kapat

23.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Aynı odadan aynı koğuşa
Kendilerine hayatı zehir eden babalarını öldürdüler. Gencecik iki kızkardeş şimdi cezaevinin aynı koğuşunda 18 yıl geçirecekler...

ESKİDEN aynı odayı paylaşırlardı, şimdi aynı koğuşu, aynı ranzayı bölüşüyorlar... Onlar iki kızkardeş. Çiğdem 18, Ayşe 19 yaşında. Her ikisi de, hayatlarının en güzel günlerini, annelerine ve kendilerine yaşamlarını zehir eden babaları Yılmaz Keser'i öldürdükleri iddiası ile cezaevinde geçiriyorlar. "Kötü kader" diyorlar:

"Çocukluğumuza dair hatırladığımız tek şey babamın hergün dövdüğüydü. İçip içip eve geliyor, annemi döverek kanlar içinde bırakıyordu. Her seferinde polise gidiyorduk, ancak babam hep serbest kalıyordu."

TUTUKLANDI
ONLARI cezaevine götüren olayların başlangıcını huzuruna çıktıkları hakime böyle anlatıyor Çiğdem ve Özlem... Genç kızlıklarının ilk yıllarında, babaları tarafından saçlarını kesmeye, erkek gibi giyinmeye ve kahvehane işletmeye zorlanmışlar. Sonra fırınlarda çalışmışlar. Yani o bahar günlerinin tadını hiç yaşayamamışlar. En mutlu günleri ise, babalarının esrarla yakalanıp tutuklandığı gün olmuş. Baba Yılmaz Keser'in cezaevinde geçirdiği 6 ay da en huzurlu zamanları...

Babalarına para yetiştiremediklerini, baskının ve şiddetin giderek arttığını, ölüm korkusu çekmeye başladıklarını anlatıyorlar. Özlem hüzünlü mektubunda dehşet gecesini şöyle dile getiriyor?: "Eve erken gitmiştim. Kapıdaki bağırtılar üzerine dışarı baktım. Babamın yüzü gözü kan içindeydi. Kapıyı açmamı söylüyordu. Kapıyı kırıp girdi. Bana bıçakla saldırdı. Çaydanlıkla vurdum. Sendeledi. O da elinde iki bıçakla bana vurdu; kan içinde kaldım. Çaydanlıkla yine vurdum, düştü. Boğazına eşarbımı bağladım. Sıktım mı sıkmadım mı hatırlamıyorum."

KİM HAKLI?
KIZKARDEŞLER, hüzün ve dehşet yüklü yaşam öykülerini annelerinin bir sözüyle bitiriyorlar, "Babamızı öldürdük. Yaptığımıza Pişmanız. Ancak elden birşey gelmiyor. Annem 'ağızda bir tane diş çürük olursa o diş çekildiği zaman hiç bir tanesi ağrımaz' dedi. Belki haklıydı, belki haksızdı, bilemiyoruz."

MEHMET KAYNAR


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır