Siyasetin dönüm noktası

Dün öğleden sonra gazetede arkadaşlarla oturuyoruz.

Güngör Mengi, Rauf Tamer, Sedat Sertoğlu, Ahmet Vardar, İlker Sarıer bir yandan çaylarını yudumluyor, bir yandan da bugünkü oylamayı tartışıyorlar.

Yılların deneyimini taşıyan yazarlarda hafif bir şaşkınlık ve Ankara'da yaşananlara inanmama tonu seziyorum.

Anyasa'nın açık hükmüne rağmen ve bir anayasa suçu işleme pahasına, milletvekillerinin iradesine ipotek koyma isteğini yorumlayamıyorlar.

Yumuşak üslupların arkasına saklanamayan diktatör kişilikleri gözlüyorlar.

Ortak kanı; 5 artı 5'in bu oylamada da çıkmayacağı.

Bir ara diyorum ki: "Hüsamettin Özkan gibi politikacılar da durumu en az bizim kadar biliyor. Başarısız olunacağını bile bile oylamaya gitmezler. Bir tek çare kalıyor. Fazilet Partisi ile pazarlık. Bunu da basında bir tepki doğmaması ve aleyhte bir kamuoyu oluşmaması son ana bıraktılar. Bu öğleden sonra Fazilet Partisi ile görüşebilirler."

Güngör Mengi diyor ki: "Olabilir ama MHP böyle bir pazarlığa karşı olduğunu açıkça ilan etti."

Rauf Tamer, "Kaldı ki Fazilet içinde de pazarlığa karşı çıkan Yenilikçi grup var. Anlaşma yapılsa bile en az 45 milletvekili oy vermeyecek." diye ekliyor.

***

Sonra odama dönüyor, bilgisayarın başına geçiyorum. Bu yazıyı yazmak üzere tuşlara dokunurken 14 haberleri bir son dakika gelişmesini duyuruyor: "15 dakika önce Hüsamettin Özkan, Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'la görüşmeye gitti."

Güzel!

Çok güzel!

Ankara bizi hiç şaşırtmıyor.

***

Bugün sonuç ne olur bilmiyorum. Çünkü "Osmanlıda oyun çoktur."

Ama eğer milletvekilleri direnir ve bu değişikliğe ret oyu verirlerse, bu bir dönüm noktası anlamı taşıyacak.

Çünkü ilk kez milletvekilleri lider sultasına karşı bir kimlik gösterebilecek.

Liderin her dediğine el kaldıran ilkokul öğrencileri olmadıklarını kanıtlayabilecekler.

Ve yine ilk kez, kendilerini tehdit eden, ellerindeki pusulaları toplayarak oylarının rengini tayin etmeye çalışan anti demokratik liderlik sistemine karşı koyacaklar.

Böyle bir sonuç meclisin itibarını yükseltecek.

***

Başbakan Bülent Ecevit, Demirel'i seçtirme uğruna rejimi zorlamayı, milletvekillerini sindirmeyi ve anayasayı çiğnemeyi göze alıyor.

Bakalım milletvekilleri neyi göze alabilecekler?