kapat

20.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Kızıl saç modasının aslı..

Bizim kadınlarımız imaj yenileme işini otomatiğe bağlamış.. Ajda Pekkan ne yaparsa televizyondan görüp, hepsi aynı şeyi yapıyor.. İyi de acaba yaptıkları şey fikirlerine uyuyor mu? Oturup bu konuyu irdeledim.. İyice deştim..

Eskiden kocası zenginleyen ev kadınını anlamak için saçına bir bakmak yeterdi..

Mahallenin kadınlarından biri tutup da saçına sarı boya çaldı mı herkes bilirdi ki kocası olacak çulsuzun eline para geçmiş.. Geçmek bir yana ufaktan ufağa köşe oluyor..

Bu adeti memleketimize kimin soktuğunu bilmem.. Bildiğim 1950'lerden beri rüzgâr yaptığı..

***

Gurbette çalışan vatandaşlarımıza "kara kafalılar" adını takan Alman gavuru, deniz kıyısında tatil derdine düşüp de memleketimize geldiğinde şaşırıp, ağzı bir karış açık kaldıysa bundandır..

Baktılar ki Side'den Ayvalık'a kadar uzanan kuşakta gördükleri her üç kadınımızdan ikisi sarışın..

Kelle hesabına vurulsa buradaki sarışın kadınların sayısı saf Alman ırkının çoğunlukta olduğu yerlerde yaşayanlardan fazla çıkar..

Sebebim Ajda oldu!

Bizim millet sarışın kadını ilk olarak 1920'li yıllarda "Beyaz Rus göçü" sırasında gördü.. Ardından da bir eyyam Macarlar'ın ak tenli karıları geldi.. Öyle öyle göz aşinalığı yaptık..

Kafa kağıdında Osmanlı tuğrası veya ay yıldız taşıyan ahaliden birinin sarışınlığı söz konusu değildi.. Böyle birini görenin fikri şaşardı..

"Bir Ulah bayanı gördüm gidiyor.. / Tabanı kaldırdım yanına vardım.. / Namus perdesini bir yana vurdum../ Dedim bir muhabbet etsek n'ola?.." diye sazının tellerini döven aşık gibi..

Tokatlı Nuri'nin bu şiirini aktaran Aşık Sabit Müdami'ye göre o yıllardaki hallerimiz buydu.. Beyaz tenli, sarı saçlı kadın gören erkek milletinin fikri o saat bozulurdu..

İki binli yıllara geldik, nisa taifesini sarışın yapacağız diye onca uğraştık, şimdi de yakaladığımızı "Aha bir Nataşa daha.." deyip sınır kapısına götürüyoruz..

Demek ki yaklaşık seksen yıl sonra kafaca Tokatlı Nuri'nin bıraktığı yere dönmüşüz..

***

Derdim bu değil.. Kadın cinsimizin sararması beni hiç ırgalamadı.. Söylediğim gibi bu renk farkından giderek, sosyal durum tesbitleri yaptım, o kadar.. Lakin şimdi bunu da yapamaz haldeyim..

Neden derseniz, bizim koca parası ile sararan kadınlarımızın yerini "kızıl kafalı" bir kuşak almakta.. Sayıları da giderek çoğalmakta..

1950'lerden beri kadın milletini sarışın olmaya azmettiren kimdir bilmem ama kafaya kızıl kına çaldırma modasını kimin icat ettiğini biliyorum.. Ajda Pekkan!

Evet.. Evet.. Geçtiğimiz ay içinde bağlı olduğu plak şirketi tarafından "Megastar"lıktan "Diva"lığa terfi ettirilip; medya leşkerleri önünde kendisine üç tuğlu sancak verilen, beline al kuşaklı Divalık kılıçı takıldıktan sonra hilat giydirilen Ajda Pekkan..

Tuttu saçını kınaladı.. Kadınlarımızın onu görmesi ile aktar dükkanlarına saldırması bir oldu.. Memleketteki kına stokları bir haftada tükendi..

Gerçi hükümetimiz başımızdayken "kına darlığı" ahaliyi uzun boylu bunaltmaz ama ithalatı konusunda biraz sıkıntı çıkar.. Başbakanımız da saçına boya çaldığından "Şu kadar ton kınanın gümrüklere tez elden yetiştirilmesi.." şeklinde bir kararname imzaladı mı Ankara kulisleri karışır..

İstemezler, muhalifler aralarında toplanıp "N'apacak bu kadar kınayı?" diye fiskosa girişirler..

Ağlamak kârım oldu!

Geçenlerde yolum Akmerkez'e düştü.. Bu kızıl kına modasını ilk orada keşfettim..

Akmerkez denilen bedesten, her daim insan mahşeri.. Çoğu da kadın kısmından müşteri.. Dükkanların bulunduğu sokaklar ana baba günü.. Sanki çarşıdan fener alayı geçecek de ahali seyrine durmak için birikmiş..

Üst katların birinden aşağıdaki kalabalığa bir baktınız mı kellelerden oluşan bir insan denizi görüyüyor ve o deniz kızıl renkte yakamozlar yapıyor..

Kızıl saçlılar o kadar çok ki sarışınlar bu sefer azınlıkta kalmış.. İmajı dert görmesin Ajdamız'ın gücüne bir kez daha iman ettim.. Demek ki yarın aklına esip saçına yeşil boya vursa, kadınlarımızın kafası bir hafta içinde saksıya dönecek..

Hele üç beş tanesi bir araya gelmesin.. Ortamı yeşillendireceklerinden, bulundukları yeri taşra belediyelerinin seçim gayreti ile yaptıkları "Anayasa Parkı"na çevirecekler..

O yüzden kadınlarımıza uyarı mealinde iki çift lafım var..

Tamam, Ajda Pekkan'ın yolundan gitmenize itirazımız yok ama "gördüğünüzü işlerken" hiç değilse bir kaç dakika düşünüp, sebebini soruşturun..

Temsil "kızıl saç" modası.. Bakalım Ajda Pekkan bu işi moda olsun diye mi yaptı?

***

Anadolu'yu dolaşanlar, özellikle de köylere gidip gelmişliği olanlar bilir.. Kocayıp beli bükülen köy kadınları saçlarına kına çalar, kafalarını kızıla keserler..

Şehirliler bunun sebebini bilmediklerinden, kızıl saçlı kocamış köy kadınlarını gördüklerinde pek şaşarlar.. Olayı köy kadınının süslenme, saçının akını saklayıp genç gözükme gayretine verirler..

Hiç âlâkası yoktur!

Yaşı ilerleyen kadınların saçlarına kızıl kına çalma adeti şaman kültüründen miras olup, taa orta çağdan kalma bir gelenektir..

Yaşı ilerleyen kadın ağarmış saçlarını kına ile kızıllaştırırken Tanrı'ya "Ben artık dünya işlerinden elimi eteğimi çektim.. Beni yanına almanı bekliyorum.. Bak, kendimi sana adadığımı göstermek için saçlarımı da süsledim.." mesajı verir..

Kına kızılının kadın saçı üzerindeki meali budur..

Hatta kurban edilecek koçların tüyünü kına ile kızıla boyama adeti de bu tür adanmışlığın simgesidir..

Ajda Hanım geçtiğimiz günlerde 53'üncü yaşını idrak etti.. Fesatların "Yok efendim 53 değildi de 55'ti.." diye itirazlarına kulak asmadı.. Belli ki üçe beşe bakmıyor artık..

İşte bu yüzden yaşı yetmeyen kadınlarımızı uyarmak; Ajda Hanım'ın saçını kızıla boyaması bu kez sizi bağlamaz, diye seslenmek istiyorum..

Maksat kadınlığa hizmet..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır