|
|
|
|
|
|
İŞTE O 4 NUMARA
1995-96 sezonunda UEFA Kupası'nda G.Saray'a attığı gollerle tanımıştık Nedved'i. O zaman 4 numarayı giyen Çek, şimdi dört dörtlük bir yıldız.
Bir büyüğümüz her zamanki stiliyle, "Hani o 4 numara var ya! Onu mutlaka almak lazım" diyordu 8 Ağustos 1995'te. O 4 numara, müthiş sol ayağıyla G.Saray kalecisi Nezihi'yi 2 kez avlamış ve sarı-kırmızılıların sağ kanadını çökertmişti. 2 hafta sonra İstanbul'da Sparta Prag, kendisi için gerekli 1-1'lik beraberliği yine o 4 numaranın ayağından kazandığı füzeyle elde ediyordu. Türk futbolseverleri şanslıydı. Onların Pavel Nedved'i yani o 4 numarayı tanımak için 1996 Avrupa Şampiyonası'nı beklemelerine gerek kalmamıştı. 1972 yılında işçi bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Pavel Nedved, Sparta Prag formasını giydiği dönemde daha çok forvete yakın bir oyuncuydu. Hatta zaman zaman takımın golcüsü olarak görev yapıyordu. Ama onun parlamasını sağlayan 1996 Avrupa Şampiyonası'nda hem de futbolun beşiği İngiltere'de gösterdiği performanstı. Nedved, Poborsky, Berger, Latal, Smicer ve Kouba ile birlikte hiç şans verilmeyen Çekler'in final oynamasını sağlamıştı.
Sarı kart yaşamını kararttı Avrupa kulüpleri bizimkiler kadar tembel değildi. Nitekim PSV ve Lazio peşine düşmüştü. İtalya, her futbolcunun olduğu gibi Nedved'in de hayaliydi. Deli fişek Çek için yepyeni ve daha parlak bir kariyer başlıyordu. İtalya'da iki takımda forma giydi Nedved. Lazio ile 1, Juventus ile 2 şampiyonluk yaşadı. Onun yaşamında en çok almak istediği kupa ise hala uzaklarda. Şampiyonlar Ligi'ni almak isterdi. Ama orta sahada arkadan yapılan bir faul ve Juventus'un Milan ile oynadığı final maçında oynamasını engelleyecek sarı kart. Real Madrid gibi bir devi devirdikten sonra hem de o maçta gol attıktan sonra Pavel'in gözlerinden akan yaşlar, hayal kırıklığını anlatıyordu. O çok istediği finalde oynayamayacaktı. Gol atılamayan finalde oynayasaydı herkes biliyor ki kupayı kazanamasa bile maça renk getirecekti.
Dünya Kupası sendromu France Football dergisinin organize ettiği Altın Top ödülünü 1962 yılında kazanan Josef Masopust, Çekler'in bu konudaki tek gururuydu. Nedved, 2003 yılında ülkesinde yılın sporcusu seçilen ilk futbolcu oluyordu. İlklerin adamı olmak kolay değildir. 2002 Dünya Kupası'na gidebilme yolunda oynanan play-off maçında kırmızı kart görmüştü Nedved. Belçika önünde kendini kaybetmiş ve bu kart, Çekler'in ve Nedved'in tarihi bir fırsatı kaçırmalarına neden olmuştu. Ama Karel Bruckner'in takımın başına gelmesiyle Nedved'in aklını başına aldığı ve olgunlaştığı herkesin ortak görüşü. Ama kaçan o fırsat geri döner mi? 2006 Dünya Kupası'nda Nedved 34 yaşında olacak ve bakalım Çekler, o kupaya gidebilecekler mi? Büyük bir yıldızı Dünya Kupası'nda hiç izleyememiş olmak ne acı verici! Best, Di Stefano, Weah gibi efsanelere bir de Nedved'i mi koyacağız? Sırf Zidane'ın mirasını Juve'de koruduğu için bile Avrupa'nın en iyi futbolcusu seçilmeyi sonuna kadar haketti Pavel Nedved. Kimbilir belki Çekler, Euro 2004'ü, Juve de Şampiyonlar Ligi'ni kazanırsa ödülü bir daha evine götürür ne dersiniz?
MERT AYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|