kapat

20.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Bir ümit var

Demirel'in ikinci kez Cumhurbaşkanı seçilmesini mümkün kılacak Anayasa değişikliği sallanıyor.

Gelişmeler, koalisyon liderlerini bu iş için ikinci bir zirve yapmaya mecbur edecek.

1982 Anayasasını hazırlayan çalışma grubunun önemli üyesi olan Prof. Dr. Şener Akyol, Demirel'in ikinci kez seçilmesine karşı bayrak açtı.

Siyasetçileri, medyayı, sivil toplum kuruluşlarını sürekli uyarıyor. İddiası şudur:

"Anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanı seçimine yeni bir veçhe verilebilir. Ne var ki 7 yıl için ve bir defalık seçilen mevcut Cumhurbaşkanı bundan yararlanamaz. Çünkü o, 16 Mayıs 1993 ile 16 Mayıs 2000 tarihleri arasında görev yapmak üzere ve 'bir defalık' seçilmiştir.

Hiçbir tertip bu kuralı bozamaz!"

Prof. Akyol, Meclis Başkanı Akbulut'a da yazılı bir başvuru ile şu çağrıyı yaptı:

"Demirel'in süresinin uzatılması yolunu açacak olan Anayasa değişikliği teklifi, komisyona bile havale edilmemeli, olduğu gibi sahibine iade olunmalıdır!"

Dün dündür, bugün..

"İstikrar bozulmasın" diye Demirel'i kral yapmaya dönük proje, durduk yerde bir kriz basıncı üretmeye başladı.

Her seçimden önce olduğu gibi Özal'dan sonra da yaşadık bu tecrübeyi. O günlerde Demirel millete moral veriyordu:

"Uygarlık, bir ülkeyi keyfilikten kurtarıp kaidelere bağlamaktır.."

"Sistemin kendi ayakları üzerinde duruşu, kendi vasıtalarıyla yolunu açışı, Çankaya'ya kimin çıkacağından daha önemlidir ve Türkiye bunu başaracaktır."

"Meclis, üstüne düşeni Anayasa'nın tarif ettiği gibi yapacaktır. Bu, TBMM üyelerinin kendi vicdanlarına ellerini koyarak yapacakları iştir."

Demirel bu doğruları, "bir defalık" seçileceğini bildiği gün söylemişti. Bugün 5 yıl daha istiyor ve "Seçmezseniz sahaya inerim" diye korkutuyor.

Çünkü gene oya muhtaç oldu ve "Dün dündür, bugün bugündür" diyen siyasetçi kimliğine döndü.

Kesin: Para gelmedi

Bu hukuk ve demokrasi kalitesi ile Avrupalılık iddiamızı ne kadar komik duruma düşürdüğümüzü gören olmayacak mı?

Meclis bu ayıba karşı direnmeyecek mi?

Ecevit, DSP grubundan fire çıkmayacağını söylüyor. Anayasa'nın grup kararı almaya izin vermediği ve "gizli oy" sigortası koyduğu bir meselede nasıl bu kadar iddialı olabiliyor?

Alman Hıristiyan Demokrat Partisi'nin, demokrasiyi desteklemek amacıyla bazı ülkelerdeki partilere ve bu arada da Ecevit'in partisine para yardımı yaptığı yolundaki iddialar Almanya'yı ayağa kaldırdı.

Ecevit iddiayı yalanladı. Herkes de inandı.

Çünkü Ecevit bu konularda namus abidesidir. Böyle bir para gelseydi ya kasada durur veya amacına kullanılarak demokrasiye dönüşürdü. Gelmediği kesin. Çünkü..

Ortada ne para var, ne demokrasi!

Ama hâlâ bir şey var: Gizli oyun sigortaladığı vicdanlar..

Bu demokrasimiz için ümit, Demirel'in krallığı için tehdittir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır