kapat

07.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )


Çocuklar da çalışır

Büyük protestolar altında gerçekleştirilen Dünya Ticaret Örgütü toplantısının en önemli tartışma noktalarından biri de çocuk emeğinin sömürüsünün engellenmesi olduğunu biliyoruz. Aslında bu konu zaten yıllardır son derece popüler ve çağdaş muhalif akımların da birinci dereceden hassasiyet gösterdikleri bir konu. Örneğin ILO uzun süredir çocuk işçi çalıştırmaya karşı çeşitli sözleşmeler hazırlıyor. Dünyadaki birçok büyük firma, denizaşırı üretimlerinde çocuk işçi çalıştırdıkları gerekçesiyle yıkıcı tüketici boykotlarıyla karşılaşıyor. Giydiği jeane 13 yaşında Filipinli bir çocuğun alın terinin karışması, bilinçli Amerikan tüketicisinin vicdanını sızlatıyor.

Ne var ki bu hümanist davranış olayın çok boyutluluğunu ve karmaşıklığını ortadan kaldırmıyor. Çünkü Filipinlerin, Endonezya'nın, Hindistan'ın, Pakistan'ın o yoksul çocukları sömürülmek için can atıyorlar. Onlar için sömürülmemenin alternatifi okula gitmek ya da bilgisayarda oyun oynamak değil. Alternatifleri sokak köşelerinde dilenmek. Bu çocuklar atölye kapılarında üç kuruşa çalışmak için yalvarıyorlarsa, biraz da kendilerini sokak köşelerinde dilenmeye sürükleyen kaderi değiştirmek için yalvarıyorlar. Biz onlara çalışmayı yasaklamakla vicdanımızı rahatlatıyoruz belki ama, acaba iyilik mi yapıyoruz?

Bu işin bir yanı...

Konuya daha genel baktığımızda ise bir başka soru akla geliyor: Çocuklar gerçekten de hiç çalışmamalı mı? İnsan hayatının böyle "çocukluk" ve "yetişkinlik" diye ikiye bölünmesi; öğrenme ve uygulama dönemlerinin kesin çizgilerle ayrılması doğru birşey mi?

Bana kalırsa, gerek çocuk kavramını, gerekse çocukların çalışmasını konuşurken, bilgi çağında yaşadığımızı unutuyor, tamamen eski paradigmalar içinde tartışıyoruz. Oysa bilgi çağı dediğimiz şey arada bir cümle içine serpiştirilince kulağa hoş gelen bir sözcük değil ki! Bilgi çağı, hem çocuk kavramını, hem eğitim-öğrenim biçimini, hem de çalışmayı kökten değiştiriyor. Birincisi, hızla akan bilgi seli karşısında, öğretimin bir yaşta durdurulup, o yaştan sonra üretime geçilmesi şablonu -20. yüzyıl şablonu- işlemiyor. İnsanların üretici olmaya devam edebilmek için öğretimi ömür boyu sürdürmesi, çalışmayla eğitimin mutlaka iç içe geçmesi gerekiyor.

İkincisi, çalışmak dediğimiz şeyin niteliğinde hızlı bir değişim yaşanıyor. Üretim faaliyetinin ağırlığı, mal üretiminden bilgi üretimine kayıyor. Kol gücü ağırlıklı üretimden kafa emeği ağırlıklı üretime doğru bir geçiş yaşanıyor. Tam gün çalışma yerine esnek ve yarım zamanlı çalışma yaygınlaşıyor. Ve biz gerek eğitim anlayışında, gerekse çalışma hayatında yaşananlara baktığımızda bütün bu değişikliklerin çocukların da üretim sürecine katılmasını mümkün kıldığını görüyoruz. Mümkün kılmak ne kelime; bilgi çağı, çocukları çalışma hayatında, yetişkinlere kıyasla epey avantajlı hale bile getiriyor. Çünkü onlar bilgi teknolojisini kullanmada, dijital dünyayla uyum kurmada büyüklerinden daha avantajlılar.

O yüzden de bana kalırsa çocuk çalıştırmayı bir tabu haline getirip yasaklamak yerine, sadece çocuklar için değil, herkes için öğrenme ve üretme süreçlerinin iç içe geçtiği bir çalışma-yaşama biçimini savunmalıyız. İnsan hayatının ilk yıllarının öğrenme ağırlıklı geçmesini prensip olarak kabul etmeli ama çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimini aksatmadan hem okuyup hem para kazanabileceği sistemler düşünmeli, mevcut sistemleri geliştirmeliyiz.

Bence çocuklara yapılabilecek en büyük kötülük onları çalıştırmak değil, bilgi çağının ümmileri olarak kalmaya mahkum etmektir. Gelişmiş dünyanın vicdanlı insanları, çok uluslu şirketlere çocuk çalıştırma yasağa koyacaklarına, çalıştırdıkları her çocuğa mesela günde bir saat meslek içi eğitim verme zorunluluğu koysalar, ya da istihdam ettikleri her on çocuk işçi için bir bilgisayar - bir internet bağlantısı sağlama şartı dayatsalar çok daha hayırlı bir iş yapmış olurlar.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır