kapat

07.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Baba'dan 3 formül
Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin. O olmadıysa, ondan sonra gelen doğru, 2 tane 5 yıl. Bu da olmuyorsa bir tane 7 yıl.

SARAYBOSNA- İki günlük resmi ziyaret için Bosna-Hersek'e gelen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, uçakta, gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. En çok merak edilense, cumhurbaşkanlığı seçimiydi. Cumhurbaşkanı Demirel, cumhurbaşkanını halkın seçmesi üzerindeki tercihini yineleyerek, "En doğrusu halkın seçmesidir. O olmasıyda, ondan sonra gelen doğru, 2 tane 5 yıl" dedi. Israrlı sorular üzerine Cumhurbaşkanlığı seçiminin kendisinin değil, devletin meselesi olduğunu ifade eden Demirel, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesinin sistemin daha iyi işlemesine yardımcı olacağını kaydetti.

DEVLETİN MESELESİ
Demirel "Cumhurbaşkanlığı seçiminde bütün partiler 'halk seçmesin' diyor. Bu durumda sanıyorum ki halk seçmeyecek, Meclis içinden seçilecek. Siz halkın seçmesinden yana tavır alıyorsunuz, ne olabilir?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"Cumhurbaşkanlığı benim şahsi meselem değildir, cumhurbaşkanlığı devletin meselesidir. Çünkü cumhurbaşkanlığını, yani devletin başını önemsemeyen bir devlet veya bir halk olur mu, olmaz. Tabii ki, cumhurbaşkanlığı söz konusu olursa, oraya yapılacak seçim fevkalade önemlidir. Yalnız bu muallakta değildir. Kurala bağlanmıştır. Kural Anayasa'da gösterilmiştir. Hiç endişeye mahal yok. Ama Türkiye daha iyi bir idareyi arıyor, daha iyi bir idareye karşı çıkmaya Türkiye devam edemez."

SİSTEM DEĞİŞEBİLİR
"Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin sistemin daha iyi işlemesine yardımcı olacaktır" diyen Demirel şöyle devam etti: "Eğer siyasi partiler, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine halen hazır değillerse, Türkiye parlamentosu bu şekilde seçilmesine hazır değilse, yapılacak iş, mevcut sistemi sürdürmektir. Ama mevcut sisteme birtakım değişiklikler getirilebilir. 7 sene çoktur. 7 seneyi 5 seneye indirmek lazımdır. Bir defadan fazla seçilmeyi de düşünmek lazımdır. En doğru dediğim şey, halkın seçmesidir. O olmadıysa, ondan sonra gelen doğru, 2 tane 5 yıl. Yani ikinci defa seçilebilme. Bu da olmuyorsa bir tane 7 yıl..."

TALİP DEĞİLİM
Kişisel olarak olayın içinde olmadığını vurgulayan Demirel şöyle konuştu: "Açıklıkla söylüyorum. Ülke benim hizmetime talipse ben bu hizmetten kaçmam. Ama ben hizmete talip değilim. Binaenaleyh, yapılacak işler benim için yapılıyor değil. Yapılacak işler mekanizmadır, ülkenin iyiliği için yapılacaktır. Ben içinde olurum, olmam, hiç önemli değil. Hiçbir şey bana göre endeksli olmamalıdır. Parlamento diyorsa ki 'Biz hiçbir şeyi değiştirmeyeceğiz', hiç mesele yok. O zaman, zamanı gelince, 4 turda birisini cumhurbaşkanı seçer. Yok 'biz bunu iki tane 5 yıla indireceğiz.' O da bir kuraldır. Ona göre de yine parlamento seçer. 'Yok biz halka seçtireceğiz' der. Halka seçtirme için gerekli değişiklikleri yapar, halka seçtirir. Üç tane alternatif var Türkiye'de."

MESUT YILMAZ FORMÜLÜ
Demirel, "Sayın Mesut Yılmaz, sizin görev sürenizin uzatılması formülünü ısrarla dile getiriyor. Sayın Ecevit'in de bu formüle sıcak baktığı biliniyor. Siz bu formüle niye uzaksınız acaba?" sorusuna da şu karşılığı verdi: "Benim cumhurbaşkanlığı diye bir meselem yok. Ben bütün düşüncelerimi size söyledim. Hiç şahsi meselem yok. Benden bir görev talep edildiği takdirde ben bundan imtina etmeyeceğimi söylüyorum. Ama benim bir görev talebim yok."

APO NAZİK MESELE
Öcalan'ın idamı konusunu "Hükümetin önündeki çok nazik bir mesele" olarak nitelendiren Demirel şöyle dedi: "Buradaki nazik mesele: Biz Avrupa'nın bir parçası mıyız? Türkiye temelden bir karar vermelidir. Yarım yamalak kararla olmaz. Türkiye, Avrupa'nın içine girecekse, Avrupa'da hangi şartlar cari ise o şartları bizim de kabullenmemiz lazımdır. Türkiye'de hukuki yollar tamamlandıktan sonra AİHM'in aldığı karara uyacak mıyız, uymayacak mıyız? Hukukçular arasında 'uyabiliriz' diyenler, 'uymayabiliriz' diyenler var. Hükümet düşünüp taşınacak bir karar verecek."

NÜKLEER TEKNOLOJİ ŞART
Demirel, nükleer santral konusundaki soruları da yanıtladı. Nükleer elektriğinin de teknolojisinin de Türkiye için şart olduğunu belirten Demirel "Bence bunları tartışmak bile çok geride kaldığımızın işareti. 24 gün sonra 2000'e gireceğiz, ama eğer biz bu kafa ile gidersek 2000'e giremeyiz, 1900'de kalırız" diye konuştu.

Türbede dua okudu
CUMHURBAŞKANI Demirel, Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'ya gezisi sırasında, Gazi Hüsrev Bey Camisi'ni de ziyaret etti. Camiyi yaptıran Gazi Hüsrev Bey'in türbesine giderek dua okuyan Demirel, daha sonra camiden çıkmakta olan halkla "Selamünaleyküm" diyerek selamlaştı. Cumhurbaşkanı daha sonra ayakkabılarını çıkararak, camiye girdi ve cami içindeki cemaatla tokalaşarak, kısa sohbetlerde bulundu. Eski Şehir içinde dükkanı bulunan eski Galatasaraylı futbolcu Tarık Hoçiç, Demirel'in yanına gelerek "Baba, hoşgeldiniz..." dedi.

(Fotoğraf: Ali Ekeyılmaz)


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır