kapat

10.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Baba'dan Darbeci General'e: Kan dökme
Cumhurbaşkanı Demirel, Pakistan'ın darbeci lideri Pervez Müşerref'e bir dizi tavsiyede bulundu ve darbe üzerine dersler verdi.

Demirel, dün Köşk'te gazetecilerin Müşerref ile yaptığı görüşmeye ilişkin sorularını yanıtladı. "Görüşmede, ülkedeki barışa ve demokrasi rejimine verdiğimiz öneme temas ettim" diyen Demirel, şunları söyledi: "Kendisine, bu ülkedeki barışa ve ülkede demokratik rejimin hüküm sürmesine verdiğimiz öneme temas ettik. Tecrübelerimizi aktardım. Şahsi kanaatim, silahlı kuvvetlerin siyasete el koyması belki kısa vadede bir takım iyileştirmeleri yapıyor ama, orta ve uzun vadede getirdiğinin çoğunu götürüyor. Önce rejime inançsızlık hasıl ediyor, seçilmiş idarelerle, halkın nazarında seçimi anlamsız hale getiriyor. 'seçiyoruz da ne oluyor?' gibi davranıyor halk. "

KAN LEKESİ ÇIKMAZ
Müşerref'e, "En kısa zamanda anayasal düzeni restore edin" önerisinde bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı, "Bunu beyan ederlerse itibar kazanacaklarını söyledim. Deniyor ki, dünyada her lekeyi çıkaracak ilaç vardır, yalnız kan lekesini çıkaracak ilaç bulunamamıştır" dedi. Demirel ile bir basın mensubu arasında konuşmanın bu bölümünde şu diyalog gelişti:

- Siyasi nedenlerle kan dökülmesi gayriinsani muamelelerde bulunulması şeklindeki ifadelerinizde Müşerref'in devirdiği liderlere karşı bir ölüm cezası mı kastediliyor?

Demirel: Sen ne anladın?

- Ben bunu anladım

Demirel: O zaman doğru anlamışsın.

Demirel, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine söylediğim, bir silahlı gücü, bir orduyu eğer tahrip etmek istiyorsanız, siyasete sokun. Bu bir evrensel kuraldır. Ben bu evrensel kuralı 30 senedir söyleyerek geliyorum. 'Orduyu siyasete sokmayız' diyebilirsiniz. Ama eğer el koymuşsa siyasete, ülke idaresine, onu tutamazsınız bir yerden sonra ve tabii ki burada önemli olan hadise, 'evet ülkede bazı yanlışlar vardır, düzeltmek için bu işi yaptık', yalnız zaman öyle bir şeydir ki, çok çabuk geçer. 'Düzeltiriz' dediğiniz şeylerin bir kısmını düzeltememiş olursunuz. "

Demirel, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tabii bu gibi hadiseler, Türkiye'de de başka ülkelerde de görülmüştür. Devlete el koyanların, bir süre sonra kendilerini ibra, kendilerini haklı çıkarma gayretleri başlar ve kendilerini haklı çıkarmanın en kestirme yollarından birisi öncekileri kötülemektir. Kötülemek yetmez, öncekileri tehlikeli saymaktır. Tehlikeli saymak yetmez, tehlikeyi ortadan kaldırmak gerekir." Demirel, "Yani nereden biliyorsun dersen; "Adam damdan düşmüş. Koşuşmuşlar doktor arıyorlar. Demiş ki, benim doktora ihtiyacım yok, benim damdan düşen bir adama ihtiyacım var. Damdan düşenin halinden, damdan düşen anlar" diye ekledi. Demirel, tavsiyeleri üzerine Müşerref'in ne söylediğini soran gazetecilere, "Dedi ki 'Tecrübenize inanıyoruz ve tavsiyelerinizi, dikkate alacağım' dedi."

NAVAZ ŞERİF TEMENNİSİ
Cumhurbaşkanı bir gazetecinin, "12 Eylül'den sonra Batı hemen demokrasiye dönüş takviminin açıklanmasını istemişti, 80 sohbaharında takvim açıklanmıştı. Bir paralellik var mı?" sorusu üzerine şunları söyledi: "Tecrübemizde 2 sene gibi, 1.5 sene gibi, 1963 tecrübemizde de aşağı yukarı. Çünkü bizim bir imparatorluğu batırma tecrübemiz var. 1910'lu, 12'li yıllarda 500 sene oturduğumuz Balkanlar'dan çekilip, gelmemizde ordumuzu siyasete sokmanın önemli sebepleri vardır: Yani, 'uçurumun kenarına geldik, vatan elden gidiyor.' 1 Ekim'de Meclis'teki konuşmamda da söyledim. Açıkça söylemedim de, yakın tarihi bilenler, kullandığım tabirlerden neyi söylediğimi anlarlar. Bunların neticesinde Osmanlı Devleti çukura düşmekten kurtulamadı ve dağıldık gittik.."

Demirel, "Navaz Şerif ve arkadaşlarının başına bir iş gelirse, işler daha da çıkmaza gidebilir mi?" sorusuna ise, "İnşallah gelmez. Yani, Ali Butto'nun asılması bana göre yanlıştır" yanıtını verdi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır