Paaa... Paaa... Patates kafa...!

Nüfusu 12 milyona dayanan İstanbul şehrinin en yoksul varoşu Esenyurt'da Belediye Niğde'den getirdiği patatesleri halka bedava dağıtıyordu.

Patatesler çuvallanmıştı.

25 kiloluk torbalar...

Herkese yetecek kadardı..

6 bin torba...

Fakat kadınlar, erkekler, genç kızlar, yeni yetme oğlanlar, ihtiyarlar hücum ettiler, Esenyurt beleş patates dağıtma merkezinde kapışma başladı.

Gözleri irileşmiş...

Yüzleri gerilmiş...

Ağızları büzülmüş...

Nabızları fırlamış...

İnsanlar yumak oldular, birbirlerine girdiler, patates torbalarına saldırdılar. Kargaşa doğdu. Bu insanlar sıraya girseler, 25 kiloluk patates torbasından birer tane efendi efendi alabilecek, birbirini itmeden, yumruklamadan, sümsüklemeden her aileye bir torba düşecekti.

Bu insanlar niçin böyle...

Çok mu yoksullar?

Çok mu eğitimsizler?

Çok mu benciller?

Çok mu güvensizler?

Yoksa hepsi birden mi?

***

Bu insanlar; "Bana sıra gelince çuvallar biter..." diye korktular ve beleş patatese saldırdılar. Esenyurt'un semt pazarlarında en çok ham çökelek, dökme makarna ve patates satılıyor. Çünkü en ucuz üç gıda maddesi; dökme makarna, ham çökelek ve patates... Patatesin semt pazarında kilosu 80 bin lira... 25 kilo 2 milyon lira ediyor. 2 milyon liralık patatesi bedava almak için bu insanların gözleri irileşiyor, yüzleri geriliyor, ağızları büzülüyor, nabızları yükseliyor, onurları çamura düşüyor.

Acaba niçin?

Paaa... Paaa... Paa...

Patates kafalar...

Cevap verin!

Türkiye'nin incisi İstanbul Kenti'nin varoşlarında bir torba patates kapmak için insanların onuru acaba niçin çamura düşüyor?

Esenyurt'da beleş patates dağıtım merkezinde yaşı 70'i geçmiş bir kadın kaldırım taşına oturmuş ağlıyordu. İki tane bedava patates çuvalı almıştı. Birini sağ eliyle sıkı sıkı tutmuş, değerine sol eliyle sarılmış, iki gözü iki çeşme ağlıyordu.

- Nene niçin ağlıyorsun?

- Bana patates vermediler.

- Nene almışsın işte!

- Birini kızıma aldım, öbürünü oğluma, bana sıra gelince patates çuvalı bitti.

***

150 bin nüfuslu 10 mahalleli Esenyurt'ta çok büyük işsizlik vardır, kahveler silme işsiz insanla doludur. Her evin iki-üç çalışanı varsa, mutlaka iki-üç de işsizi vardır. Çalışanlar; inşaatta, konfeksiyonda, minibüslerde, ne iş bulursa orada ayda 45-50 milyon lira ancak kazanabilirler. Mega metropol, sanayi, turizm, bankacılık, hizmetler, kültür kenti İstanbul'un Esenyurt varoşunda bir insanın bir aylık emeği 100 dolar bile değildir. Esenyurt'un elektrik direklerindeki ampul taslarının hepsi geceleri Esenyurtlularca sökülerek, çalınır. Bu taslar evlerde bulgur, mercimek, toz şeker sahanı olarak kullanılır. Esenyurt'un kaldırım taşları geceleri Esenyurtlularca sökülür, evlerde kömürlük yapılır, demir kanalizasyon kapakları da Esenyurtlularca çalınır, hurda diye satılır. Esenyurt'un evleri sıvasız ve badanasızdır. Parası olanlar da sıva ve badana yaptırmadan oturur.

Paaa... Paaa... Paaa...

Patates kafa...

Söyle bana: "Esenyurtlular niçin bu kadar tamahkardır?"

Çok mu fakirler?

Çok mu cahiller?

Çok mu egoistler?

Çok mu ilkeller?

Yoksa hepsi birden mi?

***

Paaa... Paaa... Paa... Patates kafa! Bunların hepsi birdense sen bunların ortadan kalkması için ne yaptın? İstanbul'un Esenyurt semtine tıpkı Niğde ve Nevşehir köylüleri gibi, ellerindeki patateslerini satamayan ya da satsa bile elde ettiği ürün kendini geçindiremeyen köylüler akıp akıp geldiler. Kurnaz, hilekar, avantacı, egoist, cahil, yoksul, köylü olarak geldiler ve köylü olarak kaldılar. Nevşehir ve Niğde köylüleri de ürettikleri ürün bir yıl daha para etmezse tıpkı Esenyurtlular gibi akın akın kentlere gelecekler.

Paa... Paaa... Paaa...

Patates kafa...

Niçin satılmıyor patatesler?

Çünkü Niğde'nin ve Nevşehir'in patates üreticileri; kötü tohum kullanıyorlar, patates ekilmeyecek toprağa patates ekiyorlar, aşırı gübre atıyorlar, hem kendi öz tarlalarını tahrip ediyorlar, hem çevreyi kirletiyorlar, hem çok kalitesiz patates üretiyorlar, hem de patatesi pahalıya mal ediyorlar. Nevşehir'de İl Tarım Müdürlüğü, 7 ilçesinde 7 ilçe tarım müdürlüğü var. Bunlar da toplam 234 kişi çalışır. Mühendisler, teknisyenler, uzmanlar... Nevşehir'de bir de Nevşehir Patates Araştırma Enstitüsü kurulmuştur, mühendisler, teknisyenler 15 kişi çalışır. Niğde'de İl Tarım Müdürlüğü, 5 ilçesinde ise 5 ilçe tarım müdürlüğü var. Burada da toplam 243 kişi çalışır. Mühendisler, teknisyenler, uzmanlar... Niğde Patates Araştırma Enstitüsü'nde de 15 kişilik kadro...

Bunlar ne yaparlar?

Köylüye gitmezler mi?

Anlatmazlar mı?

Bunlar aslında çalışır görünüp, çalışmazlar mı?

Paa... Paaa... Paa..

Patates kafa...

Söyle; kabul ediyorum halk fakir, cahil, kurnaz, tamahkar, bencil... Fakat Ankara'nın bürokratik ayağı ne yapar?

Susuyorlar!

Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesi, basında Kıyak Milletvekilliği Yasası diye isimlendirilen kanunu görüşüp, Anayasa'nın 10 ve 11. maddelerinde yazan eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı bularak iptal ettiler. Fakat bu iptalin gerekçeli kararını yazıp, Resmi Gazete'ye yayınlansın diye göndermediler. Bu kadar zaman geçti. Niçin yazamadılar gerekçeyi? Bu kadar zaman içinde Anayasa Mahkemesi üyeleri, hiçbir kanun için mi gerekçeli karar yazmadılar? Yoksa birçok gerekçeli karar yazdılar fakat bu kıyak emekliliği iptal eden kararlarının gerekçesini mi yazmayı geciktirdiler? Niçin geciktirdiler? Susuyorlar, cevap vermiyorlar.