Bu köşede günlük dertlerle uğraşıp, birçok okuyucumun problemini çözmeye çalışarak yapıcı bir işle uğraştığımın farkındayım. Günde en az iki veya üç okuyucumun problemlerini dile getirip, çözüme ulaştırıp büyük bir manevi haz duyuyorum. Ama arada bir gündeme gelen bazı konulara dair görüşlerimi de açıklamak zorunda kalıyorum.
Doğrusu ya bazen gördüklerimi ve duyduklarımı es geçmeme yüreğim el vermiyor, adam sendecilik yapamıyorum. Mesela önceki gece televizyonlarda izlediğimiz bir olay doğrusu içimi kararttı, öfkemi arttırdı. Sen koskoca Milletvekili ol, sonra da git Meclis kapısında militanlık yap... Üstelik devletin bizleri korumak için görevlendirdiği polisleri de dövmeye kalk, doğrusu olacak iş değil...
Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, beni iyi dinle...
* Parti Başkanının gözüne gireceksin diye, senden büyük ve yaşlı bir insana saldırmayı yiğitlik mi sanıyorsun?...
* Onu korumakla görevli polise küfür edip, tokatlamak kahramanlık mı?...
* Milletin vekili olarak kanunları uygulamakla görevli ve insanları korumakla yükümlü devletin polis memurunu dövmek büyük bir marifet mi?...
* TV kameralarının seni görüntülediğini bildiğin halde, o kötü alışkanlıklarını sergilemen sana gurur mu verdi?...
* Bu yaptığınla partine ne kazandırıp, ne kaybettirdiğinin farkında mısın?...
* Ülkücü camia töreleri sana bunu yapmanı mı emrediyordu?...
Bu sorulara nasıl cevap verebileceksin bilemiyorum ama sana bazı hatırlatmalarım olacak. Hani o "s...tir ulan" diyerek tokatladığın polis memurları olmasa, sen o Mecliste olabilir miydin?... Bu teşkilat görevlilerinin yurt çapındaki çalışmaları olmasa;
"Hanımın sokakta rahat yürüyebilir miydi?... Çocukların okula rahatça gidip, gelebilir miydi?... Gece evinde rahat uyuyabilir miydin?... Evine giren hırsızı kendin yakalabilir miydin?... Kullandığın otomobili, Ankara sokaklarında, istediğin yere büyük bir fiyaka ile park edebilir miydin?..."
Unutma ki, o hakaret ettiğin polis teşkilatının fertleri yine de sana karşı terbiyeli davrandılar. Çünkü onlar bu işi sadece bir ekmek parası ve vatani görev olarak yapıyorlar. Düşün bir kere, sen Bakan olsaydın, Sadi Somuncuoğlu da senin durumundaki bir Milletvekili olsaydı ve sana aynı şekilde gelseydi, o polisler seni de korumayacaklar mıydı?...
Üstelik biliyormusun ki, o küfür ettiğin, hakaret ettiğin polislerin hemen hepsi seçimde aileleri ile birlikte topluca MHP'ye oy atmış kişilerdi. Senin partine büyük umut bağlamışlardı. Şimdi ne olacak biliyor musun, senin ve senin gibiler yüzünden o parti de ilk seçimlerde geldiği yere aynen dönecek. Anladın mı şimdi partine yaptığın iyiliği, güzelliği!... Bana kalırsa sen aklını başına al, töreyi-möreyi bırak, git o polislerin şefinden özür dile... Hatta hatta o tokatladığın polisleri bul, yanaklarından öp ve kendini affettir. Benden sana bir ağabey nasihatı...
