kapat

23.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Fındık, fıstık, çekirdek...

Eski bir siyasetçi, bir arkadaşına: - Ben de diyormuş, Süleyman Bey'in yerine aday olmayı düşünüyorum Cumhurbaşkanlığı'na...

Arkadaşı:

- O kadar kolay değil, demiş; Cumhurbaşkanlığı büyük bir birikim, büyük bir deneyim, büyük bir kıvraklık ister...

Eski siyasetçi:

- Bende bunların hepsi, Süleyman Bey'den çok daha fazla var, demiş.

- Emin misin?

- Eminim... Örneğin ben sol gözümü ısırabilirim ağzımla..

- Saçmalama yahu, nasıl ısırabilirsin sol gözünü ağzınla?

- İddiaya var mısın, 100 milyonuna?

- Varım..

Eski siyasetçi, gülümseyerek, takma olan sol gözünü çıkarıp ağzına götürmüş ve ısırmış dişleriyle:

- Oldu mu, demiş...

Arkadaşı:

- Hayret doğrusu, demiş, ben senin sol gözünün takma olduğunu bilmiyordum.

Eski siyasetçi:

- Sağ gözümü de ısırabilirim, demiş...

Arkadaşı:

- Yok devenin başı, demiş. O kadar uzun boylu değil. Kör olmadığını biliyorum. Sol gözün gibi sağ gözünü de çıkaramazsın ısırmak için..

- İddiaya var mısın, bir 100 milyona daha?

- Varım.

Eski siyasetçi, takma olan dişlerini çıkarıp sağ gözüne götürmüş ve ısırır gibi bir kaç kez oynattıktan sonra:

- İşte, demiş.

Söylentilere göre olayı Süleyman Bey de duymuş. Ve biraz da çekinmeye başlamış.

CHP Başkanı Altan Öymen: - Her şey denk gelir de Süleyman Bey, yeniden Cumhurbaşkanı seçilirse oturacağı koltuk 2'ye çıkarılmalı, diyormuş.

- Neden, diye sormuşlar.

- Dün söylediklerini yeniden tekrar etmek zorunda kalırsa ayrı bir koltuğa, bugün söyleyecekleri için de ayrı bir koltuğa oturmalı... Süleyman Bey, hep aynı Süleyman Bey olsa dahi, oturacağı koltuklar, "dün dündür, bugün bugündür" ilkesine uygun olarak değişik olmalı...

2 genç siyasetçi dertleşiyorlarmış. Biri;

- Asayiş konusunda Türkiye ikide birde topallayıp yere kapaklanıyor, diyormuş.

Öteki de:

- Sade asayiş konusunda mı, demiş, ekonomik konularda da öyle.

Durumu Süleyman Bey'e açmışlar. Süleyman Bey de şöyle bir bakmış duruma:

- Doğru dürüst yürüyor görünürken, neden yere kapaklanmaya başladı ki, bu Türkiye, demiş. Galiba birden felç oldu. Üstelik hiç de düzelmeyecek gibi görünüyor... Kimseye çaktırmadan düşkünler yurduna kaldıralım. Siz de haftada bir ziyaretine gidersiniz. Üzülmeyin, yapacak bir şey yok. Kader bu...

O sırada Avrupa Birliği'nden bir uzman gelmiş. O da, sık sık yere kapaklanan Türkiye'nin durumuna şöyle bir bakmış:

- Allah Allah demiş, koskoca ülkenin iki ayağını da, aynı pantolon paçasının içine kim soktu ki böyle?

Adalet Bakanı Türk ile İçişleri Bakanı Tantan, Türkiye'nin aynı paçanın içine sokulan iki ayağını da kurtarmaya çalışıyorlarmış şimdi...

Adamın biri, bir papağan almak için bir kuşçu dükkanına gitmiş.

Kırmızılı mavili, pırıl pırıl tüyleri olan bir papağanı beğenmiş. Sormuş satıcıya:

- Konuşuyor mu bu?

- Konuşuyor efendim.

- Neden tüyleri dökük bir de karga koydunuz ki yanına? Ben kargayı istemem, papağanı alacağım sadece..

Satıcı:

- Kargasız olmaz demiş. Ancak kargayla birlikte alabilirsiniz papağanı...

- İşe bak, niçin öyle?

- Efendim karga bir IMF görevlisi. Ne söyleyeceğini o öğretiyor papağana... Yoksa katiyen konuşamaz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır