kapat

04.04.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ANAP 2. turdan ümitsiz
ANAP Başkanlık Divanı'na katılan üyelerin hemen hepsi "5+5, ikinci turda da geçmez" tahmininde bulundular ve liderlerine "Geri adım atmayın" dediler.

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, liderler zirvesinden önce partisinin Başkanlık Divanı'nı toplayıp nabız yokladı. Toplantıda parti yöneticilerine "5+5 formülünün ikinci turda şansı ne olur?" diye soran Yılmaz, ayrıca krizin aşılması için ne gibi yol izlenmesi konusunda önerileri dinledi. Tüm üyeler Yılmaz'a, "Tehditlere boyun eğmeyin, bugün bulunduğumuz noktadan bir adım geri atmayın" önerisinde bulundular.

7+3'Ü REDDETMEMİŞTİ
ANAP lideri, Ahat Andican'ın sorusu üzerine, SABAH Gazetesi'nde Hulusi Turgut'un kaleme aldığı Demirel'in anılarına değinirken "7+3" teklifini Demirel'e ilk götürdüğünde olumsuz yanıt vermediğini belirterek, şunları söyledi:

"Ben sayın Cumhurbaşkanı'na, 5+5 formülünü önerdim. Kendisinin de 7 yıl görev yaptığını, 3 yıl daha görev süresinin uzatılmasıyla 10 yıla çıkarılabileceğini ifade ettim. Hatta protokole koyabileceğimizi anlattım. Kendisi bana, 'iyi düşünmüşsün ama protokole koymak yanlış anlaşılabilir. İleride zamanı gelince gündeme getirmeniz daha doğru olur' dedi. Ben de Eylül ayında bu teklifimin hükümet teklifi haline gelmesi için bu önerimi tartışmaya açtım. Bana olumsuz yanıt verseydi Eylül ayında bunu açıklar mıydım, olacak iş mi? Ama daha sonra sayın Başbakan'la görüştüğünde buna karşı çıkmış. Bu teklifim kabul edilseydi bugün bu sıkıntılar olmazdı. Ama şimdi bu formül için geç kalındı."

ZİRVE-HÜKÜMET TAHMİNLERİ
Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşar "Zirvede ne gibi tehdit gelirse gelsin kesinlikle geri adım atmayın, sonuna kadar arkanızdayız" dedi. Bülent Akarcalı da, Ecevit'e yüklenerek, her partide fire olduğunu ama buna rağmen ANAP'ın günah keçisi haline getirilmek istendiğini, DYP'nin hükümete girmek için ret oyu kullandığını söyledi. Taranoğlu, Ecevit'in istifa edeceğine inanmadığını söyledi.

Toplantıya katılanların tamamı "2. turda da 5+5 geçmez" tahmininde bulunurken, Başbakan Ecevit'in "5+5 ile hükümet arasında bir bağ yoktur" şeklinde açıklama yapmasının krizi çözeceği önerisi dile getirildi. Akarcalı, "Eğer bu açıklama yapılırsa, hükümet bozulsun diye ret oyu veren DYP tersine dönebilir" dedi.

Mesut Yılmaz'ın 3 Nisan şakası
ANAP lideri Yılmaz herkesin görüşünü dikkatle ve sessizce dinlemeye özen gösterirken, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı'nın "Bizim bilmediğimiz önemli bir gelişme var mı? Ona göre daha rahat değerlendirme yapabiliriz" sözleri üzerine gecikmiş "1 Nisan şakası" yaptı. Yılmaz, ciddi bir tavır takınarak şöyle dedi: "Saat 9.00'da Başbakan beni aradı. 'Ne yaparsanız yapın, her milletvekilinden pul mu alırsınız başka bir yola mı başvurursunuz bilemem ama 5+5 formülünü mutlaka Meclis'ten geçirmek zorundayız. Yoksa bu hükümeti bu şekilde devam ettiremeyiz' dedi." Yılmaz sözlerini tamamlamadan Taşar ve Taranoğlu gülmeye başlayınca, kendisi de güldü ve arkadaşlarına şakayı bozduğu için sitem ederek, "Siz gülmeseydiniz Bülent'i buna inandırırdım" diye takıldı.

GÖKSEL'İ NASIL İŞLETTİM?
ANAP lideri sonra kamuoyu araştırma şirketi Verso'nun sahibi Erhan Göksel'i nasıl işlettiğini anlattı. Yılmaz, Göksel'in kendisine danışmanlık yaptığı dönemde telefonla arayıp "Smokinini giy gel, seninle önemli bir maça gideceğiz dedim. Bir baktım konuta simokinli gelmiş. Herhalde maça simokinle giden tek kişi Erhan'dır" dedi.

Genel Başkan Yardımcısı Taşar da Halil Şıvgın'ı aynı şekilde işlettiğini anlatmaya başlayınca salonda kahkaha tufanı koptu: "1. Özal hükümeti kurulurken, Şıvgın'ı arayıp kendisine bir adres verdim. Bu adreste hükümeti kuruyorlar, bana ulaşan bilgiye göre sen kabinede yoksun. Git müdahale et. Özal da orada dedim. Şıvgın gitmiş. Adres ise Yargıtay üyesinin evi. Kapıyı çalmış, 'burada hükümet kuruluyormuş' diye sorunca adam çıldırmış, 'git kardeşim ne hükümeti, burası benim' diye terslemiş."

Şamil TAYYAR


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır