kapat

10.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Rakıdan ölmedi
Aktüel'in bu haftaki sayısında Can Dündar, Atatürk ile ilgili tarihi bir gerçeği açıklıyor: Atatürk'ün ölümüne neden olan siroz hastalığının, aşırı alkol içmesiyle bir ilgisi yok

5 Türk doktor, 6 Mart 1938 günü, Çankaya Köşkü'nde Atatürk'ü muayene etti. Doktorlar, "Hastalığın karaciğer iltihabı olduğu ve bunun en mühim sebebinin alkol olduğu" konusunda fikir birliği içindeydi.

Huzura çıkıldı. İsmet Paşa da oradaydı. Atatürk rapordaki "tedbirler" faslında kendisini en çok ilgilendiren maddeyle ilgili bir soru sordu:

- Bu içki yasağı ne vakte kadar devam edecek? Ben eskiden beri alkol kullanıyorum. Bir şey olmadı. Şimdiki hastalığıma başka bir sebep aramanız lazım.

Doktorlar, günde yarım ila bir litre rakı içen Atatürk'e bunun çok fazla olduğunu ve derhal kesmesi gerektiğini söyledi.

Atatürk, doktorlar çıkar çıkmaz İnönü'ye dönüp öfkeyle şunları söyledi:

- Bunlar bir şeyden anlamıyor. Rakı içmek için söylemiyorum ve icap ederse yine içmeyeceğim. Fakat bunlara hastalığımın rakıyla alakası olmadığını ispat edeceğim.

Atatürk'ün sezgileriyle kendisine koyduğu teşhisin doğruluğu, 61 yıl sonra ortaya çıktı. Hastalığının rakıyla alakası olmadığı ispatlandı. Prof. Dr. Utkan Kocatürk'ün "Kaynakçalı Atatürk Günlüğü" adlı kitabının, yeni baskısında, Cumhurbaşkanlığı arşivindeki Atatürk'ün hastalığı ile ilgili raporlara ilk defa yer verildi..

FRANSIZ DOKTORUN TEŞHİSİ
Türk doktorların muayenesinden 22 gün sonra Celal Bayar'ın ısrarıyla Paris Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Noel Fissenger Türkiye'ye davet edildi. Doktor 28 Mart günü Atatürk'e karaciğer iltihabı teşhisi koydu. Ama Türk hekimlerinden ayrı bir görüş taşıyordu. Fissenger, Atatürk'ün genel sekreteri Hasan Rıza Soyak'a şöyle diyor: "Hastalığın sırf içkiden ileri geldiği hakkındaki düşünce doğru değildir. Hastalığın daha başka amilleri var. Bunlar arasında beslenme tarzı ve daimi peklik, başlı başına yer tutmaktadır."

Tarih 8 Eylül 1938... Prof. Fissenger, iki Türk doktorla (Dr. Belger, Prof. Dr. İrdelp) birlikte Atatürk'ü muayene ediyor ve bir rapor kaleme alınıyor. Türk doktorların sirozun tipi konusunda Fissenger'e katılıp eski görüşlerini değiştirdiği bu raporda açıkça görülüyor.

10 Kasım 1938... Atatürk'ün ölümüyle ligili rapor hazırlayan hekimler, tekrar ilk görüşe dönüyor: "Hastalık alkole bağlı sirozdur."

Bir şey önemli: "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" sözü atfedilen Atatürk'ün son günlerinde pişman olup olmadığı. Yanıtını 14 Haziran 1938'de Afet İnan'a yazdığı mektupta buluyoruz. Şöyle diyor Atatürk: "Vaziyetim şudur: Doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış, ilerlemiştir." 61 yıl önce "Onlara hastalığımın rakıyla hiçbir ilgisi olmadığını ispat edeceğim" diyen bir liderin vasiyetini yerine getirir gibi yayınlıyoruz; dediğini ispatlayan belgeleri...

CAN DÜNDAR

Tüm yaşamı boyunca 11 hastalıkla boğuştu
Atatürk, Selanik'te başlayıp İstanbul'da son bulan 57 yıllık yaşamı boyunca, yurdu işgal eden düşmanların yanı sıra, birçok ciddi hastalıkla da savaşmıştı...

Özel doktoru Asım Arar'ın anıları ile profesör Bedi Şehsuvaroğlu'nun araştırmalarına göre Mustafa Kemal'in sağlık yaşamı özetle şöyle:

* Çocukluğunda sıtma geçirdi.

* Gençlik yıllarında idrar yolları iltihabı yüzünden sıkıntı çekti. Hastalığın iyi tedavi edilmemesi yüzünden yaşamının önemli bir bölümünü şiddetli böbrek ağrıları ile geçirdi ve sonuçta nefrite yakalanmaktan kurtulamadı.

* Trablusgarp'ta görev yaparken şiddetli bir göz iltihabına yakalandı. Şişen ve kanlanan gözlerinden biri uzun süre kapalı kaldı. Bu hastalık hafif bir göz kayması yarattı.

* Anafartalar Savaşı'nın sonlarında akciğer iltihabı ile yatağa düştü ve arkadaşlarının uyarı ve ısrarıyla İstanbul'a döndü.

* 1918 yılında Yıldırım Orduları Komutanı iken şiddetli böbrek ağrıları yüzünden Viyana ve Kalsbad kaplıcalarına tedaviye gitti.

* Mütareke yıllarında, 1919 yılında, İstanbul'da Şişli'deki evinde kulağından rahatsızlandı. Fakat bu hastalık 15 Mayıs'ta 3. Ordu müfettişi olarak Samsun'a hareketini önleyemedi. Samsun'da yeni bir sıtma daha geçirdi.

* Ağustos 1921'de Sakarya Savaşında ata binerken bir kaza geçirip üç kaburgası birden kırıldı. Sakarya Savaşı bu kırık kaburgaların verdiği acılar arasında kazanıldı.

* 1921'in Nisan ayında sol yanağında büyük bir çıban çıktı.

* 1923 yılında ilk kalp krizini geçirdi. Bu kriz sonraki yıllarda birkaç kez tekrarlandı.

* Aşırı yorgunluğa bağlı olarak son yıllarında çok şiddetli bir sürmenaja yakalandı.

* Yaşamının son döneminde karaciğer sirozu oldu. Siroz, burun kanaması ve şiddetli kaşıntı ön şikâyetleriyle başladı. Burun kanaması damarlar yakılarak tedavi edilmeye çalışıldı. Kaşıntı ise uzun süre Çankaya Köşkü'nü saran karıncalara bağlandı ve Köşk'te birkaç kez ilaçlama yapıldı.

* Atatürk dişlerinden de çok rahatsızdı. Son yıllarında ağzında bir total protez taşıdı. Dişçiliğini II. Abdülhamit'in de dişçisi olan Musevi asıllı Sami Günzberg yaptı.

NAAŞI HİÇ BOZULMADI
Atatürk öldüğünde kendisine Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden Patolog Prof. Lütfü Aksu tarafından özel ilaçlarla tahnit yapıldı. Naaşı 10 Kasım 1953'te Etnoğrafya Müzesi'nden alınıp Anıtkabir'e götürülürken yeniden kontrol edildi ve vücudunun hiç bozulmadığı, aynen öldüğü andaki gibi durduğu belirlendi. Sadece kaşlarının bir bölümü göz kapaklarının üzerine düşmüştü. Atatürk'e bir grup uzman doktor tarafından yeni bir tahnit daha gerçekleştirildi ve daha sonra Anıtkabir'deki ebedi istirahatgâhına konuldu.

10 Kasım anma törenleri
ANITKABİR'DE milyonlarca çiçek halka ücretsiz dağıtılacak. ''Atatürk ile 2000'e Çiçeklerle El Ele'' kampanyası kapsamında, 11.00'den itibaren çiçeklerin Anıtkabir'de dağıtılmasına başlanacak.

SELANİK'E dostluk ve barış elçisi olarak giden ''Dostluk Treni'' yolcuları, bugün saat 09.05'te Atatürk'ün müze haline getirilen evinde yapılacak törene katılacaklar.

DEVLET Opera ve Balesi, "Atatürk'ün Anısına Operalardan Seçmeler" adlı bir konser düzenledi. 10 Kasım'da Opera binasında yapılacak konser halka açık olacak.

ATATÜRK Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencileri, 10 Kasım dolayısıyla bugün Palandöken Dağı'nın Ejder Doruğu'na ''Ata'ya Saygı Tırmanışı'' yapacak.

THE MARMARA Oteli'nde Atatürk'ü Anma Haftası etkinlikleri kapsamında İngiliz ressam Ned Pamphilon'un ''Atatürk Gülümsüyor'' adlı sergisi açıldı.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır