F.Bahçe sanki bu işi bırakmış görüntüde. Bir tek ciddi oynayan Abdullah. Defansif görevleri ve defansın gerisindeki bütün boşlukları kapatan da Moshoeu... İlerde faydalı olacağına, geriye doğru koşturup duruyor.
Stat neresi? F.Bahçe... Seyirci avantajı kimde? Tabii ki F.Bahçe'de... Buna rağmen sahadaki F.Bahçe bir tuhaf. Fener'in ileri ucu yok. Biraz Abdullah, biraz da Ogün'le hücuma gitmeye çalışıyor, o kadar. F.Bahçe gol kaçırıyor, ama kendi kalesinde çokça da pozisyon görüyor. İstanbulspor'un pozisyonları daha net.
Genç kaleci Oğuz'a bravo! İki-üç tane karşı karşıya pozisyon kurtardı... Genç bir çocuk. F.Bahçe'de ilk defa böyle bir maça çıkmasına rağmen performansı iyi. Diğerlerinden acemi değil en azından. Gençliği ve tecrübesizliği nedeniyle hata yapması lazım, ama F.Bahçe'de yıllardır oynayan futbolculardan daha iyi ve akılcı.
F.Bahçe'nin ileri ucu bir garip. Öyle bir durumdalar ki, golü şansa atabilecekler gibi bir görüntü çiziyorlar. Ne pozisyon üretebiliyor, ne pozisyona girebiliyor. Hücumda vücudunu kullanan yok. Depar atanı yok. Johnson fizik olarak da düşüyor, hatta düşmüş. Zaten tekniği ile oynayan bir futbolcu değil, fiziğiyle oynayan biri. Fizik gücü de düşünce sahada sırıtıyor. İkinci yarıda biraz daha baskılı F.Bahçe ama ısıramıyor rakibi... Bir tane Kemalettin iyi pozisyona girdi, kötü vurdu.
Fener istekli değil kazanmak için. Becerisi de yok sahada... Takım oynadığı futbolla, "Bu kadrodan seneye üç kişi kalması lazım, bilemediniz en fazla dört kişi. Diğerleri bu takımın kapasitesini kaldırmaz" diyor. Ama bunu iki senedir bağırıyor futbolcular. "Biz bu takımın klasında değiliz" diyorlar. Ama bunlar yine devam ediyor.