Tarkan ve Musti tuvalet duvarında

Londra'nın en ünlü restoranlarından Pamodore'un duvarları ünlülerin resimleriyle dolu. Tarkan gibi!..

Bu yazımı da bitirdikten sonra, artık İngiliz hükümetinden teşekkür belgesi veya şükran plaketi filan alırım diye düşünüyorum. Ayıptır söylemesi; bir haftadır Londra ile ilgili ne güzel şeyler yazıyorum.

Çok yakın arkadaşım Nevda Yılmaz, birkaç günlüğüne Londra'ya gelmiş. (E, herhalde alışveriş yapmaya!) Onu kıracak değilim ya; hep birlikte kendimizi attık sokaklara. Akşam da yorgunluk çıkarmak için lokantaya gittik. Buranın ismi Pamodore. Efendim siz deyin 75, ben diyeyim 100 metrekare, küçücük bir yer. Ama çok ünlü bir İtalyan lokantası. O küçücük, içi dolu fıçıcık yer, meğerse neymiş de benim haberim yokmuş...

Sahibi Gucci, âlem mi âlem bir adam. Restoranına kim adım atmışsa, tutmuş kolundan, birlikte fotoğraf çektirmiş. Herkes yanında bir şey gezdirir ya, Gucci de özel fotoğrafçısını 24 saat yanından ayırmıyor galiba.

* * *

Restoranın duvarlarında kimlerin fotoğrafları yok ki: Sylvester Stallone'den şarkıcı Cher'e, Claudia Schiffer'den Madonna'ya kadar tek tek yazmaya kalksam, yemin ederim, 48 saat devamlı benim sayfamı okumanız gerek. Biraz abartılı olacak ama adam restoranına bir tek Amerikan Başkanı Bill Clinton'ı getirememiş galiba.

Neyse benim anlatacağım başka şey. Yemeğin bir arasında tuvalete gittim, ellerimi yıkadım, tam dönüyordum ki kapının arkasında bir fotoğraf gördüm ve gözlerime inanamadım... Fotoğrafta, bizim ünlü sanatçımız Tarkan, adamla sarmaş dolaş. Aman bir hoşuma gitti, ee serde gazetecilik de var ya, gördüklerimi herkese anlatmak için çifter adım masaya koştum. Heyecanla anlatmaya başlamıştım ki masamızdaki bayan arkadaşlardan bir tanesi baklayı ağzından çıkartıverdi; "Ne olmuş yani, bizim tuvaletimizde de Mustafa Sandal'ın fotoğrafı var," diye...

* * *

İşte o anda, fotoğraf makinemi yanımdan ayırmamaya karar verdim. Laf aramızda, bizim bu iki ünlü sanatçımızın fotoğraflarının tuvalet kapısının arkasında ne işi var anlayamadım gitti... Ben Mustafa Sandal'lı ve Tarkan'lı sohbeti yarım bırakıp müsaade isteyerek kalktım. Çünkü ertesi gün erkenden, 2000 yılının simgesi olarak yapımı tamamlanmak üzere olan Greenwich'deki "Millennium"u görmeye gittik.

Tüm dünyada olduğu gibi İngilizler de 2000 yılını karşılamak, geleceğin uzay teknolojisini ve gelişmelerini buradan dünyaya duyurmak için kolları sıvamışlar. Christmas'ı "Millenium"da karşılamak için, biletler şimdiden kapanın elinde kalıyor.