Devlet politikası

Türkiye bugün saat 14.00'te toplanacak koalisyon ortakları zirvesine, zirve de Öcalan dosyasına kitlendi.

Deneyimli Ecevit kapıyı açacak.

Ama "nasıl" açacak?

"Kırarak" mı?

"Kırıp dökmeden... Uzlaşarak" mı?

Bülent Bey'in "bir konudaki hassasiyetini... Söylemini" hatırlatalım.

"Açık Kapılara Yüklenenler" başlıklı söylem aynen şöyle:

- ..... duyguları kamçılayıcı birtakım örneklere özenmek ve itivermekle, tokmağını veya anahtarını çevirivermekle açılabilecek kapılara yüklenmek, onları kırmaya çalışmak, Don Kişot'luk etmektir. (Atatürk ve Devrimcilik -Bülent Ecevit- Tekin Yayınevi- 1971-Sayfa 105)

Diyeceğimiz o ki...

Ecevit bugün "Don Kişot'luk sergilemeyecek."

MİT RAPORU
MİT, son MGK öncesi "raporunu" yazmıştı.

Ve "dört makama" sunmuştu.

Çankaya'ya.

Başbakan'a.

Genelkurmay'a.

Ve MGK Genel Sekreterliği'ne.

Rapor, Milli Güvenlik Kurulu'nda konuşuldu.

Yılbaşı ve Bayram tatillerinde MİT'te "kepenkler kapanmadı."

Açıkçası MİT "durumdan vazife çıkardı."

Ve "bugünkü zirveye" hazırlık yaptı.

Hazırlık "yeni bir rapor."

Rapor dün Başbakan Ecevit'e sunuldu.

Tabii... "Eşzamanlı olarak" ilgili üç makama da.

TABLO

1984 Ağustosu'ndan 1999 sonuna kadar 35.422 "olay" meydana geldi.

Güvenlik güçlerimizin verdiği şehit sayısı 5.882... Yaralı 11.839.

Sivil halktan 5.424 şehit... 6.121 yaralı.

Teröristlere verdirilen zayiat 37.589. (25.139 ölü... 849 yaralı... 9.168 sağ olarak ele geçen... 2.442, teslim olan.)

"Tablo" uzayıp gidiyor.

ÜÇ BÖLÜM
MİT raporu "üç bölümden" oluşuyor.

Birinci bölümün başlığı:

"İstihbarat."

Bu bölümde "örgütün son derece hareketsiz hale getirildiği" vurgulanıyor.

Ancak örgüte "giderek azalsa da... Dış destek sürüyor."

Ayrıca...

Örgütün halen Türkiye içinde "700 kadar militanı" var.

Bunlar "kış nedeniyle geri çekilemiyorlar.

MİT'İN PENCERESİ
MİT "Öcalan konusunun iç politikaya dönük boyutuyla" ilgilenmiyor.

"Hukuki süreç şunu gerektiriyor... Bunu gerektiriyor" boyutuyla da...

Hatta.

"Avrupa Birliği ne der" sorusuyla bile.

MİT'in "ana bakış açısı" bir strateji ile sınırlı.

O da "PKK'nın çökertilmesi."

Bu "hedefe" ulaşıldıktan sonra da...

"İkinci ana bakış" gündeme geliyor:

"Problemin halli."

İKİNCİ BÖLÜM
"Büyük hedef" PKK'nın çökertilmesi olunca...

Türkiye "Öcalan dosyası" konusunda nasıl bir yol izlemeli?

Bu konu raporun "üçüncü bölümünde... Sonuç... Değerlendirme" olarak yer alıyor.

(İkinci bölüm "tablolar" bölümü... Burada PKK ile ilgili ayrıntılı dökümler mevcut.)

SONUÇ

"Değerlendirme" bölümünde MİT, "tavsiyelerini" sıralıyor...

* Zaman çok önemli... Zamanın değeri iyi bilinmeli.

* Kozumuzu iyi kullanalım... En önemli kozun ise Öcalan olduğunu unutmayalım... Ki, herkes bu kozu kendi elinde tutmak istemiyor muydu?

* Türkiye şu ana kadar hem zamanı iyi kullandı ve hem de düzgün bir strateji izledi.

Açıkçası MİT "heyecan... Kin" yolunu değil, PKK'nın çökertilmesi hedefini göz önünde tutarak "akıl yolunu" öneriyor.

DEVLET POLİTİKASI
MİT raporu... Ecevit ile MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un görüşmeleri... MGK'daki müzakereler hep bir "ana çizgi" üzerinde...

Çizgi, en açık şekilde, Devlet Başkanı Demirel'in "seslendirdiği" çizgi.

Ve bu çizgi "devlet politikası."

Politikanın temel taşları ise... Yine Demirel'in söylemiyle...

* İç barış, huzur, sükun, dirlik, düzenlik korunacaktır.

* Devletin en önemli görevi budur.

* Örgüt, silahlı mücadeleyi büyük ölçüde bırakma ve dağılma noktasına gelmiştir.

* Örgütün Türkiye dışına çekilme ve silah bırakma kararı, terör tehdidinin potansiyel niteliğini değiştirmiyor.

* Bölge, normal koşullarda idare edilebilir hale gelecektir.

* Bölgedeki sosyo-ekonomik iyileştirme gayretleri hız kazanacaktır.

STRATEJİ
Özetleyecek olursak...

Çankaya da... "Diğer kurumlar" da, bu konuya geçen yıl "Öcalan meselesi" olarak bakıyorlardı.

"Geçen yılın stratejisi" Öcalan'ın ortadan kaldırılmasıydı.

"2000'in stratejisi" ise...

Artık Öcalan meselesi değil "Türkiye'nin huzuru" meselesi.

"Huzurun... İç barışın sürekliliği" meselesi.

Bu "pencereden" bakılınca...

Ecevit'in "bize Öcalan'ın ölüsü değil... Dirisi lazım" diye özetlenebilecek son söylemleri daha da önem kazanıyor.

Yine "özetleyecek" olursak...

Kapı "kırmadan" açılacak.

"Don Kişot'luk" edilmeden.

"Heyecanlara" esir olunmadan.