kapat

10.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Rahat uyusun

Atatürk'ü ölümünün 61'inci yılında, eserleri ve fikirleri ile hâlâ yaşayan bir kurucu ve kurtarıcı olarak anıyoruz.

Çağdaşları saman alevi gibi yandı, yaktı, yıktı, yok oldu.. O hâlâ aramızda.

Bunca iftiraya rağmen tarih kaydına düşürdüğü sözleri ve minnetine hak kazandığı kuşakların inançlı savunuculuğu sayesinde de yaşamaya devam edecek..

Türkiye'de din devleti kurmak ve ırkçı kalkışma ile ülkeyi bölmek peşinde koşanlar azıttıkça daha çok güncelleşecektir.

Devrimlerini şiddet kullanmadan gerçekleştirdiği için dünya onun yaptıklarını 20'nci yüzyılın en kahramanca eylemlerinden biri olarak selamladı.

Vasiyet olarak bıraktığı hedef, ilmin ışığında çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaktı.

Fransa'daki müslümanların manevi önderi Şeyh Abbas "Atatürk cehalete karşı savaştı, İslam'a karşı değil" demiştir.

Çağının dünyası baskı rejimleri altında yaşarken o cumhuriyetin temeli olarak demokrasiyi görmüştür.

Atatürk, bir çatışma alanı değil, buluşma zemini olmaya layıktır. Bunu yapamıyorsak, hiç değilse onu rahat bırakalım.

Çünkü Atatürk'ü kötüleyerek kazanılacak bir dava yoktur bu ülkede.

Aydınlar, hukukun üstünlüğüne dayalı çağdaş demokrasi hedefinde buluşuyor, fakat Atatürk adı geçince birbirlerine düşüyor.

O zaman ister istemez akla şu geliyor:

"Bunların niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!"

Bu Susurluk, bu hırsızlık, bu rüşvet ve işkenceler onun emri ve eseri mi, değil.

Ama Atatürk'e iftira edenler, ülkeyi çeteler, yolsuzluklar, işkence ve enflasyon cumhuriyeti haline getirenlere, rejimi Atatürk ismiyle savunma fırsatı yaratıyorlar. Yazıktır!

Bu gaflet bitsin ve Avrupa Birliği üyeliği yolunda çabalarımız artık birleşsin.

Türkiye bir sonraki 10 Kasım'da AB üye adayı olacak. Bütün bu içi boş kavgaların hükmü kalmayacak.

Adam gibi..
Mesut Yılmaz dün İçişleri Bakanı Tantan'a seslenirken halka tercüman oldu:

"Adana'daki işçiyi öldüren polisi bul ve İskenderun'da kızların ırzına tasallut eden görevlileri ortaya çıkar!"

Yılmaz şunu da dedi:

"Ortağı olduğumuz yönetimde hukuksuzluk olmayacak, olursa hesap sorulacaktır.."

Bu kararlı duruş iyi ama yetmez. Çünkü kendisinin de dediği gibi "Nutuk atarak Türkiye'yi değiştiremeyiz.."

İktidarın eylemi haline getirilmeyen her söz "laf salatası"dır.

Osmanlı'dan kalma Memurin Muhakematı Kanunu durdukça.. Görevini kötüye kullanan siyasetçi ve kamu görevlilerine af çıkarma hıyaneti sürdükçe bu nutuklar kimseyi heyecanlandırmayacak, umutlandırmayacaktır.

Yılmaz, milletin "adam gibi muamele" beklediğini söylerken haklıdır. Öyleyse..

Memurlara suç işleme imtiyazı veren köhne yasayı kaldırmak, suç işleyen kamu görevlilerinin affını önlemek için gerekeni yapsın.

Tabii bir de "Mavi Akım" gaz projesine lobi yapmak amacıyla Enerji Bakanı ile Rusya'ya gittiği iddialarına da cevap versin.

"Adam gibi muamele"nin şartı bu!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır