kapat

16.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Berlin'den...

Berlin oldum olası heyecanlı bir şehirdir. Almanya'nın Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldığı devirlerde, diğer Alman şehirleri sosis, kızarmış patates ve bira tekdüzeliğini yansıtırken bile Berlin egzotik ve gerilimli bir kentti.

Özellikle ahmak ıslatan yağmurun çiselediği günlerde diğer kentler, birbirine benzeyen yaya bölgelerindeki Kaufhof'ların vitrinlerinden başka bir eğlence sunamazken, Berlin, Karfürstendamm'da Cafe Kansler keyiflerine açık, Friedrichstrasse'de casusların değiş tokuş edildiği, bohem barlarında sabahlara kadar tartışılan bir nabız gibi atar dururdu.

Başkent olduktan sonra iyice ışıldamış Berlin.

Asık yüzlü Doğu'yu da kucağına almış, cilalayıp duruyor.

Hedef, Almanya'da da Londra, Paris, New York gibi bir merkez yaratmak ve 1930'ların ışıltılı günlerine, dünya metropolü rolüne geri dönebilmek.

Bu amaca uyan çalışmalardan biri ünlü Alman ışık ve video ustası Gert Hof'un millennium değişiminde yapacağı ışık gösterisi.

Milyonlarca marklık bir proje bu.

Gert Hof MTV'de yayınlanan en ünlü video clipleri çeken, dünya starlarıyla çalışan birisi.

Theodorakis'le turnemize katıldığı, İstanbul ve Atina konserlerimize geldiği, hatta sahne ışıklarına küçük müdahalelerde bulunduğu için tanıdım kendisini.

Bana Berlin 2000 projesinin maketlerini gösterdi.

31 Aralık gecesi bu şehir, dünyanın en büyük ışık gösterisine sahne olacak.

Kentte yükselecek ve gökyüzünde pırlanta bulvarları oluşturacak ışık sütunlarının boyları 70 kilometre.

İnanması güç ama böyle işte.

ooo

Berlin'e damgasını vuran, olmazsa olmazlarından biri de Türkiyeliler artık.

İlk göçmen kuşağının yıllar boyunca hapis kaldığı Kreutzberg gettosundan kurtulan yurttaşlarımız artık Berlin'in her yerindeler.

Prestijli lokantalar ve kulüpler işletiyorlar.

Schell de bunlardan biri.

Dünyanın büyük şehirlerindeki en iyi İtalyan lokantalarıyla rahatça yarışacak ve çoğunu geride bırakacak olan Schell'in sahibi Türkler.

ooo

Berlin'in anıtlarından birisi, ünlü orkestra şefi Herbert von Karajan'la özdeşleşen filarmoni binası.

Dün akşam, bu müzik tapınağında depremzedeler için söyledik şarkılarımızı.

ooo

Sanattan açılmışken iki acıya ve bir güzel habere değineyim.

Fakir Baykurt'un ölüm döşeğinde olduğunu duyunca içim cız etmişti ve bunu belirten bir yazı yayınlamıştım.

Yurt dışında olduğum için cenaze törenine de katılamadım ne yazık ki.

Bu arada Mahmut Tali Öngören dostumuzun da kaybını öğrendim.

Bu iki değerli insan nur içinde yatsın. Onlar yattıkça eserleri Türkiye'yi aydınlatmaya devam etsin.

İç açıcı haber ise Nilüfer'in Hollanda Senfoni Orkestrası eşliğinde konser verecek olması.

Öteden beri, sanatçılarımızı dünyayla boy ölçüşmeye, dünya ölçülerine göre davranmaya çağırırım.

İçerde, küçücük bir alanı paylaşmak için hır gür etmek, kıskançlık krizlerine kapılmak yerine okyanuslara yelken açmak en güzeli.

Umarım Nilüfer, güçlü sesiyle Hollanda'da başarılı olur.

ooo

Uzaklardan, Radikal-Milliyet, Hürriyet ve Etibank'a da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bulanık günlerde lağımlarından fırlayan terör fareleri, bu kez de hiçbir şey başaramayacak.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır