Denizlispor karşısındaki Beşiktaş takımında, G.Saray maçının mağlubiyet izleri vardı. O moralli, tempolu takım gitmiş, yerine o eski bocalama devrindeki Beşiktaş gelmiş. Denizlispor, hem Beşiktaş'ı bozdu hem de kendi futbol oynadı. İki tane gol attılar, aynen fotokopi makinasından çıkmış gibi... Aslında Denizli'nin hücumda en güçlü olduğu yer, sağ tarafları. Beşiktaş'ın da defansta en zayıf olduğu yer, özellikle son zamanlarda, sol tarafları. İbrahim hücuma motorlu tren gibi gidiyor ama posta treni geri dönüyor. Yenilen gollerde İbrahim'in ilk topa müdahale hatası var.

Denizli'de Timuçin, hem oynadı hem oynattı. Son 10 dakikada iki net gol pozisyonu kaçırdılar. Ronaldo tek kaldığı zaman büyük hatalar yapıyor. Daum'un aklı, tam olarak Beşiktaş'ta değil. Yarısı Almanya'daki mahkemede. Onun için de çabuk düşünüp, oyuncu değişikliklerini yerinde yapamıyor.

Metin Tokat, tuhaf kararlar verdi. Beşiktaş'ın Ronaldo ile kaçırdığı penaltı pozisyonunda Ali Tandoğan'ın Bayram'a önce hafif bir darbesi var. Bayram, o darbeyi aldıktan sonra darbe yerinde beyine bir emir gidiyor. "Hemen düşmen lazım" diye. Bu emir geç gidiyor ama olsun. Metin Tokat da bu görüntüyü yiyor.

Kaval kemiğinden geri pas!
Beşiktaşlılar'ın ikinci penaltı istedikleri İlhan'ın pozisyonunda Alper'in hareketi önce İlhan'ın ayağındaki topa, sonra İlhan'ın ayağına. Hem bu oyuncu o topa vururken, İlhan'dan uzaklaştırmak için vuruyor, kalecisine vermek için değil. Ama Metin Tokat, kaleciye pas yorumu yapıyor. Daha önce Erman'ın pozisyonuna "Kaleciye pas" kararı verdiğinden olsa gerek. O pozisyonda da Erman'a doğru gelen top zaten kontrolsuz. Erman da kontrolsuz vuruyor. En önemlisi, Erman bu topa ayağıyla değil kaval kemiğiyle vuruyor. Ne zamandan beri kaval kemiğinden kaleciye giden toplar geri pas olmaya başladı.

Beşiktaş hâlâ rüyada. Şampiyon olmak çok önemli bir şey değil. Şampiyonlar Ligi'ne gidip gidememek önemli. G.Saray yenilgisi Beşiktaş'a bu kadar tesir etmeye devam edecekse, belki de bu takımı Şampiyonlar Ligi'ne götürmeyecek. En büyük tehlike de burada. Ama şu bir gerçek ki, Beşiktaş'taki post kavgası, kim ne derse desin takıma yansıyor.