SAVAŞ AY
İşe karışmayan MİT'le JİTEM kaldı!
ANNEM canlı yayına...
İŞTE YENİ CİMBOM
İŞTE YENİ CİMBOM
G.Saray'da yeni yapılanma sisteme de yansıyacak. 4-4-2'den vazgeçecek...
O günleri unutamam
O günleri unutamam
Rumen çalıştırıcı: "Benim için imzanın önemi yok. Mutlu olmadığım...
İlk hedef 1 Mayıs'a kadar Annan çözümü
İlk hedef 1 Mayıs'a kadar Annan çözümü
KKTC'de yeni hükümet için DP'yle anlaştıklarını açıklayan CTP lideri...
Gül, Washington ve Tahran arasında arabuluculuk önerdi
Gül, Washington ve Tahran arasında arabuluculuk önerdi
İRAN ve ABD arasında Bem depremiyle başlayan yakınlaşma...
Örümcek ağlarına kimler takılmaz?..
Örümcek ağlarına kimler takılmaz?..
Toplumsal kimliğimize sinmiş iki yüzlülük ve çifte standartçılık bu...
Doğum gününde yasını da tutuyor
Doğum gününde yasını da tutuyor
Caner, Sutopu Milli Takımı'nın yıldız oyuncusuydu. Burslu gittiği...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.