kapat

12.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN DÜNDAR(cdundar@sabah.com.tr )


Methiye

Bugün Ankara'da düzenlenecek liderler zirvesinde üç adam, bir dördüncü adamın ipini çekip çekmemeye karar verecekler.

Cümlenin bu hali bile insanın içine ürperti veriyor.

Ülkeyi yöneten üç insanın elinde, cana kıyma yetkisinin bulunması, insanlığın bugün ulaştığı aşamada uygarlığın kabul edebileceği bir şey değil.

Ve o üç adam içinde sadece Bülent Ecevit bunu böyle görüyor.

Diğer liderlerin bir kısmı şiddetle, şehvetle savunuyor idamı... Kimisi arsızca "Önce sırada bekleyenleri asalım" diyor. Kimisi daha "liberal", "Apo'yu asalım, sonra idamı kaldıralım" görüşünü savunuyor.

Daha uyanık olanlar ise, Türkiye'nin Avrupa'yla ilişkileri zedeleneceği için karşı çıkıyorlar idama... "Bana kalsa asarım ama, dosta düşmana karşı ayıp" diye yaklaşıyor konuya... O yüzden düne kadar savunduğu idamı, şimdi "taktik olarak" hatalı buluyor. Hele bizi bir almasınlar Avrupa'ya, hemen kuracak meydanlara darağaçlarını...

Apo'nun idamı, bir siyasetçi için iğneli fıçı...

Halkoyuna ya da Meclis'e gidilse sonuç şimdiden belli.

Kamuoyu denilen "acımasız yargıç", kovboy filmlerinin vahşi Batı kasabalıları gibi, kurbanın boynuna yağlı urgan dolamaya çoktan hazır.

Ucuz polemiklere, meydan dayılanmalarına, gövde gösterilerine pek müsait bir iklim var. Hassasiyetleri kaşımanın tam prim yapacağı bir dönem...

Ve bir siyasetçi için bu rüzgara ters durmak adeta intihar demek...

***

Ama hayır! Ecevit baştan beri bu rüzgara karşı yürüyor.

En zor zamanda, en zor isim lehine, doğru bildiğini söylüyor.

Kamuoyu baskısına, hassas koalisyon dengelerine, rakiplerin haksız rekabetine rağmen bir ilkeyi savunmayı sürdürüyor.

Üstelik, meslektaşları gibi "Avrupa ne der", "Paramızı keserler mi", "Terör azar mı" gibi gerekçelerin arkasına saklanmadan, apaçık, düpedüz "İdam insanlık dışıdır. Biz dün de idama karşıydık. Bugün de karşıyız" diyor.

Hiçbir çifte standart taşımadan, hiçbir eziklik duymadan, popülizme prim vermeden insancıl bir yaklaşıma sahip çıkıyor.

***

Apo'nun ölüsünün, ülkeye, dirisinden çok zarar vereceğini de söylüyor Ecevit... İdamın onu siyaseten diriltmek anlamına geleceğini öne sürüyor.

Bunu zamanında Atatürk de söylemişti.

İnönü, damadı, gazeteci Metin Toker'e idama ilişkin görüşlerini aktarırken, "Biz birçok kişiyi idam sehpasına gönderdik. Ama sonra yıllarca çok partili bir demokratik hayata geçemedik" demiş ve Atatürk'ün kendisine söylediği şu sözleri aktarmıştı:

"(Asınca) adamların yaptıkları bütün marifetler unutuldu, asıldıkları hatırda kaldı."

Eğer asılırsa bu kural, Öcalan için de böyle işleyecek.

Türkiye kuruluşundan bu yana 499 darağacı kurdu. Bu 499 idam kime ne yarar sağladı ki, 500'üncü ya da sırada bekleyenlerle 550'ncisinden fayda umulacak. Devlet kin tutarsa, can alanın canını alarak mukavele ederse yeni kanlar dökülürse anaların yanan yüreği soğuyacak mı? Uygar dünya idamı siliyor, mevzuatından da, kafasından da...

Devletin insanlar gibi "kana kan, intikam" isteyemeyeceğini anlıyor. Yakında bunu bütün dünya öğrenecek ve tamamen kaldırılan bu vahşi ceza, insanlık tarihinin acıyla hatırlanan bir sayfası haline dönüşecek.

İşte o zaman Ecevit'in bu kararlı, ilkeli, cesur tavrının değerini daha iyi anlayacağız.

Bu köşede Ecevit adı zaman zaman eleştiri konusu olmuştur. Ancak bugün, "kan kokan" bir zirve öncesinde, tek başına kararlı bir şekilde "İdama hayır" deme cesaretini gösteren bir siyasetçi olarak onu bu yürekliliğinden dolayı saygıyla selamlıyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır