Sizi önce bugün biraz bir rol oynamaya davet ediyorum! Belki de bu rolü zaten oynuyorsunuz.
Hadi hep birlikte çocuğu okul yaşında olan bir anne ve baba rolünü canlandıralım.
Çocuğunuza iyi eğitim almanın önemini anlatmaya çalışıyorsunuz.
Çocuğunuz size dönüp soruyor. Bu ülkede birçok iyi eğitimli insan işsizse ve hakettiği yerde değilse iyi eğitim almanın anlamı nedir?
Hergün iki kelimeyi biraraya getiremeyen ama bozuk Türkçe'yle ünlenen kişiler insanın gözüne gözüne sokulurken ne yapabilirsiniz?
Çoçuğunuz size "iyi ama bak şu BBG programına katılan kişi nasıl da yırttı" derse ne yapacaksınız?
HESAP MESELESİ
Evladım "Çalış" dediniz.
Biraz zeki bir çocuk çıkıp da "Sen benim için eğitime yatırdığın parayı benim geleceğim için biriktir, daha iyi" derse ne diyeceksiniz?
Evladım "Bu yıl gece gündüz çalışacaksın, bütün varlığımızı senin okul ve kursun için harcayacağız ve sen bir sınav kazanacaksın" diyorsunuz?
Çocuğunuz açıkça söylemese de size bakıp içinden "Bu yetişkinleri anlamak olanaklı değil" diye düşünüyor.
KİM YARIŞIYOR
Gerçekten "Anne babalar mı yoksa çocukları mı yarışıyor?" belli değil.
Bunun anlamsızlığı bilen anne ve babalar bile maalesef kendilerini yarıştan alıkoyamıyorlar!
Bu cümleleri uzatıp bir stand up öyküsü yaratabiliriz. Ama gerçekten gerek yok! Çünkü durum çok açık! Müthiş çelişkiler ve gerilim içinde yaşıyoruz!
Çocuklar dahil herkes büyük paralar harcamadan iyi bir eğitim almanın olanaklı olmadığını biliyor. Ancak çok mutlu ve varlıklı bir azınlığın iyi eğitim alma şansının olduğu bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Acaba Demirel ve Sezer bugünkü Afyon Lisesi'ne gitseler, durum onlar için aynı olur muydu?
ABD eğitim dünyasını yakından tanıma fırsatı buldum. İnanın orada bile eğitim bu denli paraya endekslenmiş değil.
Bir ülke nasıl olur da böyle mantıksızlığa yakalanır ve insan sermayesini tüketir.