kapat

23.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER

Ölüm listesi yok

Bazı gazeteler, "Hizbullah'ın ölüm listeleri ele geçti" diyor.

Hürriyet, Uğur Dündar'ın, iki küçük gazete de Ecevit'in liste başı olduğunu duyuruyor.

Oysa, operasyonların merkezindeki emniyet amiri şöyle diyor: Hizbullah'ın ardında böyle bir liste yok!

Zaten bu liste işi, iki nedenle inandırıcı değil...

Deneyimli polisler, Hizbullah'ın "akıllı" bir örgüt olduğu görüşünde...

Peki, akıllı bir örgüt, neden liste hazırlayıp, hedeflerini açıklasın?..

Yüzlerce insanı tereyağından kıl çeker gibi öldüren canilerin, böyle bir liste hazırlaması için, salak olmaları lazım...

Terör örgütleri prensip olarak "ölüm listesi" hazırlamaz. Hedefler, liderin kafasında saklıdır.

İkincisi, "1500 kişilik" listeyi kim oturup yazacak!.. Bunun mantığı ve mümkünatı var mı?..

Gazetecilikte, yalan atmak ayıptır, ama atacaksan bile inandırıcı olması beklenir.

"Öldürülmesi ses getirecek" 1500 ünlü, Türkiye'de belki çıkmaz bile... Ayrıca, 1500 kişinin öldürülmesi kaç yıl sürer? Bir terör örgütü kaç yıllık liste yapar?

Ama sallamanın endazesini kaçırırsan, Akşam gazetesi gibi tutar, Kışlalı'yı Hizbullah öldürdü" diye manşet atarsın, sonra da, o suikastte ele geçen kablolarla, Hizbullahçıların evinde bulunan kabloların birbirini tutmadığı ortaya çıkar...

Sansasyon yapalım derken, polisi mankafa etmeyelim, arkadaşlar!.. Bu iş magazin işi değil, çok ciddi!..

Şimdi de Türk aşısı

Hükümette alem bakanlar var, duruyor duruyor, bir icat çıkarıyorlar...

Geçende "Türk ineği"nden söz etmişlerdi...

Dün de, Osman Durmuş Türk aşısı yapılacağından dem vurdu. Biliyorum, "çok" milliyetçi olduğu için, Türkiye'nin bilim alemine damgasını vurması zamanının geldiğine inanıyor...

İnanıyor ama kafadan atmakla bilime damga vurulmaz ki... Oturur çalışır, icadı yaparsın, sonra ortaya çıkarsın...Bilim dediğin "cak"larla, "cuk"larla yürümüş olsaydı, evelallah Türkiye bilimde rakip tanımazdı.

Gerçek ortada... Yüzlerce yılda bula bula cacıkla pastırmayı bulmuşuz...

Belki de Osman Durmuş'un telaşı buradan geliyor, gıda maddesi dışında icatlar da yapalım istiyor...

Halbuki biraz mütevazı olup, önce şu kızılay çadırlarını değiştirse, o icat bize yeter de artar bile...

Ne Mülkiye imiş...

Bildiğiniz gibi Mekteb-i Mülkiye, Osmanlı'dan beri devlete kadro yetiştiren seçkin okullarımızdan biri...

Siyasi ve diplomatik tarihimize damgasını vurmuş nice sima, bu okuldan feyz aldı...

Ne ki, Mülkiye'nin mahareti bunla sınırlı değil...

Teşkilat-ı Eşkıya PKK'nın lideri Abdullah Öcalan da bir mülkiye mezunu...

Teşkilat-ı Cinayet Hizbullah'ın lideri Hüseyin Velioğlu da mülkiye mezunu...

Ve... En namlı devrimcilerden THKP-C lideri Mahir Çayan da mülkiye kökenli...

Demek ki Mülkiye, gerek devlete gerekse karşı tarafa kadro yetiştirecek kadar kapasiteli bir mektep...

Ayranımız yok içmeye

Paris büyükelçimiz Köksal Sönmez ile zarif eşleri Filiz Akın, jet sosyeteye büyük bir davet vermişler... "Asiller gecesi!" gibi...

Paris'te kendini jet sosyete gören ne kadar işsiz güçsüz varsa bizim elçiliğe toplanıp, yemişler, içmişler...

Peki, Türkiye'nin bu masrafı yapacak hali var mı?..

Burada devlet Hizbullah'la boğuşurken, polis otolarına koyacak benzin bulunamıyor...

Vergilerden millet nefes alamaz hale gelmiş, memura zam yüzde 15...

Parislilerimiz ise, vur patlasın çal oynasın, vaziyetinde...

Ülke delikli kuruşa muhtaç...

Büyükelçiliği saltanat sürmekte...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır