kapat

07.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RAUF TAMER(rtamer@sabah.com.tr )


Yüzde 51

Ecevit 20 yıl evvel değişim rüzgarları estirmişti. Düzen değişmelidir sloganı bile heyecan getirdi.

Ama düzen değişmedi. Ecevit değişti... Bugün, mevcut rejimi korumak gibi bir hassasiyet taşıyor... Çok güzel.

Buna karşın Demirel, 20 yıl evvel statükocu bilinirdi. Parlamenter Rejimin adeta bekçiliğini yaptı.

Ama bugün, yeni açılımlar sunuyor...

*

Cumhurbaşkanını halk seçsin fikrine, Ecevit karşı.

Rejim değişir diyor.

Demirel de rejim mejim değişmez, korkmayın diyerek tezinde ısrar ediyor.

Elbette ki değişmez.

Seçilmiş Başkan asla diktatör de olmaz... Olamaz.

Bu bakımdan hiçbir endişemiz yok. Sadece iyi mi olur, kötü mü olur diye bir tereddütümüz var. Hepsi o.

*

Biz, Hür Parlamenter Rejim'le büyümüş nesilleriz.

Böyle gördük, böyle geldik. Hattâ bu rejimin faziletlerini Demirel'den duyduk, öğrendik.

Bugün yeni bir model ararken, o modele isim bile bulamıyoruz.

Nedir tartıştığımız.

- Başkanlık mı? Yarı Başkanlık mı?

- Yoksa yetkileri arttırılmış bir Başkanlık mı?

Bunu açıkça anlayabilmiş değiliz.

Halk mı seçsin noktasında kilitlendik kaldık.

Demirel rejim mejim değişmez diyor.

Eğer değişmeyecekse, o zaman hangi arayıştayız?.. Niye halka gitmek istiyoruz?

Tam anlayabilmiş değiliz.

Belki tartıştıkça öğreneceğiz..

*

Peki Ecevit niye karşı halkın seçmesine?

O'nun da gerekçelerini henüz duyamadık, öğrenemedik.

Diyorum ki, acaba şu mu?

Halka gidilirse, seçim kampanyası çok çetin olur.

Çok çetin olursa, Cumhurbaşkanı adayları, yaralanır, karalanır.

Ve o zaman -kim seçilirse seçilsin- yaralanmış karalanmış bir Cumhurbaşkanı çıkar Çankaya'ya...

Öyle mi?

Bu mu acaba Ecevit'in endişesi?

Bilmiyoruz.

*

Diyorum ki, ister halk seçsin, ister meclis... O noktada ısrarlı değilim.

Ama 5+5 olmasın. Çok sakıncalı bu.

Çünkü "birinci 5 yıl, sadece ikinci 5 yıl'ı düşünerek geçer" diye endişe ederim.

Zaten kanun koyucu niye 7 yıl demiş ve niye bir def'a demiş... İkinci döneme kimse yatırım yapmasın diye.

Ne demek yatırım?

Şu demek.

Eyyam demek. Mavi boncuk demek.

Halk seçmişse Halk Dalkavukluğu demek, Meclis seçmişse partilerin oyuncağı demek... Hedef, ille de ikinci dönem...

Öyle ya... her zaman Demirel gibisi gelmez ki... Yarın koltuk meraklısı birine çatarız, ikinci 5 yıl'ı garantilemek uğruna birinci 5 yıl'ı nasıl heba ettiğine şaşarız...

*

Şöyle birşey olamaz mı?

Demirel'in dediği gibi halk seçsin... Kabul... Ama 5+5 değil, 7 yıllık bir süre olsun... Yâni bir def'alık.

Bence doğrusu budur.

Özal'a bağırıp çağırmıştık:

- 21.80'le Çankaya'ya çıkılmaz...

Tamam, çıkılmaz ama 27 puanla da Çankaya'ya çıkılmaz.

Gelin şunu yüzde 51 yapalım.

Sonrasına bakarız... Yetkileri çoğalmasa bile arkasında halk desteği bulunan bir Cumhurbaşkanı olmak ne güzel.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır