CÜNEYT TOROS
Gelişmiş piyasalarda yatırımcıların örgütlenmesi ve haklarını örgütlü bir şekilde koruması alışılagelmiş bir uygulama. Bu uygulama kıta Avrupası'ndan daha çok ABD'de yaygın. Halen hisse senetlerine yatırılan paraların, mevduata yatırılan paranın üzerine çıktığı ABD'de hisse senedi ve yatırım fonları aracılığıyla borsaya para yatıran yatırımcıların önemli bir bölümü örgütlü.
Örgütlü olmanın getirdiği bazı avantajlar da bulunuyor. En önemli avantaj baskı grubu oluşturma. Yani bir yatırımcı örgütlenmesi aslında bir çeşit sivil toplum örgütü konumuna gelebiliyor. Bunlar hem haklarının korunmasında söz sahibi olabiliyorlar hem de ilgilendikleri sermaye piyasaları hakkında genel olarak kamuoyu oluşturma gibi bir misyonu üstlenebiliyorlar.
Bütün bunlar nereden aklımıza geldi. Geçenlerde dünyanın en prestijli gazetesi The Financial Times da tam sayfa bir ilan çıktı. Mundial Confiança şirketinin küçük hissedarlarını temsil eden bir grup ilanda şirketin el değiştirmesinin onayına ilişkin genel kurul öncesinde bu duruma karşı çıkılmasını istiyordu. Şirketin yönetim kurulunun aldığı karara şu sloganla karşı çıktı:
"Büyük hissedarlar herşeyi alıyor, siz ise sıfır alıyorsunuz"
Aralık ayının yedisinde gerçekleşecek olan genel kurul toplantısı öncesinde küçük yatırımcılar ya satışı onaylayacaklar ya da onay vermeyecekler. Daha şimdiden savaş başlamış. Genel kurula ya kişisel olarak katılınacak ya da vekaleten oy kullanılacak. İlanda takas kuruluşlarına genel kurulla ilgili başvurulması ve satışa karşı oy kullanılması için yol gösteriliyor.
İlanın en altında ise yatırımcıları 'satışa hayır' yönünde oy kullanmaları için şu sloganla motive edilmeye çalışılıyor:
'Oyunuz önemlidir. Hiçbir şey yapmazsanız. Hiçbirşey almazsınız'