 |
 |
| 12.01.2000 |
| Anasayfa |
| Son Dakika |
| Haber İndeksi |
| Yazarlar |
| Günün İçinden |
| Politika |
| Ekonomi |
| Dünyadan |
| Spor |
 |
| Magazin |
|
| Sofra |
| Bizim City |
| Sizinkiler |
| Para Durumu |
| Hava Durumu |
| İstanbul |
| İşte İnsan |
| Astroloji |
| Reklam |
| Sarı Sayfalar |
| Arşiv |
| Hazırlayanlar |
| Sabah Künye |
| E-Posta |
|
|
|
|
|
| Win-Turkce US-Ascii |
| © Copyright
2000 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. |
|
MHP: Asker de fikrini söylesin
MHP'nin asıl amacı sorunu bekletmek değil, kendi ekseninden çıkartıp bir devlet politikası belirlenmesini sağlamak. MHP, konunun Meclis'te tartışılmasını, Demirel'in liderleri toplamasını ve MGK'nın da görüş bildirmesini istiyor Ankara- Şamil Tayyar dünkü SABAH'ta MHP lideri Devlet Bahçeli'nin çözümü zor krizlerdeki taktiğini yazmıştı. Üniversite sınavlarından örnek veren Bahçeli'nin stratejisi şöyleydi: "Çözemedin mi, atla. Sonunda vaktin kalırsa geri dön ve çöz." Bugünkü liderler zirvesi öncesinde herkes Bahçeli ve MHP'nin tavrını merak ediyor. MHP'nin dünkü havasına göre ise Bahçeli zirvede "sınav taktiği" uygulayacak. Görünen o ki, Öcalan'ın infazı konusundaki sorun bir süre daha buzdolabında bekleyecek. Ancak MHP sınavın bu sorusunu "kolaya kaçıp" sonraya bırakma niyetinde değil. MHP çözümü düşünürken, hem ortaklarını hem de devletin diğer kurumlarını düşünmeye, tartışmaya zorlamayı amaçlıyor. Yani MHP'nin asıl amacı sorunu bekletmek değil, kendi ekseninden çıkartıp bir devlet politikası belirlenmesini sağlamak. Öcalan'ın infazı konusunda MHP'yi rahatsız eden bazı faktörler var. En büyük rahatsızlık, Öcalan sorununun MHP'ye endekslenmesi. MHP kurmayları bu rahatsızlığı şöyle ifade ediyor: "Öcalan yakalandığı sıralarda Türkiye'nin yüzde 99'u 'Bu caniye hak ettiği ceza verilmeli' diyordu. DSP de, sayın Başbakan da aynı görüşteydi. Helsinki'den sonra hava değişti. Bugün öyle bir noktaya geldik ki, olay MHP'yi ikna meselesi haline getirildi. MHP köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Öcalan konusu ileride MHP'ye karşı bir koz olarak kullanılmak isteniyor. Oysa, bu MHP'nin de hükümetin de sorunu değil. Türkiye'nin sorunu. O zaman devlet bütün kurumlarıyla bu sorunu tartışıp, uzun vadeli bir strateji belirlemeli." 3 KURUM DEVREYE GİRMELİ MHP kurmaylarına göre uzun vadeli devlet stratejisi belirlenirken 3 kurumun devreye girmesi gerekiyor:
Meclis'te tartışılmalı: Öcalan konusunda sadece iki partinin tavrı belli. MHP ve DSP. Örneğin ANAP, "AİHM kararı beklensin" diyor ama, partide farklı görüşler var. O zaman halkın seçtiği milletvekilleri Meclis'te görüşlerini açık açık ortaya koymalı. Tarihin en sıkı bütçesini yapıp, halkı ağır yükler altına sokan milletvekillerine neden bu konuda söz hakkı tanınmıyor? Demirel liderleri toplamalı: Sayın Cumhurbaşkanı tüm liderleri toplayıp görüşlerini almalı. Hatta, bu toplantıya yüzde 10'a yakın oyu olan CHP lideri de çağırılmalı. Sayın Bahçeli, bu öneriyi sayın Cumhurbaşkanı'na götürdü. MGK'da görüşülmeli: MGK'nın son toplantısında Öcalan konusu da görüşülmüş. Bu kadar önemli meselede sadece görüşmek yeterli değil. Uzun vadeli bir strateji oluşturulacaksa bunun en uygun yeri MGK. Toplum birleşik kaplar gibi. Bir tarafın kararı diğerini etkiliyor. Onun için MGK en uygun zemin. Askerler "Biz tarafız, konuşmayız" diyorlar. Pek çok konuda konuşup, bu konuda konuşmamak makul değil. 5 binden fazla şehit verildi. Bu şehitler onların askeriyse, bizim de kardeşlerimiz. HÜKÜMET SORUNU ÇIKMAZ MHP'nin ortaya koymayı planladığı bu tez bugünkü zirveden net bir sonuç çıkmasını engelleyeceğe benziyor. MHP kurmayları da benzer görüşte. Üst düzey bin MHP kurmayı "Daha önce yapılan zirvelerde çözümü çok zor görünen konular çok kolay halledildi. Ama bu konuda aceleye getirilecek bir şey yok. Şimdilik geçelim sonra konuşalım gibi bir sonuç da çıkabilir" diyor.
MHP, Öcalan konusu ne şekilde çözülürse çözülsün ufukta hükümet krizi görmüyor. MHP'liler "Ne Sayın Başbakan, ne de Genel Başkanımız böylesine hızlı ve uyumlu çalışan hükümeti bozmaz. Kimse hükümet krizi beklemesin" diyorlar.
Asıl sorun Cumhurbaşkanlığı İDAM kararı bir süre daha buzdolabında bekleyebilir ama Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunun son kullanma tarihi yaklaşıyor. Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e "görevinin uzatılması" teklifini yaptı. Ecevit'in gönlünde Demirel'e bir kez daha seçime girme hakkı tanınmasını sağlayacak Anayasa değişikliği yatıyor. ANAP ise, Demirel'in görev süresinin seçim yapılmadan 3 yıl uzatılmasını savunuyor. Bu sorunda kilit parti yine MHP. İşte üst düzey bir MHP'linin görüşü:
"Sayın Demirel'e yönelik bir Anayasa değişikliği konusunda eskiye göre daha menfiyiz. Bunun tek nedeni YÖK ataması değil. Öcalan dahil bir çok konuda doku uyuşmazlığı sorunu var. Ayrıca, ANAP sayın Demirel'in görev süresinin uzatılmasını destekliyor ama bunda ne kadar samimi oldukları tartışılır. Şu anda MHP hariç her partinin adayı var. FP Yıldırım Akbulut'u destekler. ANAP'ın gerçek adayı Mesut Yılmaz. DSP ve DYP Demirel'i destekliyor. MHP'nin adayı yok ama sürpriz bir aday çıkartabiliriz." Aynı MHP'linin "Devlet Bey aday olur mu" sorusuna cevabı ise şöyle: "Olur ya da olmaz diyemem." TAYFUN DEVECİOĞLU
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır