kapat
28.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Fakir, dürüst ama fahişe

Traffic, 2001 yılının en gözde filmiydi... Her 4 ABD'liden 1'inin uyuşturucu kullandığını anlatan bir filmdi o! 4 Oscar'lı filmde, zihnime kazınan şöylesi bir sahne vardı...

Meksikalı polis, uyuşturucu trafiğine bir yönüyle şahit olur... Araştırmaya başlar... Bunun üzerine, uyuşturucu trafiğini yöneten şef ortaya çıkar... Genç polisi yanına çağırır ve şöyle der: "Maaşına baktım ayda 300 Dolar kazanıyorsun. Bu paraya senin hiçbir geleceğin olamaz. Gel beni dinle, sana hayal edemeyeceğin bir gelecek kurayım. Evin, araban, yaşanacak bir hayatın olsun!"

Ve genç polis, düşünür, teklifi kabul eder. O kirli trafiğin içine dalar... Film boyunca, zihnimde bu sözler dönüp durdu!

"Aç insanların onuru olabilir mi?" diye... Enflasyonun bu derece yüksek olduğu ülkelerde, kim ne kadar dürüst olabilir... Sırf "Ben dürüstüm!" diye ortaya çıkmak, mevcut sorunları ne derece çözer...

Corruption...

İlk olarak Süleyman Demirel kullanmıştı bu sözü... "Korapşın" diye okunur... Çürüme, bozulma manasına gelir... Bunun ilk adımı da hırsızlıkların, soygunların artmasıdır... Ardından toplumsal şiddet gelir... Sonrasında da aile çatırdar... Kadınlar, genç taze kızlar bedenlerini satmaya başlar...

1996 yılıydı...

Can Kıraç'a, "Böyle giderse, parası olanlar için de güvenli bir ülke olmayacak Türkiye. O yüksek korumalı duvarları da aşacak bu aç insanlar" dedim...

"İnanmıyorum, abartıyorsun" dedi...

"Peki, ileride görüşürüz" dedim.

İnanıyorum ki, dağılan SSCB'nin de dürüst ve saygın yöneticileri vardı... Ama ülke battı! Romanya'da da öyle...

Diplomalı Rus ve Romen kızlarının fahişelik yaptıklarına dair haberler medyada yer alıyor. İnanıyorum ki, onlar da dürüst insanlar... Ama sistemin bozukluğundan bedenlerini satıyorlar.

ÜNİVERSİTELİ FAHİŞELER

ABD'de diş hekimliği yapmış bir arkadaşım aradı... İzmir'de üniversite öğrencisi genç kızların bedenlerini 50 milyona sattıklarını anlattı. Sebep de ailelerinin ceplerine koydukları kredi kartlarının ekstrelerini ödeyememeleri...

Hepimizin evladı var! Kim kızının bu yola düşmesini ister... Onca yıl dişinden tırnağından artır, çocuğunu okut, sonra daha fazla tüketmek için fahişelik yaptığını öğren...

Türk halkı çok tüketmek istiyor.. Evet ama öncelikle çok çalışması, üretmesi şart!

Fakat Türkiye üretmiyor... Üretemiyor!

Ecevit, dürüst olduğu için Başbakan oldu...

Dürüst olduğu için Sezer'i Cumhurbaşkanı yaptı... Temizel de dürüst olduğu için mali piyasaların canını okudu... Tantan da dürüst bir polis müdürü olarak, yakaladığı adamı içeri attı... Oysa... Piyasalara birazcık güven verseler, IMF'den istenilenin 10 misli ülkeye gelecek...

Ve son olarak...

2001 yılının son günleriydi... Beyoğlu'nda Can Kıraç'la rastlaştık... Sarıldık, öpüştük... Gözlerimin içine bakıp "Yurt dışına gidiyorum, ülke sana emanet" dedi...

Onun için ben, binbir emekle yetiştirdiğimiz çocuklarımız, Ruslar, Romenler gibi fahişe olmasın istiyorum. Dürüst ama işgören yönetici şart!

POLEMİK


Fazıl'a faraş lazım

Sevgili meslektaşım Fügen Ünal Şen, gönderdiği mail'de Fazıl Say'la ilgili şöyle diyor: Bir süre New York'ta yaşadım. Orada insanların rahat görebileceği yerlere bir tabela asılır. "Köpeğinizin arkasından temizleyin" diye... Yani pisliğini alıp atın. Cezası mı? 100 Dolar. ABD'de 100 dolar ile öyle çok şey yaparsın ki, kimse bu parayı vermek istemez. Doğrusu Fazıl Say, New York'ta olsaydı elinden minik faraş ve süpürgeyi eksik etmezdi.

DURUM

Laf çok iş yok

Dün sabah, 8:30 civarı... Odamda, gazete okuyorum... Telefonum çaldı. Arayan ATO Başkanı Zafer Çağlayan...

"İpte durmaya çalışan cambaz gibiyiz!" dedi. Ardından ekledi:

"Evet kriz şokunu atlattık. Ama işini kaybetmiş 2 milyon insana iş bulabilmiş değiliz. Durum bu!"

2000 yılıydı...

İSO'nun Odakule'deki salonunda, İKV Başkanı Meral Gezgin Eriş, İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, Devlet Bakanı Recep Önal, laflıyoruz. Eriş, "Sayın Bakan neden en küçük bir sorun olduğunda, iş dünyasını hedef gösteriyorsunuz" dedi.

Bakan Önal da bunun üzerine şunları söyledi: "Haklısınız, hepimiz aynı geminin içindeyiz. Birbirimizi hedef göstermemeliyiz."

Çağlayan'a telefonda bunu da sordum: "Diyalog kurma derdimiz yok. Şimdi bol bol biraraya geliyoruz. Çok konuşuyoruz. Şimdi konuşmaktan bıktık. İcraat bekliyoruz!"

HYDE PARK

Acil yardım!

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde okuyan öğrenci arkadaşlarım adına bir sıkıntımızı dile getirmek istiyorum. Anayasa'da adı bile olmayan fizyoterapistlerin, çıkarılacak yasa ile eskiden beri olan mağduriyetleri daha da artırılmak istenmektedir. Kemal Çolay, İzmir

Atom bombası

Filistin'de akan kana karşıyım. Niçin İsrailliler Filistinliler'i öldürüyor. Ya da Filistinliler, İsrailliler'e saldırıyor. İki tarafta öldürerek sorunu çözeceğine inanıyorsa, atom bombası atalım, sorunu kökten çözelim. Nil Fırat, Kütahya

Televole ibreti

Eskiden Televole programlarına kızıyordum. Şimdi o programlardaki mankenlerin, zengin çocuklarının sonlarını gördükçe halime şükrediyorum. Nilay Aydın, Muğla

Futbol terörü

Pazar akşamları bütün kanallarda gece 3'lere kadar spor programları yayınlanıyor. Ha tribün terörü ha televizyonda futbol terörü ne farkediyor...Hale Tekin, Manisa

Sözüm Gaye'ye

BBG evindeki Gaye, değil seni evime, iş yerimin 100 km yakınına dahi yaklaştırmam. Seni orada niye tutuyorlar. Bu millet sana oy verecek kadar kafayı yemiş değil. Yasemin Gül, Adana

Motive edin

Türkiye'de kriz var anladık. İş yerinde para yok anladık. Peki maaşımızı ödeyemiyorsunuz, yüzümüze güzel söz de mi söyleyemiyorsunuz. Biz nasıl motive olacağız! Şirket nasıl para kazanacak? Biz nasıl motive olacağız. Ali Öztürk, Bursa



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır