Başbakan Ecevit tarafından okunan yedi cümlelik metin dikkatle incelendiğinde çıkan sonuçlar şunlar:
* Demirel'e "geri adım atmıyoruz" mesajı verildi.
* Koalisyon liderleri Anayasa'nın 69, 86 ve 101'inci maddelerinin, değişiklik önergesinde yer aldığı şekliyle ikinci tura gelmesinde ısrar etti. Dolayısıyla 69 ve 86'ıncı maddelerin geri çekileceği, ya da 104'üncü maddede değişiklik eklenerek Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin kısıtlanması taleplerine itibar edilmedi.
* Bu vurguyla, koalisyon, Fazilet Partisi'nin pazarlık çağrılarına kapıyı kapamış oldu.
* Aynı şekilde, anayasa değişikliklerinin geçişi, DYP'nin de vermiş olduğu 82 imzaya sahip çıkmasına bağlandı. Koalisyon partilerinin imza sayısının 324 olduğu vurgulandı. Koalisyon partileri, Ecevit'in talep ettiği 324 imzayı verebilseler bile, gerekli 367 oya ulaşmak için DYP'den gelecek en az 43 oya ihtiyaç duyuluyor. Yani sorumluluk bir anlamda DYP'ye yüklendi. DYP köşeyı sıkıştırıldı.
* DYP bir şekilde 5 Nisan'da 82 imzasına sahip çıktığını kanıtlarsa ve Anayasa değişiklikleri çıkmazsa, bu kez Ecevit ve Bahçeli, sorumluluğu ANAP'a yükleyecekler. Yani iki merkez sağ partiden biri bu oylamadan yara alabilir.
* Nihayet, Başbakan Ecevit, koalisyon lideri olarak, Demirel'e bir beş yıl daha Cumhurbaşkanlığı verecek değişiklikler için kendisini ortaya koyuyor. Gizli oy ilkesini, yani Anayasa hükmünü ihlal etmeyi göze alıyor. Bu imzalara sahip çıkılmasını Meclis'in itibarını sınama meselesi olarak görüyor. Ecevit'in kendisini Meclis'le sınamasının nasıl sonuç vereceği 5 Nisan'da görülecek.
MURAT YETKİN