kapat

20.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ASAF SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


IMF teftişe geldi

Başlık benim değil. Bir gazete haberinden aldım. Çok yaratıcı buldum, başlığı atan arkadaşı kutlarım. Bence tam oturuyor.

IMF heyeti "dezenflasyon programının" uygulanmasını izlemeye geldi. İki ayın sonuçlarına bakacaklar. Türkiye'nin verdiği sözleri ne ölçüde yerine getirdiğini kontrol edecekler. Bütçenin gidişatını gözden geçirecekler.

Merkezi bürokrasinin kurucu unsurlarından biri de teftiş kurumudur. Müfettiş dendi mi, akan sular durur. Gogol'un "Müfettiş" adlı eserinden, 19.uncu yüzyılda bile ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz.

Bir zamanlar, parlak üniversite mezunları için büyük bankalara müfettiş olmak çok iyi bir geleceğin işareti sayılırdı. Devlette ise "maliye müfettişleri" seçkin bir heyet oluştururlar.

Ekonomi bürokrasisinin tepe noktaları bugün de Mülkiye mezunu Maliye Müfettişlerinin hakimiyetindedir. Tekelinde diyecektim ama aklıma tek tük başka okuldan ve kariyerden isimler geldi. Neyse, sonuç değişmiyor.

Kimin yararına
IMF teftişinin teknik ayrıntılarına girmek istemiyorum. Teftiş bitince nasıl olsa bir basın toplantısı yapacaklar. Arada medya attıkları her adımı, görüştükleri her sorumluyu izleyecek. Bol fikir cimnastiği yapılacak. Faiz ve borsa çıkıp düşecek.

Sanırım kamuoyu piyasa dalgalanmalarını kanıksamaya başladı. Bir süre volatilitenin yüksek seyretmesi zaten bekleniyordu. İnsanı hayrete düşüren bir şey de olmuyor.

Olaya başka bir açıdan bakabiliriz. IMF'den bir heyetin hükümeti ve iktisat politikası sorumlularını teftiş etmesinin vatandaşa bir yararı var mı diye sorabiliriz.

Eskiden başta IMF, uluslararası kuruluşlara değişik bir optikten bakılırdı. İdeolojik yaklaşım ağır basardı. Sol ve milliyetçi kesimler için IMF dünya finans sermayesinin taleplerini temsil ederdi. Yani IMF'ye karşı çıkmak aslında sıradan vatandaşın çıkarlarını korumakla özdeş kabul edilirdi. IMF'nin halkımızın daha fazla sömürülmesini sağlamak üzere geldiği düşünülürdü.

Eminim hala bu görüşü savunanlar mevcuttur. Ama eskisi kadar güçlü değiller. Ekonominin dışa açılması ve piyasa mekanizmasının yaygınlaşması insanların gerçekleri daha iyi görmesine olanak sağladı.

Siyasiler utansın
Bu teftişin vatandaşın yararına olduğunu söyleyeceğim. Aslında keşke onlara ihtiyaç olmasaydı. Siyasetçileri ve bürokratları biz denetleyebilseydik. Vatandaşın tepkisinden korkmalarını sağlayıp sorumsuz politikalara meyletmelerini engelleyebilseydik.

Ama bunu beceremedik. Yıllardır bildikleri gibi popülist politikalar uyguladılar. Enflasyonla mücadele etmediler. Bir sürü saçma sapan işler yaptılar. Ekonominin 1999'da büyük bir krize girmesine yol açtılar.

Biz yapamayınca, siyasetçilerimizi ve bürokratlarımızı hizaya getirmek işi Batılı müttefiklerimize kaldı. Daha istikrarlı bir Türkiye'nin kendi çıkarlarına olduğunu gördüler. Ekonomiye çeki düzen vermeye çalışıyorlar.

Hiç tereddütüm yok. IMF'den çekinmeseler, bizimkiler hala eski hamam eski tas devam ederlerdi. Neyse ki Cotarelli ve arkadaşları var. Gelip bizimkileri denetliyor.

Ne günlere geldik! "Kahrolsun IMF" diyorduk. Şimdi neredeyse "sağolasın IMF" diyeceğiz. Türkiye'yi yöneten kadrolar için bu durumun bir utanç tablosu olduğunu söyleyebiliriz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır