kapat
16.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Galatasaray'ın çıtası

Yurt dışında uzun süre yaşayanların öğrendiği şeylerden biri de şudur: O ülkenin yerli halkıyla eşit olmanız imkânsızdır. Ya onlardan daha altta olursunuz, ya da daha üstte.

Eğer altta olursanız sorun yoktur: Özellikle Avrupalılar, yoksul ve problemli ülkelerden gelen ve durmadan kendilerine acındıran zavallı yabancıları koruma rolünü üstlenmekten çok hoşlanırlar.

Bu durum onlara bir vicdani tatmin sağlar.

Ama bilgi, para, meslek, ün ya da herhangi başka bir nedenle kendilerinden üstün bir yabancıyla tanıştıkları zaman tedirgin olurlar.

Özellikle bu insan "şark" tan geliyorsa, tedirginlikleri birkaç kat artar.

Çünkü Avrupalı'nın kafasında ünlü "Doğu için iyidir!" formülü yerleşmiştir.

Bir Doğulu'dan, Batılı'nın gösterdiği beceri ve birikimi beklemek yanlıştır. Doğulu için ayrı bir ölçü kullanılmalıdır.

Bu biraz da bisiklete binen maymunun kafasını okşamaya benzer.

"Yer Demir Gök Bakır" filmini çekerken Erzincan'ın karla kaplı bir dağ köyünde mahsur kalmıştık. Alman ekip bilgi yarışması denebilecek bir kart oyunu oynuyordu. Çektiğin kartlarda çıkan sorulara cevap vermek zorundaydın. Rahmetli Yavuzer Çetinkaya da oyuna katılmak istedi. Pek de önemsemeden "Peki gel!" dediler.

Daha sonra Yavuzer'in dünya kültürüyle ilgili her soruya duraksamadan cevap vermesi ve bilgi birikimi bakımından Alman ekibinden kat kat üstün olduğunu göstermesi karşısında müthiş bir öfkeye kapıldılar.

Nasıl olur da bir Türk onlardan daha iyi yetişmiş, daha bilgili ve daha kültürlü olabilirdi?

***
Galatasaray'ın yabancı ülkelerdeki maçlarında çıkan gerginliklerin altında da aynı anlayış var.

En son örneğini Roma'da gördüğümüz gibi, bu Türk takımının başarısı onları tedirgin ediyor.

Çünkü Galatasaray Türkiye'nin genel görüntüsüne uymuyor.

İtalya'da Türk dediğin zaman ya Papa'ya ateş eden bir terörist hatırlanıyor; ya "Türk gibi küfür etmek", "Türk gibi sigara içmek" sözleri, ya uyuşturucu kaçakçıları, ya Kürt sorunu, ya da ekonomik kriz.

Türk imgesi, Avrupa şehirlerinde şalvarlı karısını dört adım geriden yürüten eli tespihli, kötü bakışlı adam ve Türk mahallelerinden müzik adı altında yayılan çığlık çığlığa haykırışlarla pekişiyor.

İsveç'te babası tarafından öldürülen Türk kızı ise bu ülkeyi derinden sarsıyor.

Türkiye için Amerika başta olmak üzere bütün Batılı ülkeler, insan hakları ihlalleri ve işkence raporları yayınlamakta.

***
İşte Galatasaray bu resme uymuyor.

Aslında Galatasaray'ın temsil ettiği bir Türkiye var. Hem de milyonlarca uygar kişiden oluşan bir Türkiye bu.

Ama dışarıdan görülen, ya da bizim gösterdiğimiz Türkiye ne yazık ki başka.

İşte bu nedenle Galatasaray'ın başarısını gördükleri zaman ezberleri şaşıyor; "Doğu için iyidir!" klişesi bozuluyor.

Herhangi bir konuda kendilerinden üstün Türkler'e tahammül etmekte güçlük çekiyorlar.

Hem de spor gibi yoruma bağlı olmayan, somut sonuçları olan bir alanda.

Ama zamanla alışacak ve içlerine sindirecekler.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır