kapat

10.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Hukuk devleti nerede?
Akit yazarı Hasan Karakaya'nın çeteci Gençyılmaz'ın teşhisi ile gözaltına alınmasını, SABAH yazarı Hıncal Uluç, kuzeni Ahmet Taner Kışlalı'nın Akit tarafından hedef gösterilmesine karşın eleştirdi

AKİT Gazetesi yazarı Hasan Karakaya'nın, 208 yılla yargılanan çeteci Kasım Gençyılmaz'ın bir sözüyle gözaltına alınmasına Hıncal Uluç sert tepki gösterdi. Hıncal Uluç, Hasan Karakaya'ya bu tutumu, yazarın mensup olduğu Akit Gazetesi merhum Profesör Ahmet Taner Kışlalı'yı hedef gösterdiği halde protesto etti. Hıncal Uluç'un tepkisini dile getirdiği ve "Quo Vadis?.." başlığını verdiği yazısı aynen şöyle:

QUO VADİS?..
BUNLAR Ahmet Taner Kışlalı'nın resmini basıp üzerine çarpı işareti koydular..

Bunlar Ahmet Taner Kışlalı'yı alenen ve resmen hedef gösterdiler.

Şimdi bunlardan biri gözaltına alınmış ve bundan fena halde rahatsızlık duyuyorum..

Neden?..
Türkiye insanların çok kolay gözaltına alındıkları, tutuklandıkları, özgürlüklerinin kısıtlandığı bir ülke haline geldi.

Yaptığı karanlık işler dolayısı ile 208 yıl hapis istemi ile yargılanan birisinin ihbarı ile, bir "insan" tutuklanabiliyor.

Bu korkunç birşey.. Korkunçluğu anlamak için, kendinizi düşünün olayın içinde yeter.. Birisi diyor ki,

"Hıncal Uluç, falancayı vurdurmak için bana 2 milyon dolar teklif etti.."

Haydi Hıncal nezarete..
Dünyanın neresinde böyle bir hukuk devleti var?..

İhbarın ciddi olduğuna dair işaretler varsa ve soruşturulması gerekiyorsa, bu insanları gözaltına almadan, özgürlüklerini kısıtlamadan, daha uygarca, daha insanca yapılamaz mı?..

HINCAL ULUÇ

"Hocalar"ın tartışması
Çeteci Gençyılmaz'ın teşhisiyle Akit Yazarı Karakaya'nın tutuklanması hukukçuları böldü

ÇETECİ Kasım Gençyılmaz, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden'in öldürülmesi için 2 milyon dolar teklif eden gazetecinin Akit Yazarı Hasan Karakaya olduğunu teşhis etti. Bu teşhis üzerine Hasan Karakaya tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutuklanma kararı ünlü hukukçuları böldü. Hukukçular karara tepkilerini şöyle dile getirdiler:

DGM suç işledi
ALEYHİNE teşhis yapılan kişi hakkında açılmış kamu davası bulunmadığından, teşhis yoluna başvurulması yasaya aykırıdır. Kendisine "sanık" sıfatı dahi verilemezken, savcının istemi üzerine yüzleştirme yoluyla teşhis yoluna gidilmesi, görev ve yetki dışı bir durum oluşturmuştur. Kaldı ki, kendi gazetesinde yazdığı yazılarda resmi de yayınlanan bir kişiyi, birkaç kişi arasına sokularak yapılan teşhis, asla yasal bir delil niteliğinde değildir. Aksi takdirde, herkes, her an ilgisi olmadığı halde bir başka kişinin teşhisi yoluyla suçlanma korkusu altına girer. Anayasa ve Ceza Usül Yasası'na aykırı olarak yapılmış olan teşhis tutanağı, Türk Ceza Kanunu'nun 254. maddesi ikinci fıkrası

gereğince hukuken geçersizdir ve suçlanan kişi aleyhine hükme esas tutulacak bir delil olarak kabul edilemez.

Ord. Prof. Çetin Özek:

Teşhis yeterli değil
TEŞHİS bizde her zaman uygulanan bir yöntemdir. Mesela hırsızı yakalayıp "bu muydu?" diye sorarsın. Ancak kesin bir hüküm teşkil etmez. Diğer delillerle desteklenmesi gerekir. Hakkında dava açılmamış bir kişi teşhise tabi tutulamaz. Hatta hakkında dava açılsa bile, teşhis edilen kişinin kamuya deşifre edilmemesi gerekir. Bir ceza davasında delillerin açıklanması,

ancak iddianamenin okunmasıyla mümkündür. Ancak maalesef bizde bu kurala hiç uyulmuyor.

Prof. Sulhi Dönmezer:

Teşhis hep uygulanır
BEN olayın şahıslarını, söz konusu suçlamaları bilmiyorum. Kişiler beni ilgilendirmez, sadece hukuki durum hakkında konuşabilirim. Dünyanın her yerinde "teşhis" yoluna gidilir. Teşhiste sadece bir kişiyi de gösterebilirlerdi; "bu adamı gördün mü" diye sorabilirlerdi. 7-8 kişi arasında göstermeleri insan haklarına daha uygun değil mi? 7-8 kişi arasından tespit etmiş. Bunun delil teşkil edip etmeyeceğini de hakim takdir eder. Delil serbestisi var. Hâkimin vicdani kanaatine tesis edebilen her şey delil olabilir. Kısacası hâkim takdir eder. Hâkim yanlış takdir ederse, Yargıtay bozar.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti:

Yargıya gidilsin
TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Akit Gazetesi hakkında sürdürülen soruşturmanın hukukun üstünlüğü anlayışı içinde tamamlanarak, olayın bir an önce bağımsız yargıya götürülmesini istedi. TGC'den yapılan yazılı açıklamada gazetenin polis tarafından arandığı gün TGC'nin İstanbul Emniyet Müdürü ile temasa geçip, olay hakkında bilgi aldığı belirtilerek, Emniyet Müdürü'nün, Cemiyet'e, "aramanın mahkeme kararıyla yasaya uygun olarak yapıldığını" ve "basın özgürlüğüne aykırı bir durumun yaratılmamasına" özen gösterildiğini bildirdiği kaydedildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Daha sonraki gelişmeleri de dikkate alan Yönetim Kurulumuz, bu soruşturmayla ilgili olarak, zanlı durumda bulunanlar hakkında çok daha uygun yöntemler varken, bir gazetenin polis baskınına uğraması görüntüsü, lokal bir soruşturmanın ötesinde genelde gazete üzerinde bir baskı havası uyandırmıştır. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ne her zaman özen gösterilmesini isteyen TGC, gazetelerin her ne şekilde olursa olsun, gazeteciliğin temel işlevi olan objektif yayıncılığın ötesinde militan bir görüntü vermekten kaçınmaları gereğini bir kez daha önemle hatırlatır, yapılan soruşturmanın da hukukun üstünlüğü anlayışı içinde tamamlanarak, olayın bir an önce bağımsız yargıya götürülmesini diler."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır