Çaycılar diktası
"Çaycı" deyip de hafife almayın sakın...
Hele o çaycı, Meclis çaycısı ise...
Meclis çaycısının forsu, Hakkâri valisini sollar da...
Belki Melih Gökçek'in forsunu bile zorlar...
Bir meclis çaycısı ile iki satır sohbet etsen...
Siyasette ne çözümler ürettiğini görür de şaşkınlıktan dilini yutarsın...
Hani Ankara'da sırf deneme olsun diye...
Çaycılardan geçici bir hükümet kurulsa...
Sanmayın ki Türkiye...
94'teki Çiller Türkiye'sinden veya 99'daki seçim Türkiye'sinden berbat hale gelsin..
Feşmekân milletvekili ile bir işin mi var?..
Hemen o vekilin çaycısını ayarlayacaksın...
O işi bitmiş bil...
O derece de beceriklidir bizim meclisin çaycıları...
Hele hele bakan çaycıları!..
Bakanlık üzerindeki otoriteleri, bakandan sonra gelir...
Yalnız bu sıra, koca Meclis, çaycılara diş geçiremez olmuş duyduğumuza göre...
500 çaycı bir olup, çaycılar lobisi oluşturmuş...
Sırtlarını da 657'ye dayamışlar...
Çay isteyen vekili 45 dakika bekletiyorlarmış...
Sevgili çaycılarımız işsiz ekmeksiz kalsın istemem ama...
Çaycılardan illallah diyen Yıldırım Akbulut celâllenir de...
Meclis'in işletmesini bir özel şirkete devrederse...
Bütün çaycılar o saniye mumdan doğru olur, benden uyarması...
Özelleştirmenin böyle bir hikmeti vardır işte...
Baba'mız
Amerikalı bir baba çocuklarını uyuşturucuya alıştırmış. Bir de bizim Baba'yı beğenmezsiniz, bakın dünyada ne babalar var!..
Cenajans
Nail Keçili'nin reklâm şirketi Cenajans 30 yaşına basmış... Demek reklâmcılıkta, Cenajans'tan bir "Cen"enerasyona doğmuş...
Para trink
Şekerbank'ın Mecidiyeköy şube müdürü bankayı 200 milyar lira dolandırmış... Kızmayın belki "para trink" reklâmını yanlış anladı...
Matematik
Prusyalı matematikçi Christian Goldbach, 1742'de bir matematik teoremi kurdu: 2'den büyük bütün çift sayılar iki asal sayının toplamıdır.
Şimdi, bu teoremi ispatlayacak matematik dahisine 1 milyon dolar ödül konulmuş. Dört yıl da süre verilmiş.
Dünyadaki hiçbir matematikçi tarafından ispatlanamayan bu teorimin, 150 milyon liraya geçinme formülünü keşfetmiş olan Türk memuru ve emeklisi tarafından kolayca ispatlanabileceğini düşündüğümden, bu köşede herkesi göreve çağırıyorum. Gelin şu ödülü biz kazanalım. Gelişmiş yoksulluk sanatımızı başarıya dönüştürelim...
"Turkia"
Ülkemizin "Turkey" olarak tanınmasına son verme önerimiz geniş bir kitle tarafından kabul gördü. Dünkü "Turkland" teklifinden sonra bugün de okurlarımızdan biri "Turkia"yı da kullanabiliriz diye bir öneri getirdi. Romania, Bulgaria gibi...
Bana kalırsa, Türkiye demekle Turkia demek arasında bir fark yok... Dikkat ederseniz, Cumhuriyet kuşağından politikacıların bir kısmı "Turkiya" diye telaffuz ederler... Bu iki söz o kadar yakındır...
Bu arada dün, Turizm Bakanımız Erkan Mumcu'nun unvanını, Kültür Bakanı olarak yazmışız. Düzeltir, özür dilerim...
Kim ağır işçi?
Ev kadını, ev işlerine günde 8 saat harcıyormuş...
Ev kadını ağır işçiymiş...
Buna bir itirazım yok...
Ev işi çekilecek iş değil...
Düşmanıma intizar etmem, Allah seni ev işlerinden kurtarmasın diye...
Ama ev kadınına "acıma" işine de bir son vermek lazım...
Çünkü, ev kadını evde ağır işçi ise...
Sokakta erkek ağır işçi!..
Kadın, evde erkeğin işçisi...
Erkek de, sokakta kadının işçisi...
Evde çırpınan kadın da, erkeğe, "çık dışarı ne yaparsan yap, ekmek getir" demiyor mu?..
Çatışmalar, kavgalar, belalar da bu yüzden çıkıyor.
Erkekle kadının normalde, özel ve toplumsal hayatı arkadaşça paylaşması gerekiyor.
Ama bizim feodal toplumumuzun bu yönde mesafe alması için yıllara ihtiyaç var...
Peki bu arada asıl kim eziliyor, kim perişan oluyor diye soracak olursanız, hemen söyleyim:
Çalışan kadın eziliyor...
Çünkü çalışan kadın hem dışarda hem evde çırpınıyor...
Çalışan kadın bu haksızlığa uğrarken...
Ne ev kadınının ne de erkeğin sızlanmaya hakkı var!..
