BOĞAZ'da 30 yıl öncesine kadar uskumru, kefal, torik, lüfer gibi balıkları oltayla tutmak çocuk oyuncağıydı. Çünkü bütün bu türler, Boğaz'ın tertemiz sularında yaşamaktan, çoğalmaktan son derece mutluydular.
SİNARİT, mercan, levrek, barbun ve tekirin yanısıra şakayık, istakoz, ahtapot, karides de Boğaz sularında adeta kaynıyordu. Şimdi hiç biri yok.. Suyun mavisi kirli-boz renge dönüşünce hepsi yitip gitti.
BOĞAZ'ın şiirsel güzelliklerine 30 yıl öncesine kadar dünya gıpta ediyordu. Bu güzellikleri koruyamadık; betona boğduk. Boğaz'da şimdi sadece tek tük, avuç içi kadar yeşil alana rastlanıyor. Çarpık yapılaşma bu hızla sürerse onlar da yakında betona teslim olacaklar. Boğaz, göz göre göre elden gidiyor.