kapat

12.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Bozkırda açan çiçekler

60'lı yılların Türkiye'si bir gün yanık bir sesle sarsıldı. Lambalı radyolardan yürek paralayıcı bir bozlak yükseliyor ve herkesi hayran bırakıyordu.

Çünkü Anadolu'nun derin vuruşlarından birisiydi bu.

Türkmen-abdal geleneğinin yankılanmasıydı.

Ve söyleyen gencin adı Neşet Ertaş'tı.

***

Neşet Ertaş'ı pazartesi akşamı Kanal 7'de, Bayram Bilgin Toker'in nitelikli programı Gönül Dağı'nın konuğu olarak izledim.

Almanya'da yaşayan Ertaş 62 yaşına gelmiş. Sazını elinden, babasını dilinden düşürmüyor.

Haklı da!

Çünkü "baba" Muharrem Ertaş, bozlak geleneğinin en önemli ismi, en büyük kaynağı.

Onun el verdiği Çekiç Ali, Hacı Taşan ve Neşet Ertaş milyonlarca insana, bozkırın müthiş çığlığını ilettiler yıllarca.

***

Doğa koşulları, müziği belirler. Dağlılar başka tür müzik yaparlar, ovadakiler başka türlü seslenirler, deniz kıyıları ise apayrıdır.

Dünyadaki müzik türleri, doğa koşullarına göre benzerlikler ve ayrılıklar gösterirler.

Kafkas dağlarında yapılan müzikle, Balkan dağları birbirini andırır.

Bozlak geleneği, tam bir bozkır haykırışı.

Anadolu'nun karakteristiği olan uçsuz bucaksız bozkırlara yayılan yanık sesler.

Bu program bana Anadolu müziğinin büyük ustalarını düşündürdü: Hisarlı Ahmet, Malatyalı Fahri, Giresunlu Pic Osman, Diyarbakırlı Celal, Urfalı Şerif Akbağ, Çıldırlı Aşık Şenlik, Efkari Baba, aşıklar, saz ozanları... Daha kimler kimler!

Hepsini saymaya bu köşenin boyutları elvermez.

Bu insanlara Anadolu müziği denilen hazineyi borçluyuz.

Ve bu müzik geleneği sadece melodik ve ritmik zenginliği değil, bilgeliği içerir.

Çok acı çekmiş, çok badireler atlatmış, Haçlılardan, Timur ordularından, savaşlardan, zulümlerden geçmiş bir halkın, yüzyıllardan süzülüp gelen bilgeliğini aktarır.

Bize ait bir hümanizmanın ve belki de rönesansımızın dayanacağı temel budur.

Bu hazine hangi ülkenin elinde olsa; genç kuşaklarını bu gelenekle yetiştirir, yurttaşlarına bu büyük ahlaki programı benimsetir.

Ne yazık ki bu alanda bir kopukluk yaşıyoruz.

Genç kuşaklarımız, büyük Anadolu ustalarını bilmiyor.

Kalan Müzik'te bir kültür kurumu gibi çalışan Hasan Saltık ise bu mirası korumaya ve tanıtmaya gönül vermiş.

***

Neşet Ertaş, bozkırdan esen seher yeli gibi içimizi ferahlattı.

Bu büyük ustaya uzun bir ömür diliyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır