kapat

12.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )


3 aydan 30 yıla uzayan vade

Tam olarak bundan 9 ay önce Türkiye mali piyasalarında vade 3 aydı. Türkiye Bankalar Birliği'nin verilerine göre, Mart 999 sonunda vadeli mevduatın yüzde 41'i üç aylıktı. Vadesiz ve bir aylık olanların toplam mevduattaki payları da dikate alınınca üç aya kadarki mevduatın toplam içindeki payı yüzde 64'e çıkıyordu. Devlet iç borçlanma senetlerinin ortalama vadesi son aylarda yükseldi, ancak uzun bir süre üç aylık bonolarının revaçta olduğunu, hatta Hazine'nin daha uzun vadeyi satamadığını biliyoruz.

Böyle bir vade kıskacından gelen Türkiye, dün 1.5 milyar dolarlık dış borcu 30 yıllık vadeyle aldı.

İlk kez 30 yıllık borçlanma yapıldı.

İlk kez bir hamlede 1.5 milyar borçlanıldı.

Yani Türkiye bugüne kadarki en büyük miktarda en uzun vadeli borçlanmayı yaptı.

* Vade uzatımının nedeni - Bunun tek nedeni uygulamaya konan ve enflasyonu üç yılda tek haneli rakamlara indirmeyi öngören ekonomik programa duyulan güven ve siyasi stabilitenin varlığı.

Güvenin oluşması, yapılacakların önemli kısmının baştan yapılması ve programa IMF desteğinin sağlanmasına dayanıyor. Bir de Türkiye'nin AB adaylığının kabulu bu güveni pekiştiriyor.

Güven sadece dış piyasalarda değil, iç piyasalarda da vadeyi uzatıyor.

Vadenin uzamasının Türkiye ekonomisine katacağı en büyük yarar, kamu kesimi borçlarının çok daha kolay ve çok daha düşük faizlerle çevrilmesi olabilir. Zamana yayılmasından dolayı iç ve dış borçların çevrilmesinde rahatlama sağlanması faizler üzerindeki baskıyı azaltıyor.

* Özel sektöre öncülük - Borç alma vadesinin uzamasının başka bir yararı da dış borçlanmada özel sektörün önünü açması. Hazine'nin yol açmasıyla birlikte özel sektör de dışarıdan alacağı borçlanmada vadeyi uzatabilecek ve daha çok borç alabilecek. Alacağı borcun faizi da daha uygun olacak.

Dışarıdan 30 yıl vadeli borç alınması ve vadenin uzaması, enflasyonun düşmesi aynı zamanda uzun vadeli kredi kullanımını devreye sokacak. Ekonomide çok ihtiyaç duyulan uzun vadeli fonların devreye girmesiyle yeni yatırımlara uygun bir ortam yaratılacak. Bunun yatırımlar üzerindeki olumlu etkisi yanında konut sektörünü finanse etmesinden dolayı talep yaratıcı, dolayısıyla arzı artırıcı etkisi var.

* Hükümete düşen - 30 yıl vadeyle yapılan borçlanma en azından yukarıdaki gerekçelerle sadece Hazine'yi ilgilendirmiyor. Özel sektörü de, bankaları da, inşaat piyasasını da, ev almayı düşünenleri de yakından ilgilendiriyor.

İşte enflasyonun düşeceği umuduyla açılan kapının ekonomiye kaktısı, ya da sokaktaki sade vatandaşa yansıması bu.

Hükümete de bundan sonra ekonomide sağlanan bu güveni kaybetmemek için uygulamayı, aksatmadan götürmek ve siyasi istikrarı bozmamak düşüyor.

Yararları ortaya çıktıktan sonra siyasi istikrarı bozmanın bedeli artık yüksek.

Sonuç - "Tahtı değil bahtı güzel olsun"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır