kapat

20.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Sky Bar'da Fatih Erkoç
Nitelikli müziğin ünlü ismi bir ay süreyle Plaza Otel'in Boğaz manzaralı barında sahne alacak

Yani Gökyüzü Bar... Bu ne demek? Barın, gökyüzüne yakın bir yerde olması demek. Yoksa durup dururken neden barın adını Sky koysunlar? Evet Sky Bar, gerçekten gökyüzüne yakın bir yerde. Yerden yüksekliği 72 metre. İstanbul'da bu yüksekliğin nerede olduğunu merak ediyorsanız, Balmumcu'daki Plaza Otel'in tepesinde yeni dekoruyla sizi bekleyen Sky Bar'a uğramalısınız. Önünüz, arkanız, sağınız, solunuz Boğaz manzarası... Nereye bakarsanız bakın, Boğaz'dan başka, İstanbul'dan başka hiçbir yer göremezsiniz bu barda...

Mimari düzenlemesini Hasan Mingü'nün yaptığı Sky Bar'da ayrıca 24 Şubat ve 24 Mart tarihleri arasında Türkiye'nin sayılı seslerinden olan Fatih Erkoç sahne alacak.

Sky Bar'a geçmeden önce isterseniz Plaza Otel'le ilgili birkaç bilgi verelim. Balmumcu'daki Plaza Otel yenilenerek Türkiye'nin ilk minimalist tarzdaki "HIP" oteli olmuş. HIP ne demek? HIP, 90'lı yılların sonunda İngilizce'ye yerleşen pek çok kavramı bünyesinde bulunduran bir kelime anlamına geliyor. Kişilik sahibi, ayrıcalıklı, tarz sahibi, etkileyici, farklı, karizmatik, modern anlamlarına gelebilen HIP, bu özellikleri taşıyan otelleri tanımlamak için de kullanılıyor.

Genel Müdürlüğünü Barış Özkan'ın üstlendiği, tüm dekorasyonu ve odaları yeniden tasarlanan otelde, eklenen yeni birimler, arttırılan oda sayısı ve yenilenen hizmet anlayışıyla en üst derecede müşteri memnuniyeti hedefleniyor.

"Minimalde maksimum" anlayışını benimseyen Plaza Otel'in eşsiz manzarası ve 10'u sigara içilmeyen olmak üzere toplam 238 odası bulunuyor. VIP misafirler için ayrılan 18,19 ve 20. PH Towers katlarında ise 22 Executive Oda, 2 Balayı Suiti ve 3 King Suit hizmet veriyor. Bu katlarda konaklayan seçkin misafirler gün boyu özel PH Towers Lounge, internet ve özel sekreterlik hizmetlerinden ücretsiz faydalanabiliyor.

Otel ayrıca son derece modern dizayn ve ileri teknolojiye sahip görsel ve işitsel teknik donanımlara sahip konferans salonlarıyla iş dünyasına hizmet veriyor.

21. katta eğlence
İşte böyle bir otelin, İstanbul'un ve Boğaz'ın panoramik manzarasına hakim Sky Bar ve Roof Restaurant'ı var. Otelin 21. katında bulunan Sky Bar'da 24 Şubat'tan itibaren Perşembe, Cuma ve Cumartesi geceleri 22.00-01.00 saatleri arasında, ülkemizin dünya çapındaki şarkıcı ve müzisyeni Fatih Erkoç kendi orkestrasıyla birlikte çıkacak.

Uzun zamandır Fatih Erkoç'tan ses-seda çıkmıyordu. Sonunda karşımıza Plaza Otel'in tepesindeki Sky Bar'da çıktı. Allah'ın emri gidip, dinleyeceğiz artık.

Fatih Erkoç'un kendi adını taşıyan ve Aralık 1999'da piyasaya çıkan 6. solo albümü biraz soul ve RB etkili, cazdaki kadar olmasa da zaman zaman içinde doğaçlamaların yer aldığı, ticari kaygıdan uzak, aşk ve yalnızlık temalı bir albümdü. Bu albümünden ve günümüz şarkılarından oluşan repertuarı ile Fatih Erkoç, 24 Şubat akşamından itibaren Sky Bar'da sahne alacak. Şimdi ise 'Geçmişten Bugüne' adlı müzik grubu var. Ayrıca Sky Bar'ın şefi Mustafa sizlere hizmet etmek için dört gözle bekliyor.

Yine aynı katta olan ve camla izole edilen PH Roof Restaurant'ın mönüsü ise hayli zengin ve lezzetli. Bolu Mengen'li olan ve 14 yıldır bu işi yapan aşçıbaşı Abdullah Özcan çok değişik bir konsept sunuyor mönüsünde. Lezzete olduğu kadar görselliğe de çok önem veriyor Abdullah usta.

Daha önce Ceylan Intercontinental Oteli'nde görev yapan aşçıbaşının mönüsüne bir göz atalım isterseniz.

Başlangıçlarda, mantarlı ve karidesli Rizotto, portakal sosunda marine edilmiş somon balığı, melek saçına sarılmış jumbo karides (Çin makarnası sarılmış karides), somon füme, karides kokteyl, havyar, tavuklu ıspanak salatası (benim tercihim bu) ve karides skampi yer alıyor. Çeşit çeşit çorbalar ve salatalardan sonra ana yemeklerde ise tane biberde marine edilmiş bonfile, fırında kuzu sırtı ratatüllü (Küp şeklinde doğranmış sebzeler çiğden sote ediliyor, parmesanla tadlandırılıyor), chatea-briand (Etin suyunun çıkmaması için çok kızgın tavada pişirilip, daha sonra dinlendire dinlendire fırına konuyor), ızgara piliç, erik soslu ördek tava, kalkan balığı tava, piramit edilmiş tortillas levrek var... (Tortillas bir ekmek çeşididir).

Tatlılarda ise, rotte grutze (Donmuş meyveler sıcak kırmızı şarap sosla açılıyor ve dondurma ile servis ediliyor), krem brüle, elmalı tart, vişne soslu parfe, portakallı sufle, armut tatlısı ve kup plaza bulunuyor.

Rezervasyon: (0212) 274 13 13

Gayrettepe Katibim restoranda güzel bir ziyafet çektikten sonra, Levent Barlar Sokağı'ndaki Sherlock Holmes'e gittik. Eskiden daha sık gittiğim bir mekandı. Ama İstanbul'daki bar enflasyonundan sonra ancak ayda bir veya iki kez uğrama şansı buluyorum. Aslında Sherlock Holmes de iki aylık bir yenilenme ve dekor değişikliğinden sonra yeniden kapılarını açtı. Ben de yeni halini merak ettiğim için gittim.

Ben gitmeyeli kapı bile değişmiş. Sherlock Holmes'ün kapısında tam filmcilerin aradığı bir tip var bence. Görmelisiniz, iri yarı, kocaman, dazlak kafalı bir boydguard. Bence reklamcılar bu bodyguardı görmeli. Kesin bir filmde oynatırlar. Bodyguard silah olup olmadığını sorup, aramasını yaptıktan sonra içeri girdik. Eskiden yemek masalarının arasından girilirdi bara, şimdi ise direkt bara giriyorsunuz. Restoranı ayırmışlar. Ama barın içinde üst tarafta yine çok özel üç masa koymuşlar. Bir daha gidişimde bu üç masanın birinde oturup yemek yiyeceğim.

İngiliz Victorian tarzı yeni dekoruyla kendinizi adeta Manchester'de bir pub'da hissediyorsunuz. Barlar yüksek, oyma ve altın varak çalışılmış. Renk koyu ağaç. Ve bu koyuluğu kıran pirinç aksesuarlar var. Duvar kağıdı ve geleneksel İngiliz renkleri hakim iç mekanda. Duvarlarda asılı olan ve İngiltere'den bavul bavul getirilmiş tabloları unutmamak lazım. Hani o üç masanın bulunduğu VIP bölümde ise Atatürk'ün rakı içerken ve partide dans ederken çekilmiş fotoğrafları süslüyor duvarları.

Dev ekranda maç keyfi
Eski düzenine göre birçok yenilik var mekanda. Bir kere mekan salaş bir İngiliz Pub havasından tamamen soyutlanıp sanki VIP Pub havasına bürünmüş. Atmosfer çok sıcaklaşmış. Yeni ses düzeni, çalan parçadaki her detayı duymanız için seçilmiş. Yüksek ses açıp başınızı ağrıtmak için değil. Artık Sherlock's'ta gece yarısına kadar yüksek sesli müzik yapılmıyor. Bunun aksine eski nostaljik hafif İngiliz, Fransız ve Latin müzikler çalıyor. Bu da işyerinden çıkıp bir aperatif almak için Sherlock's'a uğrayan müdavimlerin günün yorgunluğunu atmasında pozitif bir katkı sağlıyor.

Bu yeniliklerin yanında Sherlock's'ta digital uydu sistemi sayesinde İngiliz premier ligi maçlarıyla, Türkiye ligi maçları naklen dev ekrandan izleme şansınız var. Ayrıca hafta içi bu dev ekranda ilginç vizyon şovlar yapılıyormuş.

Sherlock's müdavimleri günleri de paylaşmış. Mesela salı akşamları broker ve bankerler gecesi. Çarşamba ve perşembe akşamları ise şehirde yaşayan yabancı işadamları ve diplomatlar var. Pazar akşamları ise İngiltere'den bir köşe oluyor Sherlock's... Erken saatlerde İngilizler'in geleneksel Roast Dinner'ı servis ediliyor misafirlere.

Ardından naklen futbol heyecanı başlıyor. Maç bitiminde ise gecenin ilerleyen saatlerinde misafirlerin durumuna göre ya karaoke yarışmaları yapılıyor ya da mekan tamamen bir Fun Pub'a dönüşüyor.

Yemekleri çok lezizmiş. Yurt dışından getirilen çok özel ve gizli bir sosla marine edilen etlerden oluşan bir mönü var. Özellikle mantar sosu ile hazırlanmış bonfile tabağı olan Watson Steak denemeye değermiş. Bir dahaki sefere inşallah...

Sherlock Holmes'ün iki ortağı C.Cem Pişkin ve Şeref Karahan... Adres, Çalıkuşu Sok. No:5 Levent. Telefon: (0212) 281 63 73... Aklınızda bulunsun yani...


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır